CTP neden hâlâ suskun?
Hükümetin bir ayağından nihayet ses geldi.
Demokrat Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş dün, ‘KKTC futbolu oyuna geldi’ diyerek, gönlünde yatan aslanı açıkladı:
“Kıbrıs Türk futbolunun, bir yol bulunarak Türkiye’nin amatör futbol liginin içerisine dahil olması”…
Bu bir görüştür!
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu da önceki gün konuyla ilgili olarak, hatırı sayılır uzunlukta yazılı bir açıklama yapmıştı.
Daha ayrıntılı değerlendirmeyi, Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu Başkanı Sertoğlu ile görüştükten sonraya bırakmakla beraber Eroğlu, basından takip ettiği kadarıyla yaşananların KKTC ve Kıbrıs Türk halkı açısından olumlu gelişmeler olarak değerlendirilemeyeceğini vurgulamış ve eklemişti:
“Bazı hatalar bize zemin kaybettirir”…
Bu da bir görüştür!
Ve elbette her iki görüş de sahiplerini bağlar.
Peki hükümetin diğer ayağının yaşananlarla ilgili görüşü nedir?
Zürih zirvesi öncesinde, Sertoğlu’nun girişimlerini desteklediğini açıklamıştı Başbakan Yorgancıoğlu.
Ama Zürih zirvesi sonrasında henüz doyurucu bir açıklama gelmedi Başbakan’dan.
(İmzaların atıldığı gün ayak üstü çok çok kısa bir değerlendirme yapıp, Zürih’teki ekibe güvendiğini, kötü bir durum olduğunu düşünmediğini söylemiş ama detaylı yorumu daha sonraya bırakmıştı).
***
Görev başındaki üç siyasi unsurdan iki tanesi, görüşlerini kamuoyuyla paylaştı.
Biri yazılı bir açıklamayla, diğeri ise Anadolu Ajansı’na verdiği mülakat aracılığıyla…
Hükümetin büyük ortağı Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin bu konuda ne düşündüğünü ise henüz net olarak bilmiyoruz.
Yorgancıoğlu’nun o ilk kısa yorumunu saymazsak ki bu şartlarda saymak pek mümkün değil, partinin tepesi henüz suskun.
Peki neden bu sessizlik?
Toplum, böylesi önemli bir meseleyle ilgili hükümetin büyük ortağının ne düşündüğünü bilmek istiyor.
Bu kadar siyasileşmiş bir meseleye siyasetin hangi uzaklıkta ya da yakınlıkta olduğu, son derece önemli.
Hele de siyasi rakiplerin, bu açılımı bunca ‘öcüleştirdiği’ bir ortamda.
Cumhurbaşkanı’nın, ‘bu hatalar bize zemin kaybettirir’ dediği, Başbakan Yardımcısı’nın, ‘KOP’a üyelik yerine Türkiye’nin amatör ligine katılmayı’ önerdiği bir ortamda!
Bu yazı kaleme alındığında, Zürih’te atılan imzalara, yazılı bir açıklamayla tam teşekküllü sahip çıkan tek siyasi parti BKP’ydi.
‘Destekliyoruz’ dese de TDP’nin desteği de maalesef sönük, sinik.
Öncelikle hükümetin başı olan Cumhuriyetçi Türk Partisi ve devamında diğer bütün ilerici güçler susmaya devam ettikçe, ilk kez bu denli aşama kaydettiğimiz bir yakınlaşma sürecinin berhava olma ihtimali güç kazanıyor.
Önce CTP, sonrasında barış ve çözüm inisiyatifinin ‘SAHTE’ değil ‘GERÇEK’ destekçileri olan siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, sendikalar, toplumun önde gelen kanaat önderleri susmaya devam ettikçe, böylesi girişimlerin direnebilme ihtimali güç kaybediyor.
Daha neyi bekliyorsunuz?
Bu girişimin sizden gelecek desteğe çok ihtiyacı var!