Yavaş yavaş seçime doğru ilerliyoruz.
Haftaya artık sonuçları konuşacağız. Artık oy oranları netleşti neredeyse...
Şimdiden bazı tespitlerde bulunmak olası…
Artık durum daha net!
UBP siyaseten yaptığı bütün hatalara rağmen yarattığı ayrıcalıklı seçmen kitlesi ve o kitle üzerinde çalışılan pozitif partizan ayrımcılık ile yurttaşlık siyasetinin bir sonucu olarak hala ne yazık ki hala güçlü bir konuma sahip.
Parti içi sorunlar kendini kemirse de; devlet kaynaklarını kendi partilileri için kullanan parti, geçen 1 yıl zarfında kendi tabanını toparlamış, hatta DP tabanından da çalmış.
Aday belirleme sürecinde izledik ki; partideki makam sahipleri tabandan destek görmüş. Bu sonuç da gösteriyor ki; UBP'de hala gücü, kamu kaynaklarını elinde bulunduran şanslı, yenilenme filan yok, kimsenin de öyle bir derdi yok.
Ve öyle görünüyor ki seçimin iddialı partileri arasında… Ancak kesin birincidir demek mümkün değil, zira CTP ile başa baş bir yarışta olduklarına dair ciddi veriler var.

Şunu da söylemeden geçmeyeceğim; bizzat UBP’li milletvekillerinin sağda solda “Özgürgün seçimi kaybedecek” söylemi yayması ile yükselen “Özgürgün sandıkta kalacak” iddiası ve 700 bin dolar meselesi ile tavan yapan krizin sandığa yansıması ne olacak kimse kestiremiyor.                                                 

                                                              *  *  *

HP adına o çok bulanık hava dağılmış görülüyor. % 10-12 bandında bir yeni sağ siyaset ortaya koyan parti, anket sonuçlarını eski seçim sonuçları ile karşılaştırdığımızda DP'nin yerine geçecekmiş gibi bir algı yaratıyor.

Önceleri HP'ye yönelen bir takım seçmenin eski adresi UBP'ye, tepki olanlarının CTP'ye, hatta 'karmaya' kaydığını çok net görebiliyoruz, bunu sokakta okumak da mümkün…

Belli ki seçmen siyasette DP’ye ek, en az onun yarısı kadar, yeni bir parti belirlemiş ve bu parti de HP.

Anket verilerine ve sokağın nabzına göre; HP meclise girecek ancak önceleri yaratılan algı, uçtu, gitti, söndü…  

Aday belirleme sürecinde tek belirleyen- tek adam görüntüsü veren ve parti içinde yaşanan krizle gündeme gelen Özersay, aday profili ile beklentinin altında kalması ile de daha net bir durum ortaya çıkardı… O durum da partinin vaziyetini netleştirdi: % 10-12…

                                                              *  *  *

Hem anketler hem de sokak ise bir başka sonucu işaret ediyor bize; DP büyük ihtimalle barajın az farkla üzerine çıkacak ve beklenenin aksine baraj altı kalmayacak. 1, taş patlasın 2 vekille temsil edilecek.
TDP geçen seçimlere göre oy oranını artırsa da beklenen fırlamayı ortaya koyamamış.
TKP ekibinin partiden kopması ve parti liderinin pasif pozisyonu (mecliste yer almaması) ciddi etki yaratıyor.
Öyle görünüyor ki 4-5 vekille mecliste temsil edilecek.
Birkaç iddialı aday çıkarsa da listenin geneli için bunu söylemek ne yazık ki güç.
Seçimin ilginç partisi YDP… Barajı geçemeyeceklerini düşünüyorum, göreceğiz.  

                                                              *  *  *

CTP parti içi sorunlarını atlatan partide, eski başbakanların geriye çekilmesi, genç dinamik başkan ve başkana paralel dinamik vekilleri ile yapıcı ve ses getiren muhalefet ilgi görmüşe benziyor.
Zira CTP'de de ciddi bir toparlanma var ve solun en güçlü partisi olma özelliğini koruyor, hatta ileriye taşıyor.
Kıbrıs sorunu açısından bakıldığında federal çözümü savunan en güçlü merkez olan CTP'nin sol  ve Kıbrıs Türk halkının hassasiyetleri adına ortaya koyduğu adımlar destek görmüş.

Şu da bir gerçek ki Tufan Erhürman’ın hem CTP’ye hem de siyasete verdiği heyecan oy oranını ciddi anlamda üste taşıyacak.

