Seçime neredeyse bir hafta kaldı.

Çok önceleri yazmıştım, bu seçimin kaderini ‘kararsız sağ seçmen belirleyecek’ diye…
Karasız sağ seçmen yavaş yavaş kararını vermiş görünüyor.
Bu seçimde 3’e bölünmeyi tercih etti, karasız sağ seçmen…
Bir kısmı her şey rağmen Eroğlu’na geri döndü, ki bu oran çok düşüklerde kaldı.
Bir kısmı Kudret Özersay’da buldu kendini…
Diğer kısmı ise Sibel Siber’e oy vermekte karar kıldı.
Anketler ya da seçim tahminleri Eroğlu’nun % 30’larda kaldığını gösteriyor.
UBP ve DP liderliği yalvarırcasına çağrı yaparken, UBP ve DP tabanları dağınık görüntü vermeye devam ediyor.

Daha açık söylemek gerekirse UBP ve DP kulli-marka Eroğlu’nun arkasında değil.
Bu durum Eroğlu’nu sıkıntıya sokuyor.
Seçim tahmini yapmak yanlış olsa da; bence Eroğlu taş patlasa % 30 bandında yer alacak.
En büyük korku da Sibel Siber’le ikinci tura kalmak.

Sibel Siber’in ikinci turda Eroğlu ile çok ciddi rekabeti olacak gibi görünüyor.

Açık açık dillendirmeseler de Eroğlu ve ekibi algı operasyonlarıyla ikinci turun Eroğlu ile Akıncı arasında geçeceğini pompalıyor.
Sohbet ettiğim bir Eroğlu yandaşının söyledikleri ilginç: “İkinci tura Akıncı kalırsa, Özersay’a oy veren ‘sağ seçmen’ Akıncı’ya yönelmeyecek.
Sibel Siber’i tercih eden büyük oranda CTP’li seçmen ile ‘bağımsız’ seçmenler Akıncı’ya oy vermeyecek. Bu nedenle Siber bizim için tek tehlike” ... Bu hesaplar Eroğlu yandaşlarının ikinci turda Akıncı ile yarışması tercihini öne çıkarıyor.

Dikkat ederseniz Eroğlu, Akıncı ile didişmiyor.
Akıncı da Eroğlu ile…
Neden?
Rakip değil mu bu adamlar?
Nedeni basit.
İkisinin de korkulu rüyası Sibel Siber.
Akıncı’nın agresif tavırları, Sibel Siber’e sataşmaları CTP tabanında ciddi ciddi rahatsızlığa neden oluyor.
Bu tavır, araya ‘setler’ inşa edilmesine yol açarken, ikinci tur hesaplarında olası oy kaymalarının önünü de kesmiş anlaşılan.
Sibel Siber’in Eroğlu ile yarışmak için şuradan-buradan destek talep etme ihtiyacı yok.
CTP’li seçmenin adayı etrafında kenetlenmesi ikinci turu garantileyecektir, bu çok açık!
Zira, Sibel Siber oy alabileceği diğer kesimlerden yeterince oy almış, kararsızları büyük oranda kendi hanesine eklemeyi başarmıştır.

Her kesimden halk kitleleri Sibel Siber’i tercih ederek tarihi zafer yolunu açmıştır.
Şimdi finali yapma sırası CTP’li seçmende ve CTP’lilerdedir.
Her seçim döneminde son 10 günde CTP’nin ortaya koyduğu performans yeniden harekete geçirilecek, bundan şüphem yok...
İyi bir atak, yarışın sonucuna yön verecektir.

Her şey müsaittir, seçimin neticesini belirleme gücü CTP’lilerin elinde ve yüreğindedir.

----------------------

“Kağıt”, değil “paketi” imzaladın sen!

Mustafa Akıncı katıldığı bir TV programında demiş ki, “Benim önüme kimse kağıt koyamaz”.
Bu sözü Türkiye’den gelen ‘baskı’ ve ‘telkinler’ için kullanmış.
“Başbakan Yardımcısı” iken Ekonomik Paket’e imza atan bendim.
“KKTC tanıtılacak” diyen de bendim.

Özelleştirmelere onay veren anlaşmaya imzayı atan da yine bendim.
Akıncı değildi, bendim…
Vallahi bendim, Akıncı değil ;) 
(Şaka bir yana, ne kağıdı? Koskoca Ekonomik Paket’e imza attın sen Sayın Akıncı, unuttuk mu sandın? “Bu Memleket Bizim Platformu” senin hükümetine karşı kuruldu. Paketi hem imzaladın, hem uyguladın, hem de savundun!.. Yeme bizi)

-----------------------

İlk ateşi Derviş Bey buldu (!) değil mi?

Derviş Eroğlu’nun propaganda ekibi ilginç sloganlarla gündemde.
Derviş Bey’in Başbakanlık’taki “başarılarını” reklamlarda kullanmaya başladılar.
Ne tuhaf!..
Sibel Siber’in çok ses getiren başbakanlığından esinlendikleri çok belli.
Ne diyorlar reklamda biliyor musunuz?
“Turizmde ilk teşvik veren başbakan”mış Derviş Bey!..
Taaa eski dönemlerden kaldıklarını kabul eder gibi.
İlk başbakanlardansın ,tabii ki ilk sen vereceksin, bunun reklamı mı olur yahu!
İlk ateş de Derviş Bey döneminde bulundu, sahi!
Sonra ilk para…
Ve son olarak da ‘ilk ganimet’…
Son bulduklarını, bitiremediler gitti.

---------------------------

2010-2015: Entrikalar
9 sayfalık bir yazı dizisi ile
2010-2015 arasında Eroğlu’nun Saray macerasını kaleme almaya çalıştım. 5 yıllık incelememde gördüm ki, Derviş Eroğlu her dönem müzakerelerin tıkanmasına yol açtı. Görüşmeleri en verimli olduğu dönemden alıp, sonlandırmaya kadar sürükledi. Hep iç politika ile uğraştı.
Bir eli UBP’de, bir eli DP’de oldu.
Çok canlar yaktı. Özetle Derviş Eroğlu entrikalarla dolu bir Cumhurbaşkanlığı geçirdi.