Çözüm mü, Taksim mi?
Kıbrısın “taksimi” üzerine oluşturulan stratejik toplum mühendisliği zamana ve toplumun yeniden şekillendirilmesine muhtaçtı.
Çözümsüz geçen yarım asır bu plana zemin oluşturdu.
Dünyaya karşı iki-toplumlu çözüm görüşmeleri devam ediyor. Taraflar, birbirinden çok uzak öneriler yapıyor. Bu gidişle uzlaşma ihtimali zayıf görünüyor. Çünkü görüşmeciler kendi seçmenlerinden çekiniyor.
Doğru, adil ve vicdanlı çözüm için bir gelecek hayal etmek, gerekirse seçilmemeyi göze almak yerine seçmenlerinin, bağlı oldukları başka güçlerin telkin ve istekleriyle hareket etmeyi yeğliyorlar.
Bizim tarafta, Annan planı döneminin dinamizm ve istekliliği kalmamış. Çözüm yanlılarının dahi tutumlarında sapma olduğu hissediliyor. Dillerde “çözüm ve barış istiyoruz” cümlesi kalmış. Masada anlaşmazlık yaratan konularda görüş belirtilmiyor. Sırtlarına “küfe” almaktan çekiniyorlar. Örneğin mal-mülk konusunda samimi olarak ne düşünüyorlar? Henüz öğrenmiş değiliz. Bu sessizliğin arkasında acaba giderek çoğalan “Rum mallarını iade etmeyiz” görüşü mü vardır?
Baksanıza, TDP kurultayını izleyen gazeteci Serhat İncirli’nin yazdığına göre, zamanında TKP’ye devlet tarafından, siyasi parti oldukları için kullanmaları amacıyla verilen ve sonra TDP’ye geçen Girne’deki parti binasını TDP 100.000 pounda satmış. Geçen Pazar gün yapılan kurultayda okunan partinin mali raporunda bu satıştan elde edilen rakam 360.000TL olarak gösterilmiş!!!.
Böyle bir görüş ve eylem, Rum mülkünün iadesini savunmaz da, tazminatı kimin ödeyeceği konusunda ne düşünüyor? Yabancılar mı ödesin?
Çözümcü-barışçı parti havadan konduğu ve büyük paraya çevirdiği bu özel durum, görüşmelerdeki mal-mülk konusunun çözülemiyeceğinin bir göstergesi değil midir?
------------------------
İç İşleri Bakanlığının Ocak-Eylül 2015 Toplum Raporu:
*10 ayda 3992 doğum, 1091 ölüm..
* 1506 kişi vatandaşlık aldı..
* 47.708 çalışma izni verildi
* 1317 kişi taşınmaz mal aldı..
*Ateşli silah sayısı 49.526
* 1117 kişi muhaceret affına uğradı
*2197 yeni iş yeri tescili
* 6 yıl çalışma izni veya iş kurma izni olan 10.000 kişiye “beyaz kimlik” verilecek..Aile bireyleri ile birlikte 40.000 kişi edeceği tahmin ediliyor..
* 12 yıl kesintisiz çalışma izni alanlar vatandaş olma hakları var..
* 6.279 işsiz kişi kaydı
*8.426 kişi pasaport aldı
*KKTC’de 42.622 çalışma veya iş kurma izinli yabancı var.. 32.000 TC.li, 2.500 Türkmenistanlı, 1.500 Pakistanlı..
* 10 ayda, 8.256 öğrenciye izin, 9859 kişi ziyaretçi veya refakatçı izni verildi.
* 10 ayda artan nüfus : Belirtilmemiş.
-------------------------
Çözüm isteyenler, yıllar içinde değişen bu yeni sosyolojik yapı ile nasıl çözüm yapılacağını değerlendirip açıklamalıdırlar.
Maalesef, kimsenin umurunda değilmiş gibi bir hava var.....
Artık, nufusunu asla bilmediğimiz, bir Kıbrıs Türk toplumunun kalmadığı ortadadır. Bu kimlik ve kültür, tarihin arka odalarına kapatıldı.
Toplumun yeni sosyolojik yapısı yeni kimliği apaçık ortaya koyuyor. KKTC...
Hayırlı olsun! AB ve KC kimliği de “teselli” olarak kalsın..
Kıbrısın “taksimi” üzerine oluşturulan stratejik toplum mühendisliği zamana ve toplumun yeniden şekillendirilmesine muhtaçtı.
Çözümsüz geçen yarım asır bu plana zemin oluşturdu.
Herkes elini vicdanına koyup gerçeği söylesin:
Kuzey Kıbrıs sosyal göstergeleri “çözüm” mü yoksa “taksim” mi gerektiriyor?
