Dünyada şu an yaşamakta olan nesillerin geçmişte hiç tanık olmadığı, ancak tarihte çok kez görülmüş, milyonlarca insanın ölümüne neden olmuş ve tarihin bu döneminde bizim de şahit olduğumuz salgın hastalık gerçeği insanlığa çok önemli mesajlar veriyor.

Yüz yıl önce yaşanan ‘İspanyol gribi’, daha eskiden görülen ‘çiçek salgını’, defalarca görülen ‘veba salgını’ ve daha yakın geçmişteki ‘SARS salgını’ ve benzeri pandemik ataklar karşısında her seferinde insanlar ve devletler gafil avlandılar, ama sonrasında bilimin yol göstericiliğinde hastalıklarla baş edebilmeyi başardılar.

Covid-19 salgını da bir noktada durdurulacak, bilim insanları bunu söylüyor.

Ne zaman, nasıl ve ne kadar hasar bırakacağı ise henüz kestirilemiyor. Daha birinci dalga bitmeden ölü sayıları yüz binlere ulaştı, bunun ikinci dalgasının ne zaman ve nasıl vuracağı da bilinmiyor.

Dahası, ‘virüsün mutasyona uğramakta olduğu’, ‘çocuklarda farklı etkiler yaratabileceği’, ‘iyileşse bile virüs kapanların ömrünün kısalacağı’ gibi yeni bilgiler, iddialar, hipotezler tıp dünyasında konuşuluyor.

Bizde durumlar göreceli olarak ‘iyi’ gidiyor ve ‘açılma’yı, ‘kademeli normalleşme’yi konuşuyoruz ama, Corona virüsünün şakası yok ve hata yapılırsa, bir çuval incir berbat edilebilir.

O yüzden çok dikkatli olmak, tedbiri elden bırakmamak gerekli…

***

Bir yandan virüsle mücadele konusunda konsantrasyonu dağıtmadan hareket ederken, aynı zamanda bugüne dek yaşadığımız düzeni de sorgulamakta büyük yarar vardır.

‘Normalleşme’ istiyoruz, evet, ama nasıl bir ‘normal yaşam’ talep ediyoruz acaba?

Betonlaşmanın süreceği, dağların, denizlerin kirletileceği, ekolojik dengenin daha da bozulmasına sebep olacak işlere devam mı edeceğiz?

E virüs bunlardan dolayı vurdu dünyayı zaten!..

Her yılın son ayı mecliste görüşülen bütçede sağlığa ayrılan pay rutin biçimde ‘yetersiz’ kalmaya devam mı edecek ‘normal’ dönemde yine?

E bir sonraki salgında yine solunum cihazı bulamayacak, hastaları yatıracak yoğun bakım yetersiz kalacak, sağlık personeli sayısı yetmeyecek demektir!

Dünyada askeri harcamalara, silaha trilyonlarca dolar ödenmeye devam mı edilecek normale döndüğümüzde de?

E o zaman virüsün gitmesine gerek yok, zira o silahlarla COvid’den kat kat fazlası ölüyor bu dünyada, savaştan, terörden, göçlerden, açlıktan…

Şu anda dünyada yaşayan nesiller olarak ilk kez karşılaştığımız salgın hastalık gerçeği yaşam biçimimizi, düşünce yapımızı değiştirmezse eğer, başımıza daha büyük felaketler de gelecek demektir.

***

Covid-19’a sebep olan yeni tip Corona virüsü, insanlığa ‘solcu’ mesajlar veriyor.

“Kapitalist rejimin mahvettiği çevreyi, delik deşik ettiği ozon tabakasını, besleyip semirttiği savunma sanayini, ortadan kaldırdığı sosyal devleti, bilime ve sağlığa yapılmayan yatırımları düşünün” diyor bize virüs…

“Düşünün ve bunları nasıl tersine çevirebileceğinizi planlayın” diyor.

“İnsanı merkezine alan, doğayla barışık, eşitlikçi, emeğe saygılı, sosyal yönü güçlü ülke yönetimleri oluşturun.”

‘Sol’u işaret ediyor bize Covid-19 salgını yani…

Sol politikalara ihtiyacımız vardı zaten.

Şimdi çok daha fazla var!