1. YAZARLAR

  2. Fatma Azgın

  3. Çözüm Olacakmış!
Fatma Azgın

Fatma Azgın

Çözüm Olacakmış!

A+A-

Kıbrıs’ın iki kesiminde de gerek halk gerekse siyasiler Kıbrıs sorununun çözüleceğine dair ümitlerini yitirmiş ve başta ekonomik krizler yüzünden iç sorunlarına yönelmişken apansız “çözüm” umutları pompalanmaya başladı.

Son birkaç hafta içinde, çözüm için binbir şart koşan bu nedenle barışı imkansız kılanlar bile, sorunun çözüleceğini ve 2014 Mart ayında referanduma sunulacağını “papağan” gibi tekrarlıyorlar.
Ne oluyor kardeşim, bu ne heves ? diye düşünürken TC ve KKTC yetkililerinden arka arkaya gelen  demeçler bir tuhaflık sezdim.
Başbakan Erdoğan, AB ve Rumlar ile alayvari konuşan Egemen Bağış o yetmedi Cemil Çiçek de açıklama yapınca bu işin kurgu olduğuna kanaat getirdim.

Biz bu tavır değişikliklerini BM veya AB zirvelerinde Kıbrıs konusunun görüşüleceği veya rapor edileceği her toplantı öncesi yaşıyoruz.
Son aylarda ABD’nin de devreye girdiği söyleniyor..Diplomatları buraya ve Türkiye’ye, Rum tarafına gidiyor. BM temsilcisi Downer üç-beş ay önce başarısızlığını kabullenmiş ve bu sorunun çözülmesinin çok zor olduğuna inanmışken yeniden enerji kazanıp değişik merkezlere uçup Kıbrıs konusunu görüşüyor.

Bu “kuzucuk” barışçılığının somut nedeni, AB’nin 16 Ekim’de açıklayacağı Türkiye “ilerleme raporu” olsa gerek. Bu raporda, Türkiye’nin AB yolunda ilerleyip ilerlemediği, AB kurumu, kriterleri ve üyelerle ilişkilerin nasıl olduğu belirtilecek.
Türkiye’nin AB ile ilişkileri istenildiği şekilde ve süratte yürümüyor. Devlet ve yönetim için gerekli AB kriterlerini hayata geçirecek mevzuat ve uygulama bir türlü tamamlanmıyor. Bir adım ileri, iki adım geri politikalar sürüp gidiyor. Tabii sorun bununla kalsa iyi...

Türkiye AB ilişkilerinin en önemli konusu Kıbrıs’tır. 1995 yılından beri Kıbrıs-AB ilişkileri hep gündemde olmuştur. AB, Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yaklaşırken, Türkiye’ye de birşeyler vermiştir. Kıbrıs Türk tarafı AB üyeliğini yitirmek pahasına politikalar izlenmiş, KC nin AB üyeliğinin gerçekleştiği toplantılarda Türk tarafı yer almayıp fırsatı kaçırdıktan sonra referanduma götürülen Annan planı Rumlar tarafından kabul edilmemiştir. 2004’ten beri Kıbrıs Cumhuriyeti AB üyesi..Bu durum gerçekleşirken Türkiye’nin tatmin edilmesi için AB ile müzakerelere başlama kararı alınmıştır.

Dokuz yıldır AB-Türkiye-KC ile pazarlık yapmakta ancak KC AB üyesi olduğu için Türkiye’nin her talebine yanıt verememektedir. KC de Türkiye’nin 50 yıl önce imzaladığı Ankara Anlaşması’na uyulmasını, limanların açmaılmasını talep etmektedir.

Türkiye ilerleme raporu yazılır ve şekillenirken Rum tarafı, yıllarca önce BM güvenlik konseyi kararıyla Maraş’ın sahiplerine verilmesini öne sürerek bu kartı açmıştır. Arkasından Ercan ve Mağusa gümrüğü tartışıldı sanıyorum. Yani Maraş’ın BM kararı bile olsa verilmeyeceği aşikar. Zaten KKTC ve TC tarafı “bütünlüklü çözümün parçasıdır” demişlerdir.

Velhasıl, şu 16 Ekim atlatıldıktan sonra Kıbrıs meselesi hakkında umut veren hiç bir konuşma yapılmıyacaktır. BU öngörü, deneyimlerle edinilmiştir.
Bu kıran kırana pazarlık ve Kıbrıs’ın tutsaklığı daha çok yıllar süreceğe benziyor. Ne zaman Türkiye’nin  AB üyesi olacağı kesinleşecek ve üyelik garanti olacak, çözüm o zaman yaklaşacak gibi gözüküyor.
Bir diğer olasılık, bugünkü politik konjünktür değişirse, beklenmedik olaylar yaşanırsa, AB veya ilgili taraflarda alt-üst durumlar oluşursa çözüm akla gelebilir.

Bu yazı toplam 2309 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar