1. YAZARLAR

  2. Mehmet Çağlar

  3. CORONATION STREET  VE KIBRIS SORUNU...
Mehmet Çağlar

Mehmet Çağlar

CORONATION STREET  VE KIBRIS SORUNU...

A+A-

"İleriye doğru yaşamalıyız" der
Jean-Paul Sartre, 
"geriye doğru değil...
...Yaşarken gözümüz tarihte ya da biyografimizde olmamalı..."

David Carr ise,
"Hayatın acıları ve eylemleri kendimize hikâyeler anlatma, bu hikâyeleri dinleme ve bu hikâyeler aracılığıyla davranma ya da yaşama sürecidir" demektedir...
"Hikâyeler" der Carr, "yaşarken anlatılır ve anlatılırken yaşanır"...

Beklenti olmadan, bir "hikâye", hikâye olmaz!
Hikâyede "son deneyimin" canlı tutulduğu bir parça mutlaka olmalı...
"Bundan sonra olacaklar"ı merak etmek için...
İşte anahtar bu!

Yani, hikâyenin çözmeye soyunduğu çatışma unsurunun,
gerçek ve ideal arasındaki gerilimin tatmin edici bir karşılık bulması...

"CORONATION STREET..."
Manchester'deki hayali bir sokakta geçen, 
1960'ta başlamış,
6000'den fazla bölüm çekilmiş,
Dünya televizyon tarihinde en uzun süren ve halâ devam eden, 
"soap dizisi" türünden bir televizyon dizisi...
Bir travestilik gösterisi olarak yorumlanan,
Queen'in "I want to break free" şarkısı,
Aslında dizideki ev kadınlarının çamaşır yıkamaktan,
yemek yapmaktan,
evi silip süpürmekten bıktıklarını anlatıyormuş...
Dizi sürdükçe sürüyor, bitmek bilmiyor!
 

"ARTIK ÇÖZÜLSE DE KURTULSAK..."
 Kıbrıs Sorunu dediğimiz,
Ne öğretici, ne de eğlendirici bir hikâye!
Hatta sorunun içinde yaşayanlara bir "yorum" önerdiği de yok (!),
"kendi yolumuzu bulma" yönünde yaptığı bir katkısı da...!

Lâkin, 
aynı 57 yıldır süren Coronation Street dizisi gibi,
yarım asırdan fazladır halâ canlı,
ve sürekli kendi "statüko"sunu koruyor!
Öyle bir hikâye ki,
bizi farklı kesimlerin içine çekmiş,
farklı karakter gruplarının bir parçası olduğumuzu hissettirerek, ayrıştırıyor...

Hiç ama hiç bitmiyor...
"Zaman geçirirken" gelip geçenlerle oynadığımız oyun misali...
Ya da Coronation Street dizisi gibi, uzadıkça uzuyor...

 

 

 

 

Bu yazı toplam 1892 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar