CTP’nin Geleceği, Geleceğin CTP’si…
Bu köşede yayınlanan 7 Mayıs tarihli makalenin son paragrafı şöyle idi: “CTP’nin vizyonu, ilk genel seçim sonucunda hükümete tek başına gelebileceği meclis çoğunluğunu elde etmek olmalıdır. Ve şimdiden bu vizyonun misyonunu birlik ve beraberlik içinde taşıyacak şekilde yapılanmalıdır.”
22 Mayıs Tüzük Kurultayı’nda bu vizyon Parti başkanı ve genel sekreteri tarafından partililer ve Kuzey Kıbrıs kamuoyu ile paylaşıldı. Şimdi sıra bunun adımlarını atmakta… Kurultay’ın Kasım ayında yapılacağı duyurulmuştu, bu amaçla örgütlerin kongreleri başlatıldı… Kurultay da olup bitince, genel ve yerel seçimler kapıda… Yani, bu kurultay sonrasında, vizyona ulaşmak için fazla bir zaman yok… Dolayısıyla CTP bugünden tezi yok, vizyonuna ulaşmak için stratejik planlarını yapmalı, çalışmalarını verimlilik ve etkililikle sürdürmelidir.
Ve bu bağlamda Kurultay tarihini de öne alıp, Eylül ayı başlarında Kurultay sürecini de tamamlamış olmalıdır.
CTP’nin vizyonuna ulaşmak için gerekli örgütsel yapısı, manifestosu, programı, birikimi, kadroları, mücadele azmi ve en önemlisi partisi için özverisini esirgemeyen üyeleri vardır. İhtiyaç, bütün bu unsurları sinerji yaratacak şekilde bir araya getirecek olan Parti yönetimidir. Yani başkandır, genel sekreterdir, MYK’dır, Parti Meclisidir. Dolayısıyla, Kurultay sonucunda belirlenecek olan Parti yönetiminin vizyona kilitlenecek, kitleleri de beraberinde taşıyacak ve sinerji yaratacak bir ekip olması gerekiyor.
Parti başkanı seçmek demek, bütün işleri ona ihale etmek olmamalıdır; Parti başkanı seçilmiş olmak demek de tüm işlerin ihalesini kendine almış demek olmamalıdır. Dar sokaklardan büyük hedefe gidilecekse, ekip çalışması kaçınılmazdır. Parti yönetimi, Parti kadroları ve üyelerinden herkesi kucaklayarak çalışırsa, herkesin kapasitesini, birikimlerini, deneyimlerini kullanmanın hem zenginlik hem de başarı için kolaylık olduğu kavramı ile hareket ederse vizyona ulaşmak olasıdır. CTP’nin kadroları ve üyeleri de “Yapsınlar bakalım” değil, “birlikte yapalım” tavrı ile katılımcı ve katkı koyucu olmaya hazır ve nazır olmalıdır.
CTP hem bıyıklıların, hem de bıyıksızların partisidir; hem gençlerin hem de yaşlıların partisidir; hem eskilerin hem de yenilerin partidir; bütün etnisitilerin partisidir… Ve aslında CTP Kuzey Kıbrıs devrimci hareketinin, emeğin ve barış güçlerinin partisidir. Bıyıklı, bıyıksız, genç, yaşlı, eski yeni, her hangi bir etnisite ayırt etmeksizin tamamının CTP çatısı altında olmasının nedeni de budur. Parti’nin yeni yönetimi partinin sahip olduğu tüm gücü ve nitelikleri devrimci hareket, emek ve barış için kullanmayı başarabilmelidir. Kıyıda köşede kimse kalmasın, kimse unutulmasın, kimse ötekileştirilmesin. Ve birbirleriyle çatışan yoldaşların kendilerinde açtığı yaraları Parti’nin yarası gibi takdim edip, ‘dengeler’ kurma oyununa girmesin; dengeler isteyenlere yüz vermesin…
Parti’nin yeni yönetimi, geçmişin disiplin sorunlarını çözmek için disiplin kurulu marifetini tercih etmeden, tarafları itiraf – kabul – özür dileme sürecinden geçirirse ve bundan sonra oluşacak disiplin hatalarına da anında işlem yapmaya tereddüt etmezse, geçmişin yaraları tedavi olabilir, en azından yaralar kabuk bağlar.
Şimdi artık Parti ve Kıbrıslı Türkler için büyük hedefe odaklanılacaksa, kendileri için bencil ve büyük hedefleri olanların hırs ve ihtirasına Parti kurban edilmemelidir. Herkes kucaklansın, herkes katılımcı olsun, herkesten katkı alınsın ama hiçbir üyenin de kendini dev aynasında görmesine, hiçbir üyenin de Parti’yi kendi malı gibi görmesine, hiçbir üyenin de vazgeçilmez olduğu kanısına sahip olmasına itibar edilmemelidir. Hiç kimsenin partinin iradesine ipotek koymasına, partiye şöyle veya böyle hizmet verdi diye partiye fatura yazıp bedel istemesine, “bu görevin doğal adayı benim” diyenlerin partinin kamuoyuna yeni imajlarla ve kapasitelerle çıkmasını engellemesine izin verilmesin. Parti mecliste çoğunluğu elde edebileceği bir seçime giriyorsa, birlikte ve ‘nefer’lik statüsü ve yoldaşlık sorumluluğu ile girebilmelidir; Parti’nin yeni yönetimi de bunu sağlayabilmelidir.
Yeni dönem için Tufan Erhürman adaylığını açıkladı; başkanlıkta tek aday ile Kurultay yapmak en akıllıcası olacaktır. Onun etrafında halkalar oluşturmak en akıllıcasıdır. Yeni dönemde ekip ruhuna sahip bir Parti yönetimi şekillendirmek en akıllıcasıdır. Kamu oyunun da çoğunlukla kabul ettiği bir olgudur ki, bu coğrafyanın en akıllı siyasi kadroları CTP’dedir. Akıllılar akıllarını akıllı şekilde kullanırsa, akıllar ‘baş’ta toplanırsa, aklın yolu birdir: CTP ilki seçimde mecliste 26+’dır.