Uzun süre sonra 7’den 70’e bütün tabanda bu heyecanı görmek mümkün.
Bu duruma ek; kontenjan adayları ile geniş kitlelere hitap eden CTP seçimin en iddialı partileri arasında hiç kuşkusuz.
Tüm bu tablo bize şu genel sonucu gösteriyor:
Hiçbir partinin henüz tek başına iktidar şansı yok, en azından şimdiki tablo bunu gösteriyor.
Yine bir koalisyonlar dönemi yaşayacağız.
Elbette son kararı sandık gösterecek, bizimkisi tahmin, nabız yoklama, durum tespiti ama…
Demem o ki bu seçim diğer seçimlerden biraz farklı…
Oy verirken meclis aritmetiğini, olası hükümet senaryolarını da hesaba katarak oy vermeliyiz.
Zira manzara sisli ve bir o kadar da karışık…

Federal çözümün sallandığı, başka formüllerin dillendirildiği, Kıbrıs’ın kuzeyinde de başka adımların konuşulduğu bir dönemde bu siyasete karşı yerel hassasiyetleri besleyen ve sahip çıkan partiye /ve veya partilere destek olmalıyız!
Siyaset elbette önemli ama buna ek bazı unsurlar da seçime etki edecek.
Liderlik ve aday profili…
Hem liderlik hem de aday profilinin (siyasi takımın) belirleyici olacağı bu seçim ilginç sonuçları ile hepimizi şaşırtabilir!
Liderlik siyaseten partiyi- partileri sürükleyecek, ya da sürüncemede bırakacak.
Aday profili ve siyaset takımı da, yani iddialı adaylar da karma oy oranlarını etkileyecek, partilere parti dışından oy taşıyacak.
Neler yaşanacak, göreceğiz ancak CTP ile UBP’nin başa baş yarıştığını, diğer partilerin de baraj üstü bir hareketli bir pozisyonda olduğu çok net görülüyor. 

UBP SEÇMENİ BUNLARI UNUTTU MU?

UBP’yi hükümetten düşüren Hasan Taçoy değil miydi?

​​​​​​​

Hani şimdi UBP seçim sloganı olarak “Biriz” diyor ya!

Laf ola seçilmiş bir slogan değil bu!

Zira UBP’nin ‘bir’ olmadığını bilmeyen yok.

O nedenle bu parçalı yapıyı bir aradaymış gibi göstermek için seçilmiş bir slogan bu: Biriz!

Kör tepeniz!

Neyiniz biz?

Hasan Taçoy gibi bir adam var mesele bu ‘bir’ partide!

Partisini terk eyleyen ve gidip DP'de “genel sekreter” olan Hasan Taçoy da şimdi UBP'de “birmiş”!
Hani, Özgürgün'ün desteklediği İrsen Küçük’e karşı Ahmet Kaşif'in yanında yer alan Hasan Taçoy…
Hani parti içindeki "Eroğlucu" takım diye bilinen grubun başı Hasan Taçoy…

UBP’yi hükümetten düşüren önergeye imza atan Hasan Taçoy!
Hani o çok eleştirdiği Hüseyin Özgürgün ile kol kola seçime girecek şimdi?
ÖRP kurulduğunda ağza alınmayacak sözlerle ona saldıran, (Merak eden Youtube'ten izleyebilir) hatta bu küfürleri kameralara da yansıyan Nazım Çavuşoğlu ile o küfrettiği Turgay Avcı aynı partide şimdi!

Neyse ki Avcı aday olamadı ama, UBP’li vesselam!

O şaşalı gecelerde “eller havaya” pozları da verecekler, kim bilir!
UBP'den istifa edip parti kurduğunda ve Cumhurbaşkanlığı'na aday olduğunda Eroğlu için "hanedan" demişti Tahsin Ertuğruloğlu…
Şimdi o da UBP'ye geçti…
Peki "hanedan"?
Tahsin Bey'in deyimiyle 'hanedandan' bir aday da var UBP listesinde, üstelik başkan kontenjanından, Resmiye Canaltay!
Tahsin Bey'in şikayet ettiği, düşmanlığı uğruna O'na karşı aday çıktığı hanedanın bir üyesi ile aynı listede yer alacak şimdi!..

Perde gerisinde ise listeler uçuşuyor, bir birini kesen kesene!
Neyiniz bir sizin!

Neyiniz bir biliyor muzunuz?

İki yüzlülüğünüz bir, yüzsüzlüğünüz bir, utanmazlığınız bir!

Gerisi fasa fiso!

Umarım UBP seçmeni en azından kendi partisinde olsun geçmişi siyaseten kirli kişileri temizler, genç siyasetçilere, partisine ihanet etmeyenlere onay verir…