1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. 'CTP’NİN KARARLI DURUŞUNU SELAMLIYORUZ'
CTP’NİN KARARLI DURUŞUNU SELAMLIYORUZ

'CTP’NİN KARARLI DURUŞUNU SELAMLIYORUZ'

KTÖS, Kıta Sahanlığı Sınırlandırma Anlaşması’na karşı çıkan CTP-BG’ye destek ziyaretinde bulundu

A+A-

 

 

Varoğlu: “CTP, sendikal platformda yer alan en önemli siyasi partilerden biridir. Kıbrıs Türk nüfusunun karakterini kimliğini korumak, iradesine sahip çıkmak adına dayanışma içerisinde olmalıyız çünkü bu değerlerimize yönelik çok büyük bir saldırı vardır. Ortak mücadelemiz devam etmelidir” 

 

 Yorgancıoğlu: “Uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan bir hak olsa bile doğal gaz arayışının barış çabalarının önüne geçmeye yönelik her iki tarafça sergilenen çabalar, bizce yanlış. Bu yüzden her iki lider bu tür tartışmaları bir yana bırakmalı ve Kıbrıs sorununun çözümüne odaklanmalı”

 

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) dün CTP-BG’yi ziyaret ederek özellikle Kıta Sahanlığı Sınırlandırma anlaşması karşısında gösterdiği kararlı duruş karşısında duydukları memnuniyeti dile getirdi.

CTP-BG Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu ve Genel Sekreter Asım Akansoy, saat 12.00’de KTÖS Başkanı Güven Varoğlu, Genel Sekreteri Şener Elcil ve Örgütlenme Sekreteri Burak Maviş’ten oluşan KTÖS heyeti konuk ederek görüştü.

Kabulde ilk sözü alan KTÖS Başkanı Güven Varoğlu, biri 1968, diğeri de 1970 yılında kurulan KTÖS ve CTP’nin benzer süreçlerden geçtiklerini ve benzer amaçlarla mücadele verdiklerini kaydetti.

KTÖS’ün bir öğretmen sendikası olması nedeniyle kurumsal amacına uygun olarak öğretmenin haklarını koruma mücadelesi verirken, Kıbrıs Türk halkının da varoluş ve bu ülkede tutunmaya yönelik mücadelesini sürdürdüklerini ifade etti.

Kıbrıs Türk toplumunun geçmişte “bey” yönetimi olarak adlandırılan baskıcı rejimlerin hüküm sürdüğü dönemleri de yaşadığını anımsatan Varoğlu, öğretmenin her zaman için toplumsal mücadelenin önde gelen grubu olduğuna işaret ederek, “O dönemlerde bir yandan elinde silahla varoluş mücadelesini sürdüren öğretmen, diğer yandan da okullarda çocukların eğitimi ile ilgili çabalarını sürdürdü. Bu nedenle bugün KTÖS’e atfedilmeye çalışılan ‘işbirlikçi, hain’ gibi söylemlere asla itibar etmiyoruz çünkü tarihi inceleyen bizlerin kim olduğunu bilir,” dedi.

CTP’nin de Kıbrıs Türk toplumunu ileriye taşımak adına ilerici karakterini ön plana çıkararak mücadele etiğine işaret eden Varoğlu, KTÖS ve CTP arasında CTP’nin hükümette olduğu dönemde bazı anlaşmazlıklar yaşanmış olsa da bugün Kıbrıs Türk toplumunun kendi kendini yönetmesi, iradesine sahip çıkması, birlik ve dayanışma adına Sendikal Platform içerisinde CTP-BG ile birlikte yer aldıklarını kaydetti.

Varoğlu, “CTP, sendikal platformda yer alan en önemli siyasi partilerden biridir. Kıbrıs Türk nüfusunun karakterini kimliğini korumak, iradesine sahip çıkmak adına dayanışma içerisinde olmalıyız çünkü bu değerlerimize yönelik çok büyük bir saldırı vardır. Ortak mücadelemiz devam etmelidir” diye konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Eroğlu arasında imzalanan Kıta Sahanlığı Sınırlandırma anlaşmasının dayatmacı anlayışın bir tezahürü olduğunu ifade eden Varoğlu, bu anlaşmanın ne içerik e de şekil açısından doğru olmadığını vurguladı. Kıbrıs Türk toplumunun zaten Kıbrıs Cumhuriyeti’nden doğan hakları çerçevesinde adanın doğal zenginliklerinden yararlanma hakkı bulunduğunu anımsatan KTÖS Başkanı, buna başka ülkelerin müdahil olup Kıbrıs’ın zenginliklerine el koyma düşüncesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Varoğlu, CTP-BG’nin bu konuda ortaya koydu tavrı kutluyoruz. CTP-BG, Kıbrıs Türk toplumunun ihtiyacı olan bir tavır sergilemiştir” diye konuştu.

