CTP'li gençlerden "ARTIK YETER!"
"Yıllardır yaşadığımız ve son dönemlerde ciddi bir şekilde sıklaşan Kıbrıs Türk Toplumu’nun onuruna, saygınlığına, siyasi özneliğine ve aklına KKTC makamlarının davetleri neticesinde yapılan saldırılar, bizler üzerinden yapılan açıklamalar ve taraf olmala
CTP Gençlik Örgütü yaptığı yazılı açıklama ile TC ve KKTC arasındaki emir veren emir alan ilişkinin normale dönmesini isteyerek yetkililerin ziyaretlerde dile getirdikleri sözlerin artık tahammül sınırlarını aştığını belirtti.
Açıklamanın tam metni şöyle:
CTP Gençlik Örgütü, Türkiye Cumhuriyeti Yönetimi ve KKTC Yönetimi arasındaki ilişkinin yatay ve en saygın düzeyde olmasını, tarihimizin getirdiği değerlere saygı duyarak kurulacak olan ilişkilerin emreden ve emir alan çerçevede olmaması gerekliliğini defaten vurgulamıştır.
CTP yıllarca, kimse üzerinde tahakküm kurmamak ama tahakküm altına da girmemek konusunda ilkeli bir duruş sergiledi, sergilemeye de devam etmektedir. Gerek dış, gerekse iç politik sorunlarda, kendimizle ilgili kararları bizlerin, Kıbrıs Türk Toplumu’nun, uluslararası değerlere ve işbirliklerine uygun olarak, rasyonel, sürdürülebilir ve uygulanabilir durumda olmalarına önem vererek, alacağımız kararların dış müdahalelerden uzak olması konusunda ciddi emek sarf etmiştir ve bunun için çalışmaya devam edecektir.
Yıllardır yaşadığımız ve son dönemlerde ciddi bir şekilde sıklaşan Kıbrıs Türk Toplumu’nun onuruna, saygınlığına, siyasi özneliğine ve aklına KKTC makamlarının davetleri neticesinde yapılan saldırılar, bizler üzerinden yapılan açıklamalar ve taraf olmalar kabul edilebilir değildir.
Bizlerin yerine düşünen ve uygulayan TC yetkilileri, Kıbrıs Konusu’nda hiçbir açılım ortaya koymayan; yıllarca çözümsüzlük çözümdür siyasetinin arkasında koşan TC muhalefet liderliği, Kıbrıs Türk Toplumu’nu aşağılarcasına Türkiye hükümetini buraya baskı kurmak adına davet eden milletvekilleri, kamu kurumlarının saygınlığını yerle bir eden, bu makamları küçük, kişisel günlük hesapları için kullanmaktan kaçınmayan Cumhurbaşkanı, UBP Hükümeti ve yetkilileri; Kıbrıs Türk Toplumu’nun bu topraklar üzerinde asıl özne olduklarını unutmamalıdırlar.
Yaşamakta olduğumuz dönem sosyo-ekonomik ve politik olarak Kıbrıs Türk Toplumu’nun endişelendiği, kimlikle ve kurumsal saygınlığı ile olan yüzleşmesinin derinleştiği bir dönemi içermektedir. Bizler bir kez daha ne bizleri temsil etmeyen UBP Hükümeti’nin ne de bu sorgulama ve endişeye bizleri iten diğer yetkililerin açıklamalarını ve tavırlarını tahammül edilebilir bulmuyoruz.