1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Covid-19’la mücadelede eksikliğimiz: “Hasta Hakları Yasası”
Covid-19’la mücadelede eksikliğimiz:  “Hasta Hakları Yasası”

Covid-19’la mücadelede eksikliğimiz: “Hasta Hakları Yasası”

Covid-19’a yakalanan kişilerin, özel kayıt ve kimlik bilgilerinin saklanması, tüm dünyada en temel hasta hakkı iken, Evrensel Hasta Hakları Derneği, Kıbrıs’ın kuzeyinde bu hakkın çiğnendiğine vurgu yaptı

A+A-

Covid-19’a yakalanan kişilerin, özel kayıt ve kimlik bilgilerinin saklanması, tüm dünyada en temel hasta hakkı iken, Kıbrıs’ın kuzeyinde bu hakkın çiğnendiğini kaydeden Evrensel Hasta Hakları Derneği (EHHD), bunun karşısında ‘Hasta Hakları Yasası’nın’ gerekliliğinin bir kez daha gün yüzüne çıktığına vurgu  yaptı.

Yıllardır Hasta Hakları Yasası’nın geçmesini bekleyen Evrensel Hasta Hakları Derneği (EHHD), salgın döneminde çok fazla şikayet aldıklarını belirtirken, ayrımcılığa uğrayan ve ötekileştirilen bazı Covid-19 vakalarının veya temaslılarının tutunacak yasal bir yol aradığını anlattı.

 Evrensel Hasta Hakları Derneği (EHHD), salgın süresince kendilerine ulaşan en fazla şikayetin ‘mahremiyet hakkının ihlali’ ve ‘damgalanma, ifşa edilmeye’ yönelik olduğunu belirtti.

“Özellikle mahremiyet ve gizlilik hakkı kapsamında ihlale uğrayan kişiler, öncelikle psikolojik olarak rahatlatılıp, kaygıları giderilmeye çalışılmış, akabinde ise hukuki yoldan haklarını arayabilecekleri ve özellikle ilgili yerlere şikayetlerini yazılı yapmaları tavsiye edilmiştir”

Fehime ALASYA

Covid-19 vakaları veya temaslılarının, insanlar tarafından haksız yere suçlanmaları, saldırıya maruz kalmaları, dedikodular ve yalan haberler, virüsten daha hızlı yayılmaya devam ederken bu konuda yasal bir mücadele zemini olmayışı, salgın döneminde ülkemizde en temel hasta haklarının çiğnenmesine de olanak sağladı.  

Tüm dünyayla birlikte ülkemizi de etkisi altına alan Covid-19 salgını, insanları öldürmeye devam ederken, Kıbrıs’ın kuzeyinde bazı kişiler bu ölüm kalım savaşında bile insani ilkeleri ihlal etti.

Evrensel Hasta Hakları Derneği (EHHD), yıllardır yasal bir zemine oturtulması beklenen Hasta Hakları Yasası’nın olmayışının bu dönemde bireylerin sosyal medyada adeta linç edilmesine olanak sağladığını belirtti.

Dernek, hem global hem de bireysel olarak bir yaşam hakkı olan Hasta Hakları Yasası’nın ülkemizde de hayata geçmesi için Avrupa Birliği’nin (AB) yıllardır destek verdiğini belirterek, Covid-19 salgınında da birçok çalışmaya imza atarak bu sürece destek verildiğini ifade etti.

Covid-19’a yakalanan vakaların, özel kayıt ve kimlik bilgilerinin saklanması, tüm dünyada en temel hasta hakkı iken, Kıbrıs’ın kuzeyinde bu hakkın çiğnendiğini kaydeden Dernek yetkilileri, bunun karşısında ‘Hasta Hakları Yasası’nın’ gerekliliğinin bir kez daha gün yüzüne çıktığına vurgu yaptı.

Ayrımcılığa uğrayan ve ötekileştirilen toplum bireyleri tutunacak yasal bir yol ararken, ‘Hasta Hakları Yasası’nın’ geçmesi için yıllardır mücadele veren Avrupa Birliği’nin desteklediği EHHD, bu kişilerin imdadına yetişti.

Salgın döneminde çok fazla şikayet aldıklarını belirtirken EHHD, hasta şikayetlerinin arttığını anlattı.

Salgın süresince AB destekli birçok çalışma ile topluma katkı sağlandığını belirten dernek, olumlu geri dönüşler alındığını kaydetti.

İfşa edilen 2 kişi derneğe ulaşıp yardım talep etti...

Lefkoşa ve Lefke bölgesindeki 2 büyük ‘damgalama’ durumu gerçekleştiğini dile getiren Dernek, bu kişilerin kendilerine ulaşarak yardım talep edildiğini kaydetti.

Yapılan açıklamada, “Dernek tarafından paylaşılan görseller ve çeşitli basın bildirileri erken zamanda etkisini gösterdi. Bu sayede sosyal medyada fotoğrafları paylaşılan, grup mesajlarında açık isimleri verilen iki Covid-19 temaslı kişi, bu duyurular sayesinde derneğe sosyal medya üzerinden ulaştı.

