CTP’nin ‘PROFİLİ’
Cumhurbaşkanlığı seçiminde CTP’nin adayının kim olacağı, pek çoğumuz için merak konusu.
Aylardır kulaktan kulağa dolaşan isimler var.
Ancak henüz parti içerisinde bu konuda bir karar yok.
CTP içerisinde bu konuda bir süreç başlatılmış, geniş katılımla değerlendirmeler yapılıyormuş.
Yenidüzen Haber Merkezi’ne verdiği röportajda Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’nun söylediğine göre de bu sürecin ilk aşamasında, ‘nasıl bir Cumhurbaşkanı profili’ tartışması yapılmaktaymış.
Röportaja katılamadım, o yüzden ‘PROFİL’ tartışması konusunda doğrudan Sayın Yorgancıoğlu’na soru sorma fırsatım olamadı.
Ama merak ediyorum, kendini ‘SOL’da tanımlayan bir siyasi partinin, esas ajandası Kıbrıs sorunu olacak bir makama aday belirlerken, nasıl bir profili öne çıkarması gerektiği zaten belli değil mi?
Esas yapılması gereken, partinin sahip olduğu değerlere, vizyonuna ve misyonuna uygun olan profilin tanımlanıp da bu profile en uygun adayın belirlenmeye çalışılması değil mi?
Oysa seçmenin önüne ‘nasıl bir Cumhurbaşkanı profili’ sunulacağının tartışmaya açılması doğrudan sonuç odaklı bir yaklaşım olup, ‘değerler’ ve ‘hedefler’ ayrışması/çatışmasına gebe bir ortam doğurmaz mı?
Bir siyasi parti seçime girerken ana hedefi o seçimi kazanmak olsa da, bu hedefe yürürken birtakım prensipler ve değerlerden ödün vermek ya da ödün verilebileceğinin mesajını doğrudan veya dolaylı olarak partiliye/seçmene/topluma hissettirmek, uzun vadede ‘güven’ sorununu da beraberinde getirme riskini barındırmaz mı?
Dediğim gibi o röportaja katılamadım ve ‘profil’ tartışmasıyla esasen neyin hedeflendiği sorusunu Başbakan’a doğrudan sorma fırsatını bulamadım.
Dolayısıyla bu soruyu buradan sorma ihtiyacındayım.
Bu tartışmanın amacı, ‘ne tür bir aday daha çok oy alır?’, ‘ne tür bir aday daha geniş kesim tarafından kabul görür?’ gibi bir yoklama mı?
Ve bu yoklama, ‘PROFİL’, yani adayın ‘TUTUM ve EĞİLİMİ’ üzerinden yaptırılmak suretiyle, partinin Kıbrıs sorunu konusundaki yol haritasını da yeniden şekillendirme çalışması mıdır?
Çünkü sanırım ‘kişinin’ ismi ve vizyonu ve da en az o ‘partinin’ ismi ve vizyonu kadar önemlidir.
Bence Cumhuriyetçi Türk Partisi, 2015 seçiminde Eroğlu ve Akıncı’nın karşısına çıkaracağı adayı belirlerken ‘değerler/vizyon ve misyon’ üzerinden değil de ‘PROFİL’ üzerinden yürüme yoluna girerek, büyük bir risk almaktadır.
Ve bu risk, seçimi kaybetme riskinden bile riskli olabilir.