CTP-BG ile DP-UG koalisyon hükümetini bekleyen tehlike...
CTP-BG ile DP-UG nihayet anlaştıklarını ve ortak bir hükümet kuracaklarını resmen ilan ettiler.
Bu satırların yazıldığı sırada henüz bakanların kimler olacağı açıklanmamıştı. Ama hangi bakanlığın hangi partide olacağı belliydi. Bu durumda Serdar beyin neden bu işi bu kadar geciktirdiği anlaşılamadı. Ülkeye en az bir haftalık bir süre kaybettirdi. Bu da azımsanacak bir süre değildir.
Benim anladığım ve geçen hafta yazdığım gibi Serdar bey Eroğlu’ndan aldığı işar ile Eroğlu’nun Yorgancıoğlu’na görevi vermeyi 2 gün geciktirmesine neden olan sağı birleştirme çabalarını bu süre içerisinde de devam ettirdi. Ancak bundan bir sonuç alamadığı bir yana, CTP PM’nin de MYK’ya UBP ile de görüşme yetkisi vermesi ve bu görüşmelerin resmen başlaması sonucu yelkenleri suya indirdi.
Böylece CTP’nin ilk görüşmede ortaya koyduğu çerçevede bir ortaklığa razı oldu.
Peki Eroğlu ve Serdar Denktaş bu aşamada sağı birleştirme çabalarından vazgeçtiler mi?
Sanmıyorum. Çünkü sağ cenahta bu proje hiçbir zaman gündemden kaldırılmamıştır. Zaman zaman geri plana çekilse bile sağ her zaman bunun hayalini kurmaktadır.
Peki bu mümkün mü?
Elbette mümkündür. Ama dünyadaki örneklerine de baktığımızda, ister sağda olsun, isterse de solda olsun birleşme hiçbir zaman gündemden düşmez, ama çok ender durumlar dışında da gerçekleşmez.
Bu nedenle ben Eroğlu’nun 2015 hedefli bu projesinin de gerçekçi olmadığını düşünüyorum.
Buna rağmen hükümet ortaklığından alacağı güçle bu konuda adım atmaya çabalayacak ve sürekli UBP tabanını ve tavanını rahatsız edecek bir Denktaş en başta koalisyon hükümetine zarar verecektir.
Bu unutulmamalıdır. Çünkü CTP-BG ile DP-UG koalisyonu köklü reformlar yapacak bir hükümet olma iddiasıyla kurulmuştur. Kısmen açıklanan koalisyon protokolünde çok önemli değişim iddiaları vardır. Özellikle Anayasa, Seçim ve Halk Oylaması Yasası, Siyasi Partiler Yasası, Meclis İçtüzüğü ve daha bir yığın temel değişim bu protokolda mevcuttur. Dahası bu değişiklikler için takvim de verilecektir.
Örneğin yerel seçimler öncesi Anayasa değişikliklerinin sonuçlanması ve yerel seçimlerle beraber halk oyuna sunulması bu hükümetin gündemindedir.
Kamu reformu ve bir kangren olan üst kademe yöneticilerinin atanması yasası acilen gündemde olacaktır.
Halkın bu hükümetten beklentilerinin başında müşavir ordusunun ortadan kaldırılması vardır. Umarım yeni hükümet bu hassasiyeti dikkate alarak yeni müşavir yaratmayacak atamalar yapar. Ya da mevcut yasada ilk etapta sadece bu yönde acilen bir tadilat yaparak, atamalarını ondan sonra yapar.
Bu konuları önümüzdeki günlerde sıkça ele alacağız. Benim bugün üzerinde durmak istediğim nokta Serdar Denktaş’ın Eroğlu’ndan aldığı işar üzerine başlattığı ve bu aşamada başaramadığı “sağda birlik” hülyasını bir kenara bırakarak icraata odaklanmasıdır.
Bu hem hükümetin, hem de her iki ortağın başarısını kendiliğinden getirecektir. Sağda, ya da solda birlik de zorlama yöntemler ve menfaat sağlama karşılığı değil ancak başarılı olan siyasi partinin etrafında sağlanabilir.
Dünya zorlama, ya da menfaat karşılığı sağlanan birlikteliklerin ömrünün çok kısa ve getirisinin de umulandan çok çok az olduğu örneklerle doludur. Halbuki gerçekten başarılı olan ve başarılı olduğu için yükselen partilerde sağlanan birliktelikler uzun ömürlü ve çok daha başarılı olur.
Bu nedenle Serdar bey “gizli” niyetlerini bir kenara bırakarak bütün enerjisini koalisyon hükümetinin başarılı olmasına ve halkın mutluluğuna odaklarsa sağın liderliğini başkalarına kaptırmaz.
Aksi durumda hem kendisini, hem partisini, hem de koalisyon ortağını zora sokacaktır.