Özellikle mahremiyet ve gizlilik hakkı kapsamında ihlale uğrayan kişiler, öncelikle psikolojik olarak rahatlatılıp, kaygıları giderilmeye çalışılmış, akabinde ise hukuki yoldan haklarını arayabilecekleri ve özellikle ilgili yerlere şikayetlerini yazılı yapmaları tavsiye edilmiştir.” denildi.

Ayrıca, yaşanan ifşa olaylarında ‘damgalanan’ kişilerin haklı mücadelelerinde ve hukuki süreçten vazgeçmedikleri sürece takipçisi ve destekleyicileri de olunacağının altı çizdi.

Mahremiyet Hakkı İhlaliyle açılan derin yaralar...

Dernek, Covid-19 salgını ile mücadelede, başta Mahremiyet Hakkı İhlalleri olmakla birlikte, hasta hakları konusunda yasaların öngördüğü kural ve yükümlülüklerin yerine getirilmesinin hayati önemi olduğuna süreç içerisinde birçok noktada vurgu yaptı.

“Covid-19 virüsü ile DAMGALANAN ne YAŞAR?” başlıklı basın bildirisiyle toplum nezdinde ifşa edilen Covid-19 vakalarının yaşadıklarına ve bunların sürece yansımasına dikkat çekildi.

Gelecek öngörüldü, ‘tedbir’ çağrısı yapıldı

Ocak ayının ilk günlerinde Çin’de görülen ve dünyaya yayılmaya başlayan Covid-19 salgınıyla ilgili gelişmeleri takip eden Evrensel Hasta Hakları Derneği, Kıbrıs’ın kuzeyinde ilk vaka görülmeden yaklaşık 10 gün önce DSÖ’nün açıklamalarından yola çıkarak bir “atılması gereken acil adımlar” yazısı hazırlayıp ilgili tüm kurum ve kuruluşlarla bu doğrultuda istişareye başladı. İlk bildirisini 31 Ocak’ta yayımlayan dernek, hiç vakit kaybetmeden çalışmalarına başlamıştı... 
Koruyucu önlemlerin alınması gerektiğinin altını çizen dernek, hazırlıklı olunması durumunda ülkemizde bu salgının çok yıkıcı olmadan önlenebileceğini vurguladı.

Dünya genelinde ‘biyolojik savaş’ olarak dillendirilen ve bilimsel olarak kesin verilerin bulunmadığı Covid-19 ile ilgili salgının yayıldığı ülkelerin tecrübesinden yararlanan dernek, madde madde alınması gereken önlem ve hazırlıklar ile sorumluluk bilincini aşılamaya çalıştı.

Tüm bunlar ise ilgili paydaş sektörlerle iletişim içerisinde gerçekleştirildi. Dernek, bu çalışmalarda özellikle Tabipler Birliği ile yakın temas halinde oldu. 
Hazırlanan basın bildirileri, çeşitli video ve fotoğraflarla paylaşılan görsel sunumlarla salgından nasıl korunulması, neler yapılması gerektiği büyük bir özenle ifade edildi. Virüsle verilen bu toplumsal mücadelede yayımlanan bildirilerde sürekli ‘dayanışma’ ve ‘empatiye’ dikkat çekildi.

Örnek çalışmalar yürütüldü

Ülkedeki vaka sayıları artmaya başladıkça çalışmalarına hız veren dernek, ‘risk grubunda’ yer alan kişilerin sıkıntılarına yönelik araştırmalarına ve bunların ilgili kurumlara aktarılmasına yönelik sorumluluk üstlendi.

En riskli grupta yer alan yaşlılar dışında Kıbrıs’ın güneyinde tedavi gören kanser hastaları, burada yaşam süren yabancı öğrenciler, işitme ve konuşma engeli olan veya iletişimde sorun yaşayan hasta gruplarıyla ilgili de çeşitli çalışmalar yürüten dernek, hala daha bu alanlarda çalışma yapmaya devam etmektedir.

Yasal çerçeve sürekli gündeme getirildi…

Gerek kamu nezdinde yürütülen çalışmaların, gerekse Mahremiyet Hakkı İhlalleri konusunda, Anayasa’nın ve Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’nın ilgili maddeleri anımsatılarak yapılacak en doğru şeyin, salgın hastalık dönemlerinde kullanılmak üzere oluşturulan ve Aralık 2018’de yürürlüğe giren “Bulaşıcı Hastalıklar Yasasında” belirlenen adımların atılması olduğu vurgulanmıştır.

Ayrıca yaşanan süreçte yönetenlerin yasal çerçevede hareket etmesinin, sadece hukuka uygunluk gereği değil, işlevsellik açısından da önem taşıdığı da açıkça ifade edilmiştir.

