“Çözüm sonrası Kıbrıs'ı nasıl hayal ediyoruz?” diye buluştuk güneyde dün, Kıbrıs Üniversitesi'nde.

Gördük ki "hayal" edemiyoruz !..
Elbette "çok daha iyi" olacağını biliyoruz.
Ancak herkeste "sorun"suz bir Kıbrıs'a tanıklık etmemiş ve anılar biriktirmemiş olmanın şaşkınlığı var.

----------

"Çözüm sonrası Kıbrıs'ı nasıl hayal ediyoruz?" diye başladık güne ancak "Çözüm yolunda ilerlerken zorluklar ve perspektifler neler"e döndük zamanla...
Çoğu akademisyen bir grup Kıbrıslı 5 saate yakın konuştuk.
Seçim dönemindeyiz kuzeyde ancak siyasetin gündemine bu başlıklar girmiyor!

‘Merkez’ oylara yönelmenin dayanılmaz çekiciliği içinde ‘zorluklar’ın çok da konuşulmadığı, ‘yüzeysel’ söylemlerin kıyısında gezinildiği siyasi gündemden uzaklaşarak ‘akademik’ bir şemsiye altında ‘ezber bozma’ denemeleri hiç de fena değildi.

-------------

Ortak görüş: Federal ve demokratik kültür ya da barış projelerinin "tepeden inme" toplumlara dayatılması sonuç vermiyor.
"Yukarıdan aşağıya" şekillenen "elitler" önerisi yerine, tabandan yayılacak bir barış anlayışı şart.
İyi de nasıl?
Eğitimin, medyanın ve siyasetin dili her iki toplumu çok farklı öğretilerle büyütüyor.
Birleştirmek yerine ayırıyor.
"Egemenlik" kavgaları arasında, kendi "hakikatleri"ne kilitleniyor herkes!..

------------

Kıbrıslı Rum bir akademisyen, Kıbrıs Üniversitesi Rektörü'ne çağrı yaptı:
"Adadaki tüm üniversiteleri tanıdığınızı açıklayınız ve akademik anlamda kurumsal bir işbirliği başlatınız."
İki toplumdaki bilim insanlarının diyaloğu ortak vatanda barış içerisinde yaşamanın zeminini hazırlayabilir...

------------

Güneyde Yunanistan kuzeyde Türkiye 'milli marşları'nın terk edilmesi gibi bugünkü zeminde ‘konuşulması dahi sakıncalı’ öneriler de vardı mesela..
Türkiye'de kaldırılan 'andımız'ı adanın kuzeyinde terk edememişken henüz!..
Sahi, seçim sürecinde ‘cesaretleri’ ile övünenlerin dahi bu meseleyi andığını duydunuz mu?

-------------

Bir sorunu ancak onu yaratan zihniyeti terk ederek çözebilirsiniz, diyor bilim insanları...
Terk edemiyoruz bir türlü, kimi başarı öyküleriyle umutlansak da....