CTP, 'Hükümet’in Anayasa tanımaz kararları’nı mahkemeye taşıdı
Cumhuriyetçi Türk Partisi, KIB-TEK’e yakıt alımıyla ilgili Yasa Gücünde Kararname'yi ve Yerel Seçimlerin Anayasa’ya aykırı olarak kasım ayına ertelenmesini öngören Seçim ve Halkoylaması (Değişiklik) Yasası’nı Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı.
Cumhuriyetçi Türk Partisi, KIB-TEK’e yakıt alımıyla ilgili Yasa Gücünde Kararname'yi ve Yerel Seçimlerin Anayasa’ya aykırı olarak kasım ayına ertelenmesini öngören Seçim ve Halkoylaması (Değişiklik) Yasası’nı Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı.
CTP geçtiğimiz günlerde, “gayrimeşru” hükümetin Bakanlar Kurulu kararıyla çıkarttığı Yasa Gücünde Kararname ile Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun altı ay süreyle ihalesiz akaryakıt alımı ve deniz taşımacılığı uygulamasına ara emri alınması ve Yasa Gücü’nde Kararname’nin iptali için 6 Temmuz 2022 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu.
Gayrimeşru hükümet ise mahkemenin görüşülmesinden önce söz konusu kararı iptal ederek yeni bir Yasa Gücünde Kararname çıkarttı.
İhalesiz akaryakıt alınması için 15 Temmuz 2022 tarihinde ikinci kez üretilen kararı, CTP bugün yeniden Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı.
Genel Sekreter Erdoğan Sorakın, CTP Milletvekilleri Ürün Solyalı ile Salahi Şahiner ve Avukat Ezer Özsoy, bugün mahkemeye giderek, Kıbrıs Türk halkını zarara uğratan kararların iptali için dava dosyaladı.
SORAKIN: HÜKÜMET HEM SİYASET HEM YARGIYLA OYUN OYNUYOR
CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın, söz konusu kararların iptali için yaptıkları başvuru sonrası açıklama yaptı.
Gayrimeşru hükümetin Anayasa tanımaz uygulamalarına her alanda devam ettiğine dikkat çeken Sorakın, hükümetin hem siyasetle hem de yargıyla oyun oynamakta olduğunun altını çizdi.
Sorakın, “Alım gücünün yerlerde süründüğü, gençlerin göç yollarına düştüğü, insanların evine ekmek götüremeyecek duruma geldiği bir dönemde, memleketi halihazırda 80 milyon TL zarara uğratanlar, ihalesiz akaryakıt alımına devam edip memleketi zarara uğratmaktan hiç çekinmemektedir” dedi.
Kıbrıs Türk halkının alım gücünü düşürmek için elinden geleni yapan, ‘bir şey olmak’ için her şeyi mubah gören, gençlerin her gün göç etmesine ses çıkarmayan, bu memleketin gailesini çekmeyen gayrimeşru hükümetin bir an önce topluca istifa etmesi gerektiğine vurgu yapan Sorakın, “Kıbrıs Türk halkına yaşatılan eziyetlerin sorumlusu sadece bir bakan değil, adına hükümet denilen yapıdır” diye konuştu.
Gayrimeşru hükümetin savurgan bir politikayla sorumsuzca hareket ettiğine dikkat çeken Sorakın, devletin milyonlarca lira zarara uğratıldığını kaydetti. Sorakın, para yok gerekçesiyle emekçilerden kesinti yapanların ve asgari ücreti açlık sınırının altında belirleyenlerin, devleti milyonlarca lira zarara uğratmasının kabul edilebilir olmadığını belirtti.