Çözüm ne kadar yakın
Çözüm ne kadar yakın?
Öyle elimizle uzanarak tutacağımız mesafede durmuyor!
Ne yazık ki, toplumlar da kenetlenmiyor, hedefe doğru bir “insan kulesi” oluşmuyor.
Henüz, ayaklarımızın ucuna yükselmek de yetmiyor, tutabilmek için…
Çünkü başka eller giriyor araya, başka ayaklar, bambaşka hesaplar!..
* * *
Kıbrıs müzakerelerinde işlerin iyiye gitmediğini ne zaman anlarım?
Kendi geleneksel ‘pozisyonlarına’ daha bir sıkı sarılınca taraflar ve sorumluluğu ‘öteki’ne yükleyince!
* * *
Öyle bir noktaya geldik ki, Kıbrıs’ta yaşayan yurttaşların derdini çözemeden, başkalarının isteklerine amade olduk!
Bir anda “dört özgürlükler” gündeminde boğulduk...
Şunu aklım almıyor...
Yeni bir devlet oluşacak...
Ve bu devletin yurttaşları kendi içinde “sınırlanırken”, bir başka ülkenin yurttaşlarına “serbestlik” verilecek!
Mesele Türkiye-Yunanistan dengesi de değil, birbirimizi kandırmayalım…
Kıbrıs’ın güneyine yerleşen Yunanistan yurttaşı sayısı en fazla yirmi bindir, kuzeye yerleşen Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı sayısı en az yüz yirmi bin!
Bunu ‘inkar’ edecek olan var mı?
Güneyde çalışma izniyle yaklaşık 10 bin Yunanistanlı var, kuzeyde 70 bin!
Türkiye ile Yunanistan’ın Kıbrıs’a yönelik niyet ya da güç dengelerini “eşitmiş” gibi görerek kendimizi mi kandırıyoruz?
Kıbrıs’ın güneyine ‘yerleşen’ bir Yunanistan yok, Kıbrıs’ın kuzeyine yerleşen bir Türkiye var.
“İyisi mi Kıbrıs’a gidelim” diyenler dahi “Meğer burası da Türkiye olmuş” diyorlar.
Kıbrıs ‘Kıbrıs’a benzemezse ne fayda?
* * *
Çözüm, elimizle uzansak, tutacak kadar bir mesafede durmuyor, umudum kırılıyor!
Böyle giderse...
Yarın, bugüne benzeyecek en fazla!
---------------------------
Çoğunluk olmak
YENİDÜZEN ve POLİTİS olarak, Kıbrıslı Türk lider Akıncı ile farklı bir röportaj gerçekleştirdik.
Marilena sormuştu, “Siz dört özgürlükleri Kıbrıslılar için de istiyor musunuz?” diye.
Şunu söyledi Akıncı:
“Aklımızda tutmalıyız ki Kıbrıslı Türkler kuzeyde çoğunluk olmak istiyor, bu içselleştirilmeli”
İyi de…
Bu “çoğunluk” olma kaygısı sadece Kıbrıslı Rumlara mı yönelik?
Başka da yok mu yani!
Sayın Akıncı, emin misiniz acaba, Kıbrıslı Türkler gerçekten çoğunluk mu olacak kuzeyde, bu yol böyle yürünecekse!
-------------------------------------
Güneyde seçim zilleri çaldı
Milliyetçiler ve şovenler, birbirlerini güzel besliyorlar!
“Enosis” imza gününün okullarda kutlanması kararı, güneyde “seçim zilleri”nin çaldığının göstergesi!
Milliyetçilik ‘prim’ yapıyor, ne acı!
‘Oy’ kaygısıyla sus pus oldu hepsi...
Kıbrıs’ta kalıcı bölünme isteyenler bu karara birlikte sevindi!
Kıbrıslı Rumlar, 195o’de imzaya açmıştı, “Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması” tezini!
% 96 destek görmüştü, bu görüş!
Peki ne oldu?
1960’da Kıbrıslı Türklerle ortak “Kıbrıs Cumhuriyeti” doğdu!
Bu “cumhuriyet”i yenilgi görmüştü, o dönemin “Enosis”çi kafaları!
Gel gör ki, “Kıbrıs Cumhuriyeti”ni istemeyen sadece onlar değildi.
Dedim ya, Kıbrıs adasında, her dönem, şovenler ve fanatikler Türkçe ya da Rumca birbirinden beslendi...
Peki sonra? 1974 savaşı!
160 bin Kıbrıslı Rum evini kaybetti, anılarını, hayatını...
…
Bugün, güneyde yapılsa aynı yoklama “Yunanistan’a bağlanmak ister misiniz”, büyük oranda “hayır” çıkar!
Kuzeyde “Türkiye’ye bağlanmak” için referandum olsa, yine “hayır”dır yanıt...
Peki pratik nedir? Tam aksi!
Savaşın kaybedeni halen “kin”le yaşıyorsa, kazananı “rant” duygusuyla... “İlhak”a karşı çıkarken “barış”a razı olamıyorsa... Ve milliyetçilik kıskacından kurtulamıyorsa ada, ne desek nafile !