Kıbrıslı Türklerin bir “çözüm”le sahip olacakları, Kıbrıslı Rumlara oranla çok daha fazladır.

İsterseniz şöyle bir göz atalım.

1- Dünyada tanınmış bir devletin ortağı olmak.

Çözümle birlikte Kıbrıslı Türkler, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği üyesi bir devleti yönetme erkine kavuşacak, bu yapının eşit ortağı olacaklar.
Dünyaya tanınmış bir kimlikle açılacaklar.
“Kıbrıs Cumhuriyeti” kimliğinin bireysel olarak sağladığı avantajlar, hem çok daha genişleyecek, hem de toplumsal bir boyut kazanacak.
Adaya 1974 sonrası göçmen gelen aileler ve onların burada doğan çocukları da Avrupalı bir kimliğe kavuşacak.

...

Kıbrıslı Rumlar, tüm bunlara şu anda sahiptir.
“Çözüm” bu açıdan Kıbrıslı Rumlara yeni bir imkan sunmayacak.

2- Doğrudan iletişim, ‘Euro’ya geçiş

Kıbrıslı Türkler, çözümle birlikte dünyayla doğrudan turizm, ticaret, iletişim, spor ve kültürel ilişki imkanına kavuşacak.
O zaman Real Madrid ya da Fenerbahçe’yle maç hayal olmayacak.
Dünyanın en büyük markaları Kıbrıslı Türkler için de erişilebilir olacak, doğrudan uçuşlar ya da dev turizm gemileri adadaki tüm federal devletler için önemli bir potansiyel yaratacak.
Türk Lirası’nın değer kaybına karşı istikrarlı bir para birimi EURO çok daha güvenli bir liman sunacak.
...

Kıbrıslı Rumlar, tüm bunlara şu anda sahiptir.
“Çözüm” bu açıdan Kıbrıslı Rumlara yeni bir imkan sunmayacak.
 

3- Temiz mülkiyet

Kıbrıslı Türklerin şimdi üzerinde yaşadıkları toprakların yüzde yetmişinden fazlası Kıbrıslı Rumlara aittir. Bu mülkiyet tartışmalıdır. Kıbrıslı Türkler “gasp edilmiş” topraklar üzerinde bir yapılanmaya girmişlerdir, bu nedenle sıkıntılıdır. Çözüm, hem toprak hem de mülkiyette bir uzlaşma anlamına da gelecek. O nedenle, Kıbrıslı Türkler, sahip oldukları toprak ve mülkiyeti hem artıracak, hem de ‘yasal bir pozisyona’ kavuşacak.
...

Çözüm, bu anlamda Kıbrıslı Rumlara da önemli bir fırsat sunacak. Çok sayıda Kıbrıslı Rum, tazminat ya da takasla mülkünü değerlendirecek, kimileri, yeniden toprağına kavuşacak. Ayrıca, adanın güneyinde sınırlı da olsa tartışmalı mülkiyet yapısı ortadan kalkacak.

4- Özne olmak ve yurtsuzluğa dur demek!

Kıbrıslı Türklerin “çözümsüzlük” koşullarında Türkiye’nin içerisinde “erime” gibi bir tehlikesi vardır, bu sebeple “varoluş” korkusu yaşanmaktadır.  Kendi yurtlarında “yurtsuzluk” ya da “yabancılaşma” endişesi hayatın pratiğinde giderek büyümektedir.
Kıbrıslı Rumların gündeminde böylesi bir endişe yoktur ya da çok azdır.

5- Güvenli bir gelecek, sürdürülebilir bir ekonomi

‘Çözüm’ Kıbrıslı Türkler için güvenli bir geleceği ve sürdürülebilir bir ekonomiyi de temsil ediyor. Peki Kıbrıslı Rumlar açısından ne anlama geliyor? Ekonomiyi büyütmek açısından önemli fırsatlar sunuyor. “Askersiz” bir ada, Kıbrıslı Rumlar açısından “güvenlik” anlamı taşıyor.

İhtiyaçlar eşit değildir

Evet, Kıbrıslı Türklerin bir “çözüm”le sahip olacaklarının çoğu, Kıbrıslı Rumların şu anda yaşadığıdır.
Özetle...
Kıbrıslı Türklerin ancak ve ancak "çözüm"le sahip olabileceği pek çok değişime, Kıbrıslı Rumlar zaten sahiptir.
Bu bir hakikattir.
O nedenle “çözüm” iki toplum açısından da aynı ihtiyacı karşılamıyor.
Bunu “bilerek” hareket etmek gerekir.
Bir de…
“Çözümsüzlük” koşullarında elbette Kıbrıslı Türklerin yaşam kalitesini artırmak, kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomi yaratmak, adil ve demokratik bir yönetim kurmak mümkündür.
Ama dünyada tanınmış bir devletin ortağı olmak ve dünyalı bir kimlikle dışa açılmak mümkün değildir.
“KKTC”yi ayıpsız ve temiz bir toprak üzerinde yaşatmak da!