1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. CTP: HER ŞEYE RAĞMEN
Sami Özuslu

Sami Özuslu

CTP: HER ŞEYE RAĞMEN

A+A-

1970 yılında bir ‘dernek’ olarak faaliyetlerine başlayan, dönemin aydın, demokrat insanlarının kurduğu CTP, 48’inci yılını geride bırakırken ‘her şeye rağmen’ bu adanın ‘umudu’ olmaya devam ediyor.

CTP hareketi sadece Kıbrıslı Türkler açısından değil, Kıbrıslı Rumlar, Ermeniler, Maronitler açısından da, yani adanın tamamı için önemlidir.

Dahası, CTP Ortadoğu ile Avrupa’nın coğrafi olarak değilse de siyaseten buluştuğu bu kritik bölge için de bir şanstır.

Özgürlüklerin, demokrasinin, huzurun ‘bir ileri-iki geri’ gittiği, büyük çıkarların satranç tahtasına dönmüş Kıbrıs adasında bölgede kurulacak ‘güzel günler’ için CTP hareketinin önemli görevleri vardır.

Ha keza ve illa ki emek mücadelesinde de, hala bu topraklara tutunmak isteyenlerin de umut bağlamak istediği merkezdir CTP…

‘Her şeye rağmen’…

*  *  *

Ne demek ‘her şeye rağmen’?

Şu demek: CTP şimdiki haliyle mutluluk veremiyor. Veremiyor.

CTP’ye gönül vermiş, en zor koşullarda canı pahasına mücadeleyi yükseltmiş, etrafta çok az sayıda insan varken meydanlara doluşmaktan çekinmemiş, işsiz-aşsız kalmaktan gocunmamış, kendi çoluk çocuğunun rızkından kesip partisine, hareketine katkı yapmış, bombalamalar ve kurşunlamaların hedefinde olabileceğini bildiği halde ürkmemiş, geleneksel CTP tabanı –ve geçmişteki tavanı da- mutlu ve umutlu değildir CTP’nin geldiği konaktan…

Ama CTP’ye sonradan gönül vermiş komünist, sosyalist, demokrat, sosyal demokrat, aydın, ilerici, yurtsever gibi tanımlamaların içine girebilecek farklı eğilimdeki insanlar da…

Bunun bir nedeni, nedenleri olmalı…

*  *  *

‘CTP denilince akla ne gelir?’ diye sorarsak, belki ‘Bugünkü CTP’de eksik olan nedir?’ sorusuna da yanıt bulabiliriz.

Ne gelir CTP denilince akla?

Barış…
Emek…
Özgürlük…
Hak…
Demokrasi…
Toplumsal varoluş…
Sosyal adalet…
Sosyalizm…
Adalet…

Başka?

Birlik…
Mücadele…
Dayanışma…

Başka?

Cesaret!..

*  *  *

CTP’nin neden ‘mutluluk’ ve de ‘umut’ veremediğinin ipuçları bunlardır bence…

‘CTP‘yi CTP yapan’ bu değerlere ne kadar sahip çıkıldığı, hangi değerlerin ön planda olduğu, hangilerinin peşinde koşulduğuna bakılmalıdır.

Hangilerinde geri kalınmış, onların yerine hangi değerler öncelik kazanmıştır?

Sadece Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslılar için değil, bölge halklarının da ‘umudu’ olması gerekirken, ‘umutsuz’ görüntü veren CTP’nin en çok ihtiyacı olan ‘özeleştiri’dir.

Eleştiri ve özeleştiri yıpratıcı değil, öğretici ve geliştiricidir.

Sol ve de köklü bir parti ‘iğneyi kendi kendine batırmak’tan korkmaz.

Mesele bugünkü yönetim, isimler, şahıslar değildir.

Ahmet Berberoğlu’nun, Özker Özgür’ün, Naci Talat’ın o dönemlerdeki ‘küçük’ ama soldan da sağdan da herkesin önünde düğme iliklediği CTP’si silkinip kendine gelmelidir.

CTP, ‘her şeye rağmen’ Kıbrıs’ın da, bölge halklarının da ‘umudu’ olmaya devam etmelidir.

50 yıla yaklaşan mirasıyla bu önemli siyasal hareketi bugünlere taşıyanların önünde böyle bir görev duruyor şimdi…

 

Bu yazı toplam 1998 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar