Dünya Ekonomik Forum’u 1971 yılında, Cenevre 'de işletme profesörü olan Klaus Schwab tarafından kurulmuştur. Merkezi İsviçre’nin Cenevre kentinde yer alan uluslararası bir vakıftır. Forum her yıl Davos kasabasında dünyanın en tanınmış iş insanları ve siyasetçilerini bir araya getirerek dünyanın en önemli sorunlarının tartışıldığı konferanslarıyla tanınır.
20 Ocak’ta başlayan ve 23 Ocak Cumartesi gününe kadar devam edecek olan konferanslarda bu yıl bir ilk yaşandı.
BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un davetiyle Kıbrıslı liderler de Kıbrıs konulu panelde bir araya geldi. Açılış konuşmasını BM Genel Sekreteri Espen Barth Eide’nin yaptığı panelin başında Dünya Ekonomik Forum’unun kurucusu ve başkanı Klaus Schwap da bir konuşma yaptı.
Bence panelde Anastasiadis ve Akıncı’nın ne söylediğinden çok böyle bir panelin Davos’ta yapılması, panele liderlerin eşit statüde katılması ve panelin başında Eide’nin yanında Forum kurucusu ve başkanı Schwab’ın da konuşma yapmasıdır.
Dünya’nın en önemli ekonomik, siyasi ve iklimsel soruınlarının tartışıldığı Davos zirvesinde bu yıl Kıbrıs’ın önemli bir konu olarak yer alması bir kere daha çözüm zamanının geldiğini gösteriyor diye düşünüyorum.
Her yıl daha fazla ilgi gören Davos zirvesine iş dünyasının önde gelen isimleri ve bakan, başbakanlar dışında bu yıl 40 Devlet Başkanı ve 45 bilim insanı katılıyor.
Bu anlamda da Anastasiadis ve Akıncı’nın Davos’ta olması ayrıca önemlidir. Bu arada Davos’ta bulunan BM Genel Sekreteri de liderlerle üçlü zirve gerçekleştirdi. Umarım BM Genel Sekreteri ile ilk kez gerçekleşen üçlü zirve de çözüm sürecine önemli bir ivme kazandırır.
Üçlü zirveden sonra basına açıklamada bulunan BM Genel Sekreteri iki liderin verdiği efor için kendilerini tebrik etti.  Ban, “geçtiğimiz 8 ayda kayda değer gelişmeler oldu. Bazı hassas konuların halen görüşülmekte olduğunu öğrendim. Liderleri olumlu havanın devam etmesi için teşvik ettim” dedi.
Ban açıklamasında garantör ülkeler ve uluslararası taraflara da liderleri destekleme konusunda çağrıda bulundu.
Ban’ın garantör ülkelere çağrıda bulunması ayrıca önemlidir. Çünkü Ban dün sabah TC Başbakanı Ahmet Davutoğlu ile de görüştü. Dün öğle saatlerinde Türkiye TV’lerinde canlı yayında basının sorularını yanıtlayan Davutoğlu garantör ülkelere atıf yaparak “sabahki görüşmede BM Genel Sekreteri’ne de söyledim, Kıbrıs görüşmelerinde taraflar yeterli ilerlemeyi sağladı, bu nedenle erken zamanda garantör ülkelerin de katılacağı toplantılar düzenlenmesi yararlı olacaktır. Bu yıl içinde referanduma gidebiliriz diye düşünüyorum” dedi.
Dünya Kıbrıs sorununu çözmek istiyor.
Konjontür uygundur.
Liderler ve müzakere heyetleri yorulmaksızın çalışıyorlar.
Ama eksik olan bir şey var. Halklar yeterince aktif değil. Siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, sendikalar kendi gündemlerinin peşinde adeta sürükleniyorlar.
Kıbrıslı Rumlar 2004’ten farklı olarak bu kez biraz daha aktif ve istekli görünüyorlar. Ama Kıbrıslı Türkler 2004 sürecindekinden çok farklı duruyor. Adeta üzerlerine ölü toprağı serpilmiş gibi. Bitmeyen su meselesi ve geç de olsa ödendiği halde 13.maaş krizi çok daha fazla konuşuluyor.
Bu durum hiç ama hiç iyiye işaret değil. Evet çözümü masada liderler bulacak, ama bunu yaşatacak olan halklardır. O nedenle siyasi partiler, sivil toplum örgütleri ve sendikalar bugün gündelik gündemlerin peşinde sürüklenmek yerine çözümle sağlayacağımız kazanımları öne çıkaracak yeni gündemler yaratacak adımları atmalıdır.
Bu arada Davos’ta BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, Reuters’e yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Akıncı ile Rum Lider Anastasiadis’in Kıbrıs konulu panel sonrası yapacağı ortak çağrının bir ilk olacağını ve bu bakımdan tarihi önem arz ettiğini söyledi. Eide “Dünyada işler iyi gitmeyebilir ancak Kıbrıs için yıldızlar dizilmiş durumda. Çözüm çok yakın ancak haftalar içinde değil” ifadelerini kullandı.
Ben bu açıklamadan çözümün haftalar içinde değilse, aylar içinde olacağı sonucunu çıkarıyorum. Çünkü Eide çözümü yıllar içinde düşünseydi, cümleyi “çözüm çok yakın ama aylar içinde değil” diye bitirirdi. Haftalar dediğine göre yıl sonundan önce çözüm hayal değil diye düşünüyorum.