CTP Kadın Örgütü şiddete maruz kalarak hayatını kaybeden kadınlar için fidan dikti
CTP Kadın Örgütü Lefkoşa ve Girne ilçeleri, şiddete maruz kalarak hayatlarını kaybeden kadınlar anısına "Umudu Yeşertmek Fidan Dikimi" etkinliği düzenledi.
CTP Kadın Örgütü Lefkoşa ve Girne ilçeleri, şiddete maruz kalarak hayatlarını kaybeden kadınlar anısına "Umudu Yeşertmek Fidan Dikimi" etkinliği düzenledi.
CTP’den yapılan açıklamaya göre, dün yapılan etkinliğe CTP Kadın Örgütü Başkanı, Milletvekili Doğuş Derya; Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul, CTP milletvekilleri ve partililer katıldı.
CTP Kadın Örgütünün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü “Özgürlük İrademizde” programı Girne’de gerçekleşen, anı fidanlığının açılışıyla tamamlandı.
Etkinlikte, CTP Kadın Örgütü Başkanı Doğuş Derya, Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul, CTP Kadın Örgütü Lefkoşa İlçe Başkanı Alev Şensoy ve CTP Girne İlçe Başkanı Özay Kalyoncu konuşma yaptı.
Konuşmalarla başlayan etkinlikte, hayatlarını kaybeden kadınların isimlerinin okundu, fidan dikimi yapıldı. Öldürülen kadınların isimlerinin yer aldığı plakaların fidanlara çakılmasıyla etkinlik son buldu.
Derya: "Kadınların insan haysiyetine yaraşır bir yaşam hakkı olduğunu söylemekten vazgeçmeyeceğiz"
CTP Kadın Örgütü Başkanı Doğuş Derya etkinlikteki konuşmasına, CTP Kadın Örgütü Lefkoşa ve Girne İlçe Örgütleri ile Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul’a teşekkür ederek başladı. Son dönemlerde artan şiddet olaylarına karşı mücadelelerinin kararlılıkla devam edeceğini söyleyen Derya, "Dört koldan şiddete karşı mücadele veriyoruz" dedi.
Şiddetin temelinde baskı ve denetim olduğunu vurgulayan Derya, medyada sıkça yer alan alkol, işsizlik veya öfke gibi mizansenlerle açıklanan şiddet bahanelerinin “kabul edilemez” olduğunu belirtti.
Ülke genelinde kadınların yaşadığı şiddetin ciddiyetine ve yaygınlığına dikkat çeken Derya, "Şiddet kültürü, kendini güçlü görenin güçsüz gördüğü üzerinde iktidar kurmak için devreye sokulan bir kültürdür. Bu yetişkinden çocuğa, insandan hayvana, erkekten kadına yönelebiliyor" ifadelerini kullandı.
Kadın cinayetlerinin politik olduğunu ve siyasi kararlarla etkilendiğini söyleyen Derya, "Kadınların insan haysiyetine yaraşır bir yaşam hakkı olduğunu söylemekten vazgeçmeyeceğiz" dedi.
Şenkul: “Kadına karşı şiddetle mücadele sadece kadınların değil tüm toplumun mücadelesidir”
Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul etkinlikte yaptığı konuşmada, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için toplumun daha fazla çaba göstermesi gerektiğini söyledi.
Şenkul, ülkede bugüne kadar görev yapan iki kadın belediye başkanından birinin cinayete kurban gittiğine dikkat çektiği konuşmasında, toplumun şiddete karşı sesini yükseltmesi gerektiğini ve bu mücadelenin sadece kadınların mücadelesi olmadığını belirtti.
Kadınların şiddetin en çok zarar görenleri olduğunu ve bunun önüne geçilmesi gerektiğini vurgulayan Şenkul, küçük ülkede bu kadar çok kadın cinayetinin “kabul edilemez” bir durum olduğunu söyledi.
Girne Belediyesi olarak şiddete karşı mücadeleyi yürekten desteklediklerini ifade eden Şenkul, şimdiki ve gelecek nesillerin bu tür acı olaylara tanıklık etmemesi için herkesin sorumluluk alması gerektiğini belirtti.
Şensoy: “Buraya dikilen her bir fidanın arkasında büyük bir trajedi ve adaletsizlik var”
CTP Kadın Örgütü Lefkoşa İlçe Başkanı Alev Şensoy ise yaşanan acıların derinliğine dikkat çektiği konuşmasında, "Bu yaşayan anıt projesiyle, devletin sorumluluklarını yerine getirmediği için aramızdan ayrılan canların isimlerini onurlandırmak ve geleceğe taşımak istedik" dedi.
“Acı çok taze, üstünden yıllar geçmiş olsa da hâlâ etkisini hissediyoruz. Kıbrıs'ın kuzeyinde işlenen kadın cinayetleri, maalesef toplumun büyük bir kısmı tarafından görmezden geliniyor” diyen Şensoy, etkinlikte dikilen her bir fidanın arkasında “trajedi ve adaletsizlik olduğunu” belirtti.
Kalyoncu: “TOCED dönüştürücü ve kapsayıcı politikalar için en uygun zemin”
CTP Girne İlçe Başkanı Özay Kalyoncu da konuşmasında, kadınların yaşam haklarının şiddet yoluyla elinden alınması anısına fidan dikmek amacıyla bir araya geldiklerini belirtti.
Kalyoncu, şiddetin kökenlerinin derin siyasi ve felsefi yapılarla ilişkili olduğunu vurguladığı konuşmasında, şiddetin herhangi bir sebeple meşrulaştırılamayacağının altını çizdi.
Hiyerarşik ve ataerkil yapıların şiddeti beslendiğini söyleyen Kalyoncu, dönüştürücü ve kapsayıcı politikalara ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Kalyoncu, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’nin (TOCED) bu amaç için en uygun zemin olduğunu dile getirerek siyasi iradenin bu konuda istekli olması halinde, gönüllü desteklerini vereceklerini, aksi takdirde seslerini daha yüksek duyurarak politikaların uygulanması için mücadele edeceklerini ifade etti.
Kalyoncu, tüm hak ve özgürlüklerin saygı gördüğü, eşitlikçi ve barış içinde bir dünya yaratma çağrısında bulunarak, acılı ailelerin ve kadınların yaşadığı acıların azalmasını diledi. Katılımcılara teşekkür eden Kalyoncu, dayanışma ve destekleri için minnettarlığını ifade etti.