Feminist Atölye
[email protected]

26 Nisan 2015 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin galibi olarak sandıktan çıkmanızı ve ülkemizdeki statükonun mimarlarından olan Dr. Derviş Eroğlu karşısında kazandığınız başarıyı yürekten kutlarız. Feminist Atölye aktivistleri olarak seçim propagandası döneminde ortaya koyduğunuz görüş ve öneriler karşısında, toplumumuzun birçok kesimi gibi, bizler de heyecan duyduk. Özellikle de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde yayınladığınız mesaj yıllardır ülkemizde toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için mücadele eden feministler olarak, bizim için oldukça anlamlıydı. Bu mesajınızda kadınların yıllardır verdiği eşitlik mücadelesini canlarıyla ödediğini vurgulamış, “Yıllar önce başlatılan bu eşitlik mücadelesi önemli başarılar elde etse de adaletsizlik dünyanın dört bir yanında halen devam etmektedir” demiştiniz. Yine aynı açıklamada “Kadınların öncü olması gereken bu eşitlik mücadelesinde biz erkeklerin rolleri de önemlidir. Ben dâhil, her erkek birey, kadının ikinci cinsiyet konumunda olduğu bu düzene bazen farkında olmadan yaptığımız olumsuz katkıyı göz önüne alarak öz eleştiri yapmalıyız. Kadın-erkek eşit şartlarda, emek ve beyin gücümüzü kullandığımız takdirde gerçek toplumsal gelişme sağlayabiliriz” ifadelerini kullanmıştınız.
Bizler, yıllardır Kıbrıs Sorununun çözümsüzlüğünün yarattığı siyasi, sosyal ve ekonomik açmazlar karşısında sizin ne kadar önemli bir tarihsel sorumluluk üstlendiğinizin bilincindeyiz. Gerek bir süredir dondurulmuş müzakere sürecine ivedilikle yeniden başlamanız, gerekse bütünlüklü çözüm sürecine ivme kazandıracak Güven Yaratıcı Önlemler ile ilgili açık tutumunuz bizleri umutlandırmaktadır. Ancak tüm toplumumuz için oldukça büyük önem arz eden bu görüşmeleri yürütecek olan Müzakere Heyetinizde toplumsal cinsiyet bakış açısını masaya yansıtacak çalışma arkadaşlarınızın olmayışı bizleri derinden üzmüştür. Sizin de 8 Mart mesajınızda ifade ettiğiniz üzere kadınların ikinci cinsiyet konumunda olduğu bu düzene erkekler olarak bazen farkında olmadan yaptığınız olumsuz katkıyı göz önüne alarak öz eleştiri yapmanız gerekmektedir.
Toplumsal Cinsiyet Danışma Kurulu (GAT) başta olmak üzere Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 1325 sayılı kararı doğrultusunda Kıbrıs’ta kurulacak federal devlet ile ilgili kadınların önerileri uzun süredir göz önünde bulundurulmayı beklemektedir. BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un raporlarında da yer alan bu çabalar, müzakere masasında görüşülen başlıklar doğrultusunda üretilmiştir. “İdare ve Güç Paylaşımı”, “Vatandaşlık”, “Mülkiyet” ve “Ekonomi” başlıkları altında üretilen ve halen de üretilmeye devam eden bu görüşlerin masaya yansıtılması için sizden somut bir adım beklemekteyiz. Bu doğrultuda da FEMA aktivistleri olarak iki somut öneri ürettik.

Bunlardan bir tanesi, müzakere masası ile paralel yürüyecek olan, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda uzman akademisyen ve aktivistlerden oluşacak bir Toplumsal Cinsiyet Çalışma Masası oluşturmanızdır.
Bir diğeri ise, Kıbrıs’ın kuzeyinde toplumsal cinsiyet eşitliği ve insan hakları ile ilgili çaba koyan tüm sivil toplum örgütlerinin Müzakere süreci ile ilgili periyodik olarak bilgilendirileceği ve aynı zamanda Toplumsal Cinsiyet Çalışma Masası’nın üreteceği önerilere katkıda bulunabileceği bir Toplumsal Cinsiyet Müzakere Platformu kurulması için çağrı ve girişim yapmanızdır. Unutmayınız ki, var olan devletleri insan haklarına uyumlaştırmaya çalışmak oldukça meşakkatli bir iştir ve tam da bu yüzden yeni kurulacak olan Federal Devletin ayrımcılıktan uzak, eşitlikçi bir devlet olarak tasarlanması oldukça önemlidir. Kadınların olmadığı bir müzakere masası, ister istemez eksik olacaktır. Size çalışmalarınızda başarılar dilerken, her türlü katkıya hazır olduğumuzu da belirtiriz.
Saygılarımızla
Feminist Atölye Aktivistleri

------------------------------------------------------

Film Gösterimi

FEMA Film gösterimleri devam ediyor. 23 Mayıs Cumartesi günü, saat 14.30'da Girne Street Art Cafe'de göstereceğimiz film Demir Çeneli Melekler (Iron Jawed Angles). Amerikan kadınlarının oy hakkı için yaşamlarını tehlikeye atan Alice Paul ve Lucy Burns'ün gerçek yaşam hikayelerinin konu edildiği bu filme herkesi bekleriz.
. ‘’Kadının Soyadı Yok’’ Film Gösterimi
Kıbrıs’ın Kuzey’inde kadınların evlendikten sonra resmi belgelerde kendi soyadlarını kullanamamaları üzerine yaşanan zorlukları ve mücadeleleri anlatan film gösterimine herkesi bekliyoruz.