Bu çerçevede, Sağlık Çalışanları Yasası, K.T. Tabipleri Birliği Yasası, Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Tıp Ahlak Tüzüğü, Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Disiplin Suçları Soruşturma ve Yargılama Tüzüğü’nün de ilgili süreçte çeşitli hasta ve sağlık çalışanı hakkının korunmasıyla yükümlü olduğu kamuoyunun bilgisine sunulmuştur.

Çocuklar unutulmadı…

Salgın süresince “2 Nisan Dünya Otizm Günü’ne” ilişkin dernek tarafından yayımlanan bildiride  Covid -19 nedeniyle özel eğitime muhtaç olan çocukların bu eğitimleri alamamasının, davranış bozukluklarında artışa neden olduğu ve gerek çocuklar için gerekse aileler açısından sıkıntı yaratmaya başladığına dikkat çekildi. Bu dönemde özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların göz ardı edildiğini savunan dernek, en önemli insan haklarından olan eğitime ve sağlığa erişim haklarının sağlanamadığını anlattı. 

Bu bağlamda bilir kişilerin görüşüne baş vuran Evrensel Hasta Hakları Derneği, çözüm önerileri de sunarak, özel gereksinim duyan bireylerin sağlığa erişim haklarından mahrum bırakılmaması için çalışmalarına devam edeceğini ve konunun takipçisi olacağının altını çizdi.

İşitme engelliler için özel kartlar

Ülkedeki işitme engelliler için hazırlanan iletişim kartlarında ise bu bireylerin çevreyle iletişimi, bu süreçte kendini ifade edişi de düşünüldü. Bu süreçte İtalya’da konuşma ve dil terapisti konusunda uzman Ersin Sınay da derneğe ulaşarak, konuşma ve işitme engelliler için hazırladığı iletişim kartlarını EHHD’ye bağışladı. Dernek yetkilileri Hastanın Sesi II projesi kapsamında söz konusu iletişim kartlarını silinebilir kartlara basıp,  hastane, sağlık ocakları ve İşitme Konuşma Engellileri Vakfı’na bağışlamak için çalışmalarına başladı.  


İnsan hayatına dokunuyorlar...

Her biri insan hayatına dokunan çalışmalar yürüten Evrensel Hasta Hakları Derneği (EHHD), Covid-19 salgını sürecinde de yasal zeminde hasta haklarını savunma konusunda çok çaba sarf etti.

Uzun süreden beridir hasta hakları ve sağlık sisteminin iyileştirilmesi için mücadele veren Evrensel Hasta Hakları Derneği, insanların bilinçlenmesi çalışmaları yanında bu konuda hastalara ve yakınlarına umut oluyor.

Kıbrıs’ın kuzeyinde hasta ve hasta yakınlarının haklarının korunması için kurulan ve AB tarafından finanse edilen “Hastanın Sesi II” projesini yürüten Evrensel Hasta Hakları Derneği (EHHD), Covid-19 salgını sürecinde de hasta haklarına ilişkin pek çok çalışma yürütüyor. 

Salgının başlamasından itibaren konuyla ilgili projelere destek sunan AB, bunun yanında kaynakların da salgınla mücadele için kullanılmasına olanak sağladı.

DSÖ’yü yakından takip ettiler

Dünyada Covid-19 salgını başladığı günden itibaren Evrensel Hasta Hakları Derneği’nin yürüttüğü Hastanın Sesi projesi ekibi Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) konuya ilişkin yaptığı bütün bilgilendirmeleri yakından takip ederek bu doğrultuda yerel çalışmalar yürüttü.  

Hastalar ve hakları için çalışıyorlar

Ülkenin tek hasta hakları derneği olan ve mağdur hastaların yoluna ışık tutan dernek, sağlığın yeni kuvvet kolu olma yolunda da güven veriyor.

Hasta hakları kavramını, netleştirmek, kamu bilincine yerleştirmek, insanlara bunu talep etmeyi öğretmek için özveriyle çalışan derneğin ekibi de hastaların güvenini kazanmanın verdiği sorumlulukla görev yapıyor.
Dernek, yıllardır savunuculuğunu yaptığı hasta hakları içerisinde özellikle “tedaviye erişim hakkı”,” koruyucu önlemlerin alınması hakkı”, “mahremiyet hakkı” ve “güvenlik hakkı” gibi hasta haklarının dünyada ve ülkemizdeki salgınla birlikte öneminin anlaşılmasını sağlamak için çalışmalara başladı. 

Derneğe ulaşan en fazla şikayet mahremiyet hakkının ihlali ve damgalanma

Mahremiyet ilkesine uyulmayan istisnalar durumunda dahi topluma bu isimlerin açıklanmasının mahremiyet hakkının ihlali anlamına geldiği her seferinde basın bildirilerinde yer alsa da yine de derneğe ulaşan en fazla şikayetin mahremiyet hakkının ihlali ve damgalanmaya yönelik olduğu kayıtlara geçti.”

 

 

Bu haber toplam 6503 defa okunmuştur