Kıbrıslı Türk seçmeni bir kez daha sandığa gitmeye hazırlanırken, ülke, 28 Temmuz’a kilitlendi. Bu seçim dönemi, kamuoyu araştırmalarının çok fazla öne çıkmadığı, aşırı sıcakların da etkisiyle seçim coşkusunun yeterince sokağa yansımadığı bir süreç yaşattı. Kamuoyuna yansıyan tek araştırmayı, Redborder yaptı, “CTP’nin % 38-40 bandında önde olduğu” açıklandı. Redborder Araştırma Şirketi Direktörü Salih Egemen’le, kamuoyuna yansıyan tek seçim araştırmasını, ‘çağ dışı’ yayın yasağının başlayacağı bugün için konuştuk. Egemen, araştırma sonuçlarını siyasi tablo ile birlikte yorumladı.

Cenk Mutluyakalı: Bu dönemde kamuoyuna yansıyan çok az seçim anketi var?
Salih Egemen: Önemli olan seçim kampanyası öncesinde yapılan ve kampanyayı, bu verilere göre kurgulayan araştırmalardır… Partiler ya da pek çok kurum genelde araştırmalarını ön plana çıkarmaz.  Genelde gazeteler bu araştırmaları yapar ve yayınlar. Bu dönemde gazeteler, araştırma sipariş etmedi. .

C.M: CTP, sizin yaptığınız kamuoyu araştırmasına dair az da olsa kimi verileri açıkladı. Bu araştırma hangi dönemde yapıldı?
S.E: 21 Haziran’da başladık, 4 Temmuz’da tamamladık. Çok geniş bir araştırmaydı. Ekonomik program algısından seçmenin siyasi kimliğine, Kıbrıs sorunundan ülkedeki sorunlara bakışına kadar pek çok farklı soruya yanıt aradık.

C.M: Neydi araştırmanın kapsamı, örneklem?
S.E:  Her bir ilçede yapılmıştır, 1.200 kişiyle görüştük ve tüm görüşmeler yüz yüze yapıldı, bu nedenle ‘hata payı’nın çok düşük olacağına inanıyoruz. Şunun da altını çizmek istiyorum, bu araştırma için ‘seçim sonucudur’ demiyorum. Araştırmanın daha az önemli kısmı, seçim sonucuna yönelik ortaya çıkan tablodur.

C.M:  Siz de sahaya çıktınız mı, bu görüşmeleri gözlemlediniz mi?
S.E: Doğrusu ofisten daha çok sahada çalışmayı seviyorum. İskele’den Güzelyurt’a Girne’den Mağusa ve Lefkoşa’ya tüm araştırmalarda mutlaka önceden anket yapılacak bölgelere giderim, anketi gözlerim, bölgedeki insanlarla konuşurum.

C.M: 28 Temmuz seçimleri öncesi siyasi tablo nedir?
S.E: Çok net söyleyebileceğimiz, CTP birinci parti olacaktır… Bu kolay kolay değişmez. Seçimin sürprizi ne olur diye sorarsan, CTP’nin ikinci parti olmasıdır, derim…

Fark ne kadar?

C.M: Fark ne kadar? Diğer partilerin durumu nedir?
S.E:  Şu anda CTP, % 38 ile % 40 arasında bir banda oturmuş. Tüm ilçelerde birinci parti konumunda… UBP, % 25 ile % 27 arasında bir yerde… DP’nin oyları biraz daha geride % 15-17 arası… TDP ise % 5 dolaylarında… % 11 gibi karma ve kararsızlar var. Ancak kimi ilçelerde, karma ya da kararsız, çok daha yukarılara çıkabiliyor. BKP, Lefkoşa’da iyi yol aldı ancak ülke genelindeki sonuçları, barajın altında görünüyor.

C.M: Anketlerde şu analiz de yapılır, bir partinin ulaşabileceği en yüksek oy oranı!.. CTP, UBP, DP, TDP, BKP için nedir bu oran, böyle bir analizin var mı?
S.E: Tüm partiler şu anki oylarını aynen korusa dahi, sandığa nasıl yansıyacağını, katılım oranı belirleyecektir… Karma ve kararsızların da önemli bir etkisi olacaktır. CTP’nin önü açık, tek başına da gelebilir… Son 15 günkü siyasi atmosfere ve partilerin performansına bağlı bir durum…

C.M: Bu araştırma seni en fazla hayal kırıklığına uğratan ya da şaşırtan ne oldu?
S.E: Hiçbir şey!..

UBP-DP Makası daraldı

C.M: Örneğin Demokrat Parti… “UBP’nin yarısını temsil ettiğini” söyleyen bir kitle DP’ye geçti ancak beklenen çıkışı göremedik.
S.E:  Geçen seçimlerde Demokrat Parti, Ulusal Birlik Partisi’nin dörtte biri kadar bile oy almıyordu. Şu anda bu makas daraldı, Demokrat Parti’nin oyları arttı, iki parti arasındaki mesafe azaldı. Yani, bir fark var…

C.M: Peki TDP? İddiası, “Ülkedeki kirliliklerde payı olmayan tek parti”, ancak oy oranını artırmış görünmüyor?
S.E:  Bir partinin başarısı için liderlik, örgüt, program dediğimiz üçlemenin birbiriyle uyumlu olması gerekiyor. TDP’nin geçmişten bugüne örgütlenme sorunu olduğunu düşünüyorum. Eğer güçlü bir örgütlenmeniz yoksa, iddianız ne kadar olursa olsun, ciddi bir başarı kolay değil. TDP daha yarışa başlarken tökezledi, aday belirleme sürecini talihsiz yaşadı.

Haberin devamı bugün Yenidüzen Gazetesi'nde