Cristiano Ronaldo insan mı?
Gecenin bir vakti ekranda bu soru soruluyordu bana ve benim gibi nedensiz bir şekilde, saçma sapan bir program olan Telegol’ü izleyenlere.
Alt metinde ise bir müjde veriyordu bize Serhat Ulueren’in ekibi, “Test sonuçlarını az sonra açı
Gecenin bir vakti ekranda bu soru soruluyordu bana ve benim gibi nedensiz bir şekilde, saçma sapan bir program olan Telegol’ü izleyenlere.
Alt metinde ise bir müjde veriyordu bize Serhat Ulueren’in ekibi, “Test sonuçlarını az sonra açıklıyoruz” diyerek.
Gören de sanır ki, Ronaldo’yu Kanaltürk stüdyolarında testlere tabi tutmuşlar, üzerine mikro vericiler vs yerleştirmişler de, sonucu tüm dünyaya duyuracaklar.
Gökmen Özdenak, Erman Toroğlu ve bir dönem Adnan Aybaba gibi vasıfsız, bilgisiz ve ağzından çıkanı kulağı duymayan isimlerin milyonlar kazandığı bir programdan böyle şeyler beklenir aslında.
Oldum olası Ronaldo’yu sevmemişimdir. Üstün yetenekli bir futbolcu olduğunu tartışmıyorum bile, aktif futbolcular içinde Messi ile birlikte en iyisi denilebilir. Manchester United ve Real Madrid gibi hiç sevmediğim iki takımda oynamasını bir sebep olarak önünüze sürmeyeceğim. Zira Manchester’da Giggs ve geçen sezon futbola veda eden Scholes, zamanında Cantona, Dennis Irwin, George Best ve Bobby Charlton gibi adamlar da forma giymiştir. Aynı şekilde Real Madrid forması giyenler arasında Hagi, Raul, Hierro, Ronaldo ve Redondo gibi adını tarih kitaplarına yazdıran futbolcular da forma giymiştir. Ama karakter de önemlidir bazen, sizi rakip takım taraftarlarının da sevebilmesi, sevmiyorsa da sayabilmesi önemlidir. İşte bu adamda bu yok, egosunun şişirilmesi sebebi ile yetenekleri çoğu sevmeyeni tarafından görmezden geliniyor.
Gelelim söz konusu teste. Madrid’de (yüksek ihtimalle Nike sponsorluğunda) yapılan bir dizi testler sonucu, oyuncunun limitleri ölçülüyor. Öncelikle youtube’a girip arama kısmına “C Ronaldo Neden bu kadar mükemmel” yazıp videoyu izlemenizi tavsiye ediyorum. Gelelim şimdi de videonun satırbaşlarına;
Öncelikle Ronaldo’nun hızı ölçülüyor. İspanyol 100 metre şampiyonuna karşın, 100 metrelik mesafeyi çok ufak bir fark ile kaybediyor, ama zig-zag parkurda inanılmaz bir ivme göstererek rakibini geride bırakıyor. Dripling’in depardan daha önemli olduğu futbolda, rakip defans oyuncularına karşı büyük bir avantaj. Bu köşelerde kısa adımlar ile koşan Ronaldo’nun bacağına 5G’lik bir kuvvet binmesi de inanılmaz aslında.
Zıplama yeteneği testinde ise Ronaldo elleri belinde olduğu yerde sadece 44 cm zıplayabilirken, serbest zıplamada ise 78 cm gibi bir futbolcudan beklenmeyen yüksekliğe ulaşıyor. 1,86 boyu olduğunu düşünürsek, zıpladığında kafa olarak 2.64 metre yapıyor. Jordan’ın en iyi döneminde 122 cm zıpladığını hatırlatmak gerekiyor. 78 cm’lik yükseklik bir NBA oyuncusu civarında.
Ayrıca göz bebeklerini takip eden test ve şut stili ile ilgili çalışmalar da çok ilginç. Fakat beni en çok etkileyen test ise, Ronaldo’ya açılan orta sonrası ışıkların tamamen kapatılıp reaksiyonlarını incelemeleri. Ronaldo bu ortalara %100 gibi bir başarı ile vurmayı ve gol yapmayı başarıyor. Bu da his ve önsezi konusunda oyuncunun ne denli başarılı olduğunu gösteriyor. Özellikle karanlık ortamda gelen ortaya omzu ile (isteyerek) vurup topu ağlara göndermesi etkileyici.
Ve şut hızı. Ronaldo’nun önüne arka arkaya dizilmiş cam paneller koyuluyor ve bunların üstüne doğru şut çekmesi isteniyor. Ronaldo ise şutu sonrası arka arkaya 3 camı kırmayı başarıyor. Bu da isabetli şutunun kaleciler için ne denli zorlu olduğunu ispat ediyor.
Sevebilirsiniz, nefret de edebilirsiniz. Fakat son kararım şudur ki, bu adam özel olmayı hak ediyor. Ve bazen kendisinin özel olduğunu hisseden insanlar, ego konusunda sorunlar yaşayabiliyor. O kadarı da olsun artık, yapacak bir şey yok...
Not: Benim için her zaman bir tane Ronaldo olmuştur, o da küçükken odamda posterleri asılı olan gerçek “Fenomen” Ronaldo. J