Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Basın Bürosu 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle mesaj yayımladı.

Açıklamada, bölünmüş adanın birleştirilmesi için sorumluluk üstlenen herkesle yan yana omuz omuza mücadeleye devam edileceğini bildirdi.

“Barışın değerini en çok çatışmayı ve savaşı yaşayanlar bilir” ifadelerinin yer aldığı mesajda, Kıbrıslıların, savaşın ve çatışmaların acılarını yıllar boyunca tecrübe etmiş bir coğrafyanın insanları olarak, geride binlerce ölüden, kayıptan ve hayatları bir daha asla eski hale gelemeyecek kayıp yakınlarından başka hiçbir şey kalamayacağını acı bir şekilde tecrübe ettiği hatırlatıldı.

Savaş sonrasında çatışmanın durmuş olmasının “barış” anlamına gelmediği, gerçek manasıyla bir barışın inşa edilmediği coğrafyalarda ortaya çıkan statükonun hiçbir toplum veya hiçbir toplumsal sınıf için sürdürülebilir olmadığı kaydedilen mesajda, barış inşa etmenin dünyaya ve insanlığa karşı en büyük sorumluluk olduğuna vurgu yapıldı.

CTP’nin mesajında şu ifadelere yer verildi:

“Ardında 52 milyon ölü, milyonlarca yaralı ve engelli insan bırakan, kentleri moloz yığınına döndüren ve acıyla gözyaşından başka hiçbir getirisi olmayan bir paylaşım savaşının hep akılda tutulması ve insanlığın bir daha böylesi maceralara girmesini engellemek için Dünya Barış Günü olarak ilan edilen 1 Eylül, tüm dünyada olduğu gibi adamızda da kutlanmaktadır.

Barışın değerini en çok çatışmayı ve savaşı yaşayanlar bilir! Kıbrıslılar, savaşın ve çatışmaların acılarını yıllar boyunca tecrübe etmiş bir coğrafyanın insanları olarak, geride binlerce ölüden, kayıptan ve hayatları bir daha asla eski hale gelemeyecek olan kayıp yakınlarından başka hiçbir şey kalamayacağını acı bir şekilde tecrübe etmiştir.

Savaş sonrasında çatışmanın durmuş olmasının barış anlamına gelmediğini, gerçek manasıyla bir barışın inşa edilmediği coğrafyalarda ortaya çıkan statükonun hiçbir toplum veya hiçbir toplumsal sınıf için sürdürülebilir olmadığını her bir Kıbrıslı bilmektedir.

Üzerinden asırlar da geçse yeni maceralara sürüklenmenin an meselesi olduğunu, bu yüzden en çok da barışı savunmanın ve onu her gün yeniden inşa etmenin dünyaya ve insanlığa karşı en önemli sorumluluk olduğu yaşanan bunca tecrübeyle ortadadır.

Bu bakımdan CTP olarak kurulduğumuz günden bu yana katıksız bir şekilde barışı savunan ve bunu yalnız kendi coğrafyası için değil en yakın coğrafyasından başlayarak tüm dünya için düşleyen, en zorlu zamanlarda bile barışın yanında durmayı en temel sorumluluğu olarak kabul eden bir parti olarak başta adamız Kıbrıs’ta barışın gerçek anlamıyla tesis edilebilmesi için çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz.

Bu vesileyle, bölünmüş adamızın iki toplumlu, iki kesimli, toplumların siyasal eşitliğine dayalı bir federasyonla yeniden birleşmesi için sorumluluk üstlenen herkesle ve her örgütle yan yana, omuz omuza mücadeleye devam edeceğimizin bir kez daha altını çizeriz.”