CTP’nin Misyonu
Azınlık hükümeti beklendiği gibi istifa etti. Aslında kurulduğu günden bugüne hep krizlerle anılan azınlık hükümetinin başbakanı çoktan vermesi gereken istifasını nihayet önceki gün verdi.
9 ay süren UBP-DP-YDP azınlık hükümeti bu kısa sürede ülkeye çok büyük kötülükler yaptı. Anayasa, yasa, tüzük tanımadı. Hepsini çiğnedi. Ülkeye tam 2 yıl kaybettirdi.
Şimdi bu düşmüş hükümetin başbakanı Aralık sonu, Ocak başı erken seçime gidelim diyor. Gerekçesi de ay sonu yapılacak UBP kurultayı.
Siz zamanında kurultay yapmayı beceremediniz, tam bir yıl bütün ülke sizin gecikmiş kurultayınızı tamamlamanızı mı bekleyecek?
Sonuçta en erken 60 gün sonra, en geç de 120 gün sonra erken seçime gideceğiz. Bu meclis artık miyadını doldurdu. Aslında çoktan doldurmuştu ama uzatmaları oynuyordu. Şimdi uzatmalar da bitti.
Herşey Ocak 2018 seçimlerinden sonra sandığın işaret ettiği hükümet modelinin HP’nin olumsuz tavrı nedeniyle kurulamamasıyla başladı.
Sandık UBP-HP koalisyonu işaret ediyordu. HP, UBP ile kahve bile içmem diyerek bu kapıyı kapattı. Mecburen 4’lü koalisyon kuruldu. HP 4’lü koalisyonu da genel başkanının cumhurbaşkanlığı hevesine kurban etti. Zamanında kurmadığı UBP ile 15 ay sonra hükümet kurdu.
Ama UBP sözünde durmayınca o hükümet de bitti. Bu kez HP açıkta kaldı. UBP ise kendine uygun bir hükümet kurarak 10 ayda bu ülkeye, bu ülkenin demokrasisine, hukuka, adalete ve bu ülke insanına büyük zarar verdi.
Buna rağmen UBP kongreleri geçmiş yıllardaki kalabalıkları aratmıyor. Bu normal bir durum değil. Bunun temel nedeni insanların hiçbir siyasi partiden herhangi bir beklentisinin kalmamasıdır.
Özellikle bu son dönemde insanlar siyasetten soğudu. Siyasilere ve siyasi yapıya güvenleri kalmadı. Siyasetin ülkeyi düzlüğe çıkaracağına olan inançları zedelendi.
Bu durum sokaktaki insanın kişisel menfaatları doğrultusunda sonuç alabileceğine inandığı güçlünün yanında olma sonucunu yaratır. UBP zaten menfaat dağıtmada her zaman öncü oldu.
Bu seçim sürecinde asıl imtihanı muhalefet ve özellikle de ana muhalefet CTP verecektir.
CTP siyasi yelpazenin sol tarafında yer alan bir kitle partisidir. Bu anlamda geniş bir kitle desteği sağlamak için seçim öncesi gerçekçi ve ikna edici bir seçim bildirgesi hazırlamalıdır.
Bu bildirge insanları değişim ve yeniden yapılanma için motive edecek, dünün yanlışlarının tekrarlanmayacağına ikna edecek ve onlar için umut olacak açıklıkta basit ve anlaşılır olmalıdır.
Bu kadar kısa sürede bu başarılabilir mi bilmiyorum. Ama bildiğim CTP’nin neredeyse bir yılı aşkın süredir erken seçim talebinin olduğudur. Bu durumda seçim bildirgesi de şimdiye kadar çoktan hazır olmalıydı. Hatta sendikalar ve sivil toplum örgütleri ile halkın katılımına ve katkısına da açılmalıydı.
CTP’nin misyonu Kıbrıs Türk halkını bugünkü durağından alarak çok daha ilerilere taşımaktır. Bunun için çözüm, barış, demokrasi ve AB üyeliği gibi çok önemli hedefleri önüne koydu.
CTP, halkın refah ve mutluluğu ancak böyle yakalayabileceğine, toplumsal bütünlüğünü bu yolla her zaman canlı tutabileceğine inanıyor.
CTP’nin zorluğu hem sol, hem de kitle partisi olmasıdır. Bu durum CTP’nin kendi dışındaki soldan sürekli “CTP düzen partisi oldu” eleştirilerine hedef olmasını getiriyor. Sağdan da “hepsi aynı” eleştirilerine hedef oluyor.
Bu eleştirilerin boşa çıkarılması, CTP’nin kendi yolunda kararlı biçimde yürümesi ve her dönemde atması gereken adımları zamanında atabilmesine bağlıdır.
Anayasa çiğnenirken, yasalar ayaklar altına alınırken, golifa vatandaşlık dağıtımı bütün hızıyla sürerken, meclis çalıştırılmaz ve siyaset kurumu yıpratılırken atılması gereken adımlar atılabilseydi bugün çok daha rahat olunabilirdi.
Erken seçim zili çaldığına göre artık çok daha hızlı hareket ederek eksiklerin kapatılması gerekir. Unutmayın CTP’nin misyonu da, vizyonu da bu ülkenin toprağında yeşermiş ve bugünlere ulaştırılmıştır. CTP her dönem Kıbrıs Türk halkının umut partisi oldu.