1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. CTP’nin ihtiyacı
Sami Özuslu

Sami Özuslu

CTP’nin ihtiyacı

A+A-

1970 yılında bir grup aydın, yurtsever, demokrat insan tarafından ‘dernek’ statüsünde kurulmuştu CTP… BEY (Bayraktar-Elçi-Yönetim) idaresi hüküm sürmekteydi ve siyasal parti kurmakla ilgili yasal bir düzenleme yoktu.

68 kuşağı dünyada önemli bir hareketlilik yaratmıştı ama CTP’yi kuranların sosyalist devrim yapma gibi bir idealleri yoktu. Kıbrıs Türk Toplumu öncelikle ‘cemaat’likten kurtulmalı, BEY idaresindeki keyfilikten kurallı yaşama geçilmeliydi.

İlerleyen yıllarda sosyalist çizgiye oturacaktı parti, ama ‘temeli çelişki’ Kıbrıs’taki çözümsüzlük koşulları olduğundan ‘birincil ödev’ adada barış ve toplum içinde demokrasi mücadelesi vermekti.
‘Faaliyetlerini sürdüren en eski parti’ sıfatına sahip CTP’nin tarihi, Kıbrıslı Türklerin demokrasi ve barış tarihinin ayrılmaz parçasıdır.

**

1970’li yıllarda ‘bütçe denetimi’, ‘seçime katılma hakkı’, ‘sosyal sigorta’ gibi şimdi kulaklara çok basit gelen talepleri seslendiren CTP’nin misyonu tamamlanmadı.
Toplumsal ihtiyaçlar ve konjonktürel gerekler değişmişse de, ‘temel çelişki’ hala orada duruyor.
Kıbrıs adası hala kalıcı barış koşullarına ulaşmış, demokrasi bütün kurum ve kurallarıyla yerli yerine oturmuş değildir.
Dahası, ‘yeni dünya düzeni’yle beraber kürsel, bölgesel ve yerel sorunlara yenileri eklenmiş durumdadır.
Ve dünya ölçeğinde 1990’lardan başlayarak irtifa kaybeden ‘sol’a 1970’lerden çok daha fazla ihtiyaç vardır.

**

Dünyanın her yerinde ‘sol’a ihtiyaç vardır ama Kıbrıslı Türklerin güçlü bir ‘sol’a olan ihtiyacı çok daha fazladır.
Çünkü Kıbrıslı Türk Toplumu’nun yaşam koşulları ‘normal bir ülke’de yaşayan toplumlar gibi değildir.
Bu ülkenin özgül şartları, ‘sol’un işini daha çetrefil hale getirdiğinden, hem güçlü ama hem de pragmatik ve kararlı bir duruşa ihtiyaç vardır.
Mesela “Kuzey ile Güney arasında tost olmuşluk hali”, içinden kolay çıkılabilir bir durum değildir.
TC-KKTC ekonomik programını ‘toplumsal yok oluş’a gitmeyecek bir mantığa oturtmak şaka şenlik bir mevzu değildir.
Sürekli ‘barış’ çağrısı yaparken, Kıbrıslı Rum ilericilerinin tutukluğunu izah etmek de üstesinden gelmesi kolay bir iş değildir.
Ve ‘ulusal sorun’ çelişkisinin ana ve yan etkilerinin yarattığı tahribatla başa çıkmaya çalışırken, diğer yandan da ‘sol’un temel değerlerine, yani emeğe sahip çıkmak, sosyal adaleti geliştirmek, demokrasinin ölçeğini genişletmek hiç, ama hiç kolay değildir.

**

Açık ve nettir ki ‘yok olma’ tehdidini sürekli hisseden toplumun CTP’ye ihtiyacı vardır.
Kıbrıs’ta federal çözüm mücadelesinin devamı için de, demokratikleşme kavgasının sürekliliği için de, her türlü hak talebi için de CTP’ye ihtiyaç vardır.
Ama nasıl bir CTP’ye?

**

8 Aralık’ta iki parti başkan adayı ve 108 parti meclisi adayının yarışacağı CTP Kurultayı’ndan çıkacak dedikodudan ve iç çekişmelerde uzak, ‘huzurlu’ bir CTP’ye!..
‘Yoldaş’ların ‘biz’ diyebildiği, ‘ben’in ve kişisel hırsların geri plana itildiği bir CTP’ye…
Toplum ‘tavadaki margarin’ gibi günden güne erirken kendi iç kavgalarıyla uğraşan değil, ocağın altını söndürüp ‘tavadaki margarin’in erimesini engellemeye çalışan bir CTP’ye…
Kadrosuyla, tabanıyla sosyalist değerler çerçevesinde bir bütün olmayı başarabilecek bir CTP’ye…
Sistemin dayattığı egoist tavırları değil, toplumcu davranış biçimlerini onore eden bir CTP’ye…
Yalnız dünüyle, dünün değerleriyle değil, bugünüyle de övünebilen bir CTP’ye…

**

CTP’nin bunlara ihtiyacı var.
Çünkü toplumun CTP’ye ihtiyacı var.

Bu yazı toplam 2701 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar