CTP Gençlik Örgütü ile EDON, TDP Gençlik Örgütü ve Mezopotamya Gençlik ve Kültür Sanat Merkezi ile birlikle Faşist örgüt ELAM’ın 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’a yapmış olduğu çirkin saldırı protesto etmek için bugün Lokmacı’da ortak eylem düzenledi.

Eylemde, 3 dilde "Çözüm hemen Şimdi" pankartı açan gençler,  ortak basın açıklaması yanında iki Kıbrıslı liderin imzaladığı ortak metni okuyarak, barış karşıtı güçlere barış  mesaj gönderdi.

BASIN AÇIKLAMASI

Çarşamba akşamı TEPAK tarafından organize edilen ve eski Kıbrıslıtürk lider Mehmet Ali Talat’ın konuşmacı olarak katıldığı panele Neonazi ELAM’ın yaptığı faşist zorba saldırıyı ülkemizin Kıbrıslırum ve Kıbrıslıtürk genç nesli olarak tüm manevi gücümüzle kınıyoruz.
Kıbrıs’ta devam etmekte olan Federal Çözüm süreci, Müzakere süreci nedeniyle tüm aktörlerin ilgilerini Kıbrıs’a çevirmesi ile ivme kazanmıştır. BM gözetimi altında Kıbrıs sorununa iki toplumun siyasi eşitliğine dayalı, iki bölgeli tek egemenlik, tek vatandaşlık ve tek uluslararası kimliğe sahip Federal bir Kıbrıs için doğru, kalıcı ve işler bir çözüm bulunması her zamankinden daha da acildir. 
Çarşamba akşamı Kıbrıs’taki çözüm sürecini barış sürecine dönüştürebilme çabalarına katkı koymak amacıyla Limasol’da düzenlenen barışçı konferansa,  faşist bir saldırı gerçekleşti. Kıbrıslı Türkler lider Mehmet Ali Talat’ın konuşmacı olduğu konferans barışsever Kıbrıslırum ve Kıbrıslıtürkleri barışseverleri korkutarak sindirmeyi hedefleyen faşistler tarafından kesintiye uğratıldı.
Biz Kıbrıslılar, ortak yurdumuz Kıbrıs’ın tarihinde bu tür faşist grupların toplumları terörize etmeye çalışmalarına çok tanık olduk. Geçmişte Kıbrıs’ta yaşanan acıların fitilini ateşleyen, adayı kan gölüne boğan milliyetçilik ve şovenizm bugün hala daha karşısında kararlılıkla durulması gereken boyuttadır. Milliyetçilik ve şovenizmin yıkıcı rolünü teşhir etmekte ve Kıbrıs’ın iki toplumu arasında barış içinde bir arada yaşama ve işbirliğini öne çıkarma için mücadeleye devem etmekte kararlıyız. Her iki toplumda da var olan bu aşırı milliyetçi ve ırkçı azınlıkların, toplumların barışsever çoğunluğunu baskı altına almaya çalışması kabul edilemez ve mahkûm edilmesi gereken bir durumdur.
Limasol’daki olay, ortak yurdumuz Kıbrıs’ta barış, çözüm ve yeniden birleşme kültürünün geliştirilmesinin ne kadar önemli olduğunu bize bir kez daha hatırlatmıştır.  Çözüme karşı savaşanlar bilmelidirler ki, biz ortak vatanımızda ortak geleceğimizi barış kültürü üzerine kuracağız ve ortak vatanda ortak geleceği birlikte kurgulayacağız. Kıbrıs sorunundaki çözümsüzlüğe tahammülümüzün kalmadığı gibi, faşist ırkçı örgütlerin terör estiren vandal hareketlerine de artık tahammülümüz kalmadı. Bu ülke yeteri kadar kan ve gözyaşını tecrübe etti. Biz Kıbrıs’ın barışsever gençleri olarak bu ülkeye barışı ve kardeşliği hediye etmek için söz verdik ve bunun için de çalışıyoruz, çalışacağız. Ortak değerlerimizle, ortak sorunlarımıza birlikte çare bulacak Kıbrıs’ın bir barış adası olmasını sağlayacağız.
Bu saldırıyı yapanlara, bu ülkede ortak gelecek için emek koyan insanlara yapılan bu tip saldırıların ve faşist hareketlerin birlikteliğimizi sadece daha fazla güçlendireceğini, barışa ve sosyal adalete olan inancımızı daha çok perçinleyeceğini bir kez daha hatırlatmak isteriz. Irkçılık ve faşizm karşısında kararlılıkla durmaya devam edeceğiz. Ve en sonunda mutlaka biz kazanacağız, çünkü biz barış isteyen çoğunluğuz.  Bunlar küçük faşist örgütlerin son çırpınışlardır. Karanlık örgütler barışın ışığı ile tarihin çöplüğünde hak ettikleri yerlerini mutlaka alacaklardır.

