Seçim bitti. Resmi sonuçlar açıklandı. Mazbatalar dağıtıldı. Seçilen vekiller 12 Ağustos’da yemin ederek göreve başlayacaklar. Ardından hükümet kurma çalışmaları resmen başlayacak.
Seçimden koalisyon çıktı.
Nasıl bir koalisyon?
Şimdi asıl tartışılan konu budur. Meclis aritmetiğine göre 5 veya 6 değişik koalisyon formülü var.
Ancak CTP-BG’nin olmadığı formüller 2 tanedir. UBP, DP-UG ve UBP, DP-UG, TDP. Seçimin ertesi gününden beri kimileri UBP ile DP-UG’nin 26 milletvekili var, o nedenle bir sağ koalisyon kurulabilir demekte, bunun propagandasını yapmaktadır.
Gerçekten kurulabilir mi?
Ben böyle bir koalisyon kurulmasının halkla dalga geçemek ve seçmenin mesajını anlamamazlığa gelmek olacağını düşünüyorum.
Böyle bir koalisyon matematik olarak mümkündür. Ama siyasi olarak olanaksızdır ve bana göre KKTC siyasetinin iflası demektir.
Aynı biçimde bu formüle TDP’nin de dahil edilerek 29 sayısına ulaşılması da önerilmektedir. Ancak ben bu formülün de “yaşayabilir ve işyapabilir” olmadığını düşünüyorum.
Öyleyse geriye CTP-BG’li formüller kalıyor. CTP-BG, DP-UG formülü 33 milletvekili, CTP-BG, UBP formülü 35 milletvekili ve şimdiki seçim hükümeti formülü CTP-BG, DP-UG, TDP formülü 36 milletvekili olur.
Yani CTP-BG’li formüller “güçlü meclis desteği” demektir. Bu da  “yaşayabilir ve işyapabilir hükümet modeli” demektir.
Ayrıca CTP-BG’li formüller “güçlü bir halk desteği” de demektir. Çünkü halk CTP-BG’den Nisan 2009’da aldığı hükümet görevini bu seçimde yeniden iade etti.
Dolayısıyle yeni hükümeti seçimden 1. parti olarak çıkan CTP-BG kuracak. Bu bağlamda CTP-BG lideri Özkan Yorgancıoğlu da bayram öncesi hem DP-UG lideri Serdar Denktaş ile, hem de UBP’nin seçim kaybettiği için istifa eden ama garip biçimde görevine devam eden lideri İrsen Küçük’le ön görüşme yaptı.
   Şimdi soru CTP-BG’nin UBP ile koalisyon kurup, kuramayacağıdır. Bu konuda farklı görüşler var. Bir kesim DP’nin UG ile beraber artık Eroğlu’nun güdümünde, dolayısıyla da eski UBP olduğunu söylemektedir. Aynı çevreler Eroğlu’dan kurtulan UBP ile bir koalisyona daha sıcak baktıklarını, üstelik bunun 35 milletvekili ile Anayasa’yı değiştirebileceğini ve gerekli düzenlemeleri yapacağını iddia ediyorlar.
Bence bu sayısal olarak mümkün, ama bugünkü UBP ile pek mümkün değil. Zaten ortada bütün bir UBP de yoktur. Hem genel başkanı, hem de genel sekreteri seçim kaybetti. Bu nedenle Ekim’de olağanüstü kurultaya gidiyor. UBP’deki çalkalanma hala sürüyor. Daha uzun süre de devam edeceğe benziyor.
Böyle bir UBP ile kurulacak bir hükümet bırakınız Anayasa’yı değiştirmeyi, sağlıklı çalışma bile yapamayacaktır.
Bu anlamda geriye CTP-BG ile DP-UG ya da şimdi olduğu gibi bir üçlü koalisyon kalıyor.
Ben icraat hükümeti ile kısa süreli bir seçim hükümetinin çok farklı görevleri olduğuna inanıyorum. Bu nedenle aritmetik olarak ihtiyaç olmadan TDP’nin de dahil olacağı bir hükümetin yararlı olabileceğini düşünmüyorum.
Bu durumda bence CTP-BG’nin ortağı DP-UG olacak. Burada asıl endişe tek alternatif olarak öne çıkan bu formülde Serdar Denktaş’ın yükünü yığacağı endişesidir.
Ben buna katılmıyorum. Bir kere DP-UG çeşitli nedenlerle bu koalisyona mahkumdur. O nedenle yüksek perdeden pazarlık yapabilecek pozisyonu yoktur.
Neden?
İlk olarak seçime birkaç gün kala, apar-topar kurulan UG ittifakının kopmaması ve parti örgütleriyle kaynaşabilmesi için hükümette olmaya ihtiyacı var. 500 bin TL’lik borç senetleri siyasi partileri bütün tutmaya yetmez.
İkincisi UBP’nin bu kadar çalkantıda olduğu, birçok milletvekilinin şimdiden başkan adayı olduklarını açıklaması nedeniyle yakın bir zamanda durulamayacağı gerçeği var. Bu nedenle Serdar Denktaş güçlü bir sağ parti yaratarak hayalindeki sağın liderliğine oynamak isteyecektir. Bu tezini de hükümette olması ile güçlendirecektir.
Üçüncüsü TC hükümet yetkilileri ve Erdoğan açıkça Serdar beyi hükümette istemediğini her vesileyle “ima” etmektedir. Bu nedenle CTP-BG ile kuracağı ve muhtemelen başarılı olacak bir hükümette Başbakan Yardımcısı olarak görev üstlenmesi Serdar bey ve ekibi için çok ama çok önemlidir.
Sağ kulvarda siyaset yapanlar için yukarıda sıraladığım her üç madde de ayrı ayrı büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle DP-UG olası bir koalisyona oldukça sıcak bakacak ve koalisyon sürecinde bırakınız “yükünü yığmayı”, hem koalisyon kurma aşamasında, hem de hükümette “uyumlu olmak” için elinden geleni yapacaktır.
Bu anlamda ben yukarıdaki hükümet formüllerinden en gerçekçi ve en olası hükümet formülünün CTP-BG, DP-UG formülü olacağını düşünüyorum.
Bayramda bile siyaset yazmak durumunda kaldığım için üzgünüm. Ama bağışlayın süreç o kadar hızlı ilerliyor haftada bir yazı yazarak yetişmek olanaksızdır.
Tüm okurların bayramını en içten dileklerimle kutlarım. Bayramı sevdiklerinizle dilediğiniz gibi yaşayın...