 

YORGANCIOĞLU: “DAYANIŞMA”

CTP-BG Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu da konuşmasında ülkenin zor koşullardan geçmekte olduğunu kaydederek dayanışmanın gerekliliğini vurguladı. UBP hükümetinin iktidar uğruna, ülke insanının çıkarlarını gözetmeden yönlendirme projeleri hayata geçirirken halkı yok olma sürecine sürüklediğine dikkat çekti.

Yorgancıoğlu, “CTP, bu ülkede Kıbrıs Türk insanının yaşam kalitesinin artması, demokrasinin kurumsallaşması, adaletin gelişmesi, yargının adil bir çerçevede işlemesini kısacası toplumun her alanda ileriye gitmesini hedefleyen ve bu yolda mücadele veren bir partidir. Ancak tüm bunlar için mücadele verirken, Kıbrıs sorununun çözümünü de ön planda tutmaktadır”  diye konuştu.

Kıbrıs’ta federal bir çözüm tezini ilk kez CTP’nin gündeme getirdiğini de anımsatan Yorgancıoğlu, gelinen noktada her iki tarafın da isteksizliği nedeniyle Kıbrıs sorununun çözüm sürecinde tıkanma yaşanmakta olduğunun altını çizdi. Kıbrıslı Türkler ve Rumların adanın sahip olduğu zenginlikler üzerinde sadece 1960 anayasasından doğan haklar çerçevesinde değil, yüzyıllardır bu topraklar üzerinde yaşıyor olmaktan ötürü de hak sahibi olduklarını vurguladı. Yorgancıoğlu, “uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan bir hak olsa bile doğal gaz arayışının barış çabalarının önüne geçmeye yönelik her iki tarafça sergilenen çabalar, bizce yanlış. Bu yüzden her iki lider bu tür tartışmaları bir yana bırakmalı ve Kıbrıs sorununun çözümüne odaklanmalı” diye konuştu.

Gerek KTÖS, gerekse CTP’nin kuruldukları günden bu yanda Kıbrıs Türk halkının geleceği adına mücadele verdiklerini ifade eden CTP-BG Genel Başkanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Geçmişte bazı görüş ayrılıklarımız olmuşsa da bunlar artık geride kalmıştır. Kıbrıs Türk halkının varlık mücadelesi zümresel çıkarların önündedir. Geçmiş sorunları bir yana bırakarak Kıbrıs Türk insanının kendi kararlarını kendi veren, kendi yönetiminin öznesi olan bir toplum olabilmesi için birlikte yürümeliyiz. Bugün artık sadece emekçi kesime değil, toplumun bütün kesimlerine yönelik bir saldırı vardır. Toplumun tüm kesimleri derin bir kaygı içerisindedirler. Bu nedenle bizleri ayırmak isteyenleri dikkate almadan birlikte mücadele vermeliyiz”.

 

ELCİL: “UBP, PARLAMENTOYU HALKA KARŞI SİLAH OLARAK KULLANMAKTA”

Yorgancıoğlu’ndan sonra söz alan KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil de sendikanın 1971 yılından federal çözüme yönelik karar üreterek o günden bu güne federal bir çözümün gerçekleşmesi için mücadele verdiğini anımsattı.

Elcil, “Yıllardan beridir, Kıbrıs Rum kesimi Kıbrıs Cumhuriyeti’ni gasp ederken, öte yandan da Türkiye yönetimlerinin adayı bölmeye yönelik tavırları yıllardan beri devam etmektedir. UBP ise parlamentoyu halka karşı bir silah olarak kullanarak işbirlikçi bir tavırla aldığı talimatları yerine getirmekte, toplumu yok oluşa sürüklemektedir. UBP, koltukta kalma uğruna toplumsal iradeyi ayaklar altına alıp hiçe sayarken, Kıta Sahanlığı Sınırlandırma anlaşmasında siyasal irade de ayaklar altına alınmıştır. Bu nedenle anlaşmaya karşı çıkan CTP’nin bu kararlı duruşunu selamlıyoruz”  diye konuştu.

 

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 1061 defa okunmuştur