EDON, CTP Gençlik Örgütü, TDP Gençlik Örgütü, Mezopotamya Gençlik ve Kültür Sanat Merkezi.

-------------------

ORTAK METİN

1) Liderler, Kıbrıs’taki mevcut durumun kabul edilemez olduğu, çözümsüzlüğün uzaması halinde bunun gerek Türklere gerekse Rumlara olumsuz etkileri olacağı hususunda hemfikirdir. Liderler çözümün sadece iki halka değil tüm bölgeye olumlu etkiler yapacağına inanmaktadır.

2) Liderler bütünlüklü çözüm müzakerelerine başlamaya ve bunu sonuç alıcı şekilde götürmeye kararlıdır. Müzakerelerde anlaşmazlığı oluşturan tüm konular masada olacak ve birbiriyle bağlantılı müzakere edilecektir. Liderler çözüme ulaşmayı ve anlaşmayı iki halkın eşzamanlı referandumlarına sunmayı amaçlamaktadır.

3) Kıbrıs’ta varılacak çözüm, iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına dayalı bir federasyon olacak. Birleşik Kıbrıs, Avrupa Birliği’ne ve Birleşmiş Milletlere üye, tek uluslararası kimliği, tek vatandaşlığı ve tek egemenliği bulunan bir devlet olacak. Egemenlik Türk ve Rum halklarından kaynaklanacak, Birleşik Kıbrıs vatandaşları, aynı zamanda Türk ve Rum kurucu devletlerin de vatandaşı olacak. Federal devletin yetkileri, anayasayla belirlenecektir. Kurucu devletler, kendi bölgelerinde kendi yetkilerini Federal devletten bağımsız olarak kullanacaktır. Yetki ve güç paylaşımı konusundaki tüm anlaşmazlıklarda Federal Yüksek Mahkeme yetkili olacaktır. Taraflardan hiçbiri diğerine tahakküm edemeyecektir.

4) Birleşik Kıbrıs Federasyonu, varılacak anlaşmanın iki halkın eşzamanlı referandumlarında onaylanmasıyla hayata geçecektir. Devleti iki eşit kurucu devletin oluşturduğu anayasada yer alacaktır. İki bölgeli, iki toplumlu AB normlarına uygun federal yapı tüm adada geçerli olacak ve bu yapı hiçbir şekilde değiştirilemeyecek biçimde korunacaktır.

5) Kıbrıs çözüm müzakerelerinde tüm konularda anlaşmadan, hiçbir konuda anlaşma sağlanmamış sayılacaktır.

6) Liderlerin özel temsilcileri her konuda her zaman müzakere edecektir. Liderlerle gerekli olan sıklıkta bir araya gelecek, karar verme iradesini oluşturacaktır. Yalnızca liderlerin uzlaştığı bir anlaşma referanduma sunulacaktır, hakemlik olmayacaktır.

7) Taraflar müzakerelerin sonuca ulaşması için birbirlerini suçlamadan kaçınarak, kamuoyunu olumsuz etkileyecek açıklamalar yapmayarak olumlu bir atmosfer oluşturmaya çalışacaktır. Süreç içinde Kıbrıs’ın birleştirilmesi hedefine ivme kazandıracak güven yaratıcı önlemleri hayata geçirmek için çaba sarf edeceklerdir.