1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. CUMHURBAŞKANLIĞI MERCEK ALTINDA
CUMHURBAŞKANLIĞI MERCEK ALTINDA

CUMHURBAŞKANLIĞI MERCEK ALTINDA

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu bugünkü toplantısında ilk olarak 20 milyon 828 bin 311 TL’lik Cumhurbaşkanlığı bütçesini görüşüyor. Yapılan konuşmalarda ağırlıklı olarak Kıbrıs konusu ve müzakereler üzerinde duruldu. Cumhurbaşkanlığı bütçesiyle i

A+A-

 

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu bugünkü toplantısında ilk olarak 20 milyon 828 bin 311 TL’lik Cumhurbaşkanlığı bütçesini görüşüyor.

 

Yapılan konuşmalarda ağırlıklı olarak Kıbrıs konusu ve müzakereler üzerinde duruldu.

 

Cumhurbaşkanlığı bütçesiyle ilgili ilk sözü alan CTP Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu, Cumhurbaşkanlığı’nın her şeyin şeffaf ve kamuoyunca pozitif karşılanması gereken bir makam olduğunu söyledi.

 

“Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun özel banka hesabındaki para ve Cumhurbaşkanlığı makamına alınan mefruşatın halka açıklanamadığını” belirten Yorgancıoğlu, “çalışanların maaşları budanırken Cumhurbaşkanlığı’na böylesi büyük harcamalar yapılmasının izah edilemeyeceğini” kaydetti.

 

Yorgancıoğlu, uzun yıllardır Kıbrıs sorunu müzakerelerinin sürdüğünü ve Kıbrıs Türk halkının çözüm süresi uzadığı için kimlik sorunu yaşadığını; dünyayla entegre olma, ürettiklerini satabilme adına çözüme ihtiyaç olduğunu vurguladı.

 

Bulunacak çözümün Kıbrıs Türk halkının çıkarlarının önde olacağı ama TC’nin çıkarlarının da gözetileceği bir konsept olması gerektiğini ifade eden CTP Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu, görüşmeleri yürüten Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun seçildiği gün dediği “2. Cumhurbaşkanı Talat’ın bıraktığı yerden devam edeceğim” noktasında olmadığını savundu.

 

Yorgancıoğlu, Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun müzakereleri kendi anlayışına göre yürüttüğünü; halkın beklentileriyle uyuşmadığını iddia etti.

 

Müzakerelerde al - ver olacağı bilindiği halde “Güzelyurt verilmez” denilmesini eleştiren Özkan Yorgancıoğlu, Kıbrıs Türk halkının siyasal iradesinin Türkiye’den oluşturulduğu imajı yaratacak açıklamalardan kaçınılması gerektiğini belirtti. Kıbrıs Türk tarafının çözüm konusundaki isteklerinin samimiyetiyle ilgili tartışmaya yol açıldığını kaydeden Yorgancıoğlu, liderlerin, Genel Sekreter Ban’ın verdiği ev ödevini iyi yapmadığını söyledi.

 

Yorgancıoğlu, Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun en büyük hatasının Talat ile Hristofyas’ın ilerlediği konuları geri götürmek olduğunu savunarak, buna örnek olarak, 4 Ocak paketinin unsuru olan çapraz oyun masadan geri çekilmesini gösterdi.

 

Kıbrıs Türk halkının çözüm istemeyen taraf koltuğunda oturtulmasına neden olacak yaklaşımlardan kaçınılmasını isteyen Özkan Yorgancıoğlu, “Kıbrıslı Türklerin federal çözümde en çok önem vermesi gereken şey, merkezi hükümette sahip olacağı yetkilerdir. Ama ne acıdır ki New York’ta da güç paylaşımı konusu sanki de önemsizmiş gibi Sayın Eroğlu tarafından sunulmamıştır ve yönetim ve güç paylaşımı başlığının yönetim bölümü daha çok gündem olmuştur. Ama buna karşılık vatandaşlık bir ana başlık gibi New York’ta konu olmuştur. Bu aslında Rum tarafının önümüzdeki dönemde vatandaşlığa çok daha önem vereceği ve sorun yapacağının işaretidir” diye konuştu.

 

Yorgancıoğlu, nüfus sayımında 294 bin rakamının açıklanmasının da sorun çıkarmaya aday bir konu algısı yarattığını öne sürdü.

 

Özkan Yorgancıoğlu, Talat - Hristofyas döneminde bazı ilerlemeler kaydedilmesini sağladığını belirttiği 4 Ocak paketinin tüm unsurlarının yeniden masaya konulması gerektiğini söyledi.

 

Yorgancıoğlu, bu yapılırsa çözümün kapılarının açılacağını; Cumhurbaşkanı’nın da “daha yapıcı” olması gerektiğini kaydetti.

 

AVCI: ALTERNATİFSİZ DEĞİLİZ

 

Cumhurbaşkanlığı bütçesiyle ilgili ikinci sözü alan ÖRP Genel Başkanı Turgay Avcı, zorlama bir çözümün olmayacağını kaydederek, Rum tarafının tutumuna eleştirilerde bulundu.

 

“Referandum olmalı. Çözümse çözüm, çözüm olmazsa da Kıbrıs Türkü yolunu bilmelidir. Bu iş artık uzamamalı” diyen Avcı, Kıbrıs sorununun artık bir sonuca vardırılması gerektiğini kaydetti. Avcı, “Çözüm olacaksa olacak, olmayacaksa da Kıbrıs Türkü artık yolunu çizmeli. Alternatifsiz değiliz” dedi.

 

 

ERTUĞRULOĞLU: İKTİDARDA EROĞLU-KÜÇÜK HÜKÜMETİ VAR

 

DGP Genel Başkanı Tahsin Ertuğruloğlu, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun “hem yıllarca başkanlığını yaptığı partinin içişlerine, hem de hükümete müdahale ettiğini; sürekli ayrımcılığı ve hizipleşmeyi körüklediğini” savunarak, “Bunu onaylamak asla mümkün değildir” dedi.

 

“Cumhurbaşkanı’na çağrım, lütfen parti işlerine karışmaktan vazgeçin. Hükümetin işleyişiyle ilgili sorumluluğunuz söz konusu olabilir eğer bunu doğru yerine getirebiliyorsanız… Hükümet bütün olmalı, bizim mevcut hükümetimizde bütünlükten söz etmek mümkün değil. Bugün tek partili bir iktidardan söz ediyoruz ama bu bir Eroğlu - Küçük hükümetinden başka bir şey değil” diyen Ertuğruloğlu, bakanların bir kısmının Başbakan’a “yakın olmaya çalışırken”, bir kısmının da Saray’dan aldıkları “talimatlarla” iş yaptığını öne sürdü.

 

Ertuğruloğlu, başkanlık sistemine geçilirse ülkede popülizmin frenlenmesine, bölgeciliğin ortadan kalkmasına, halka hizmetin ön plana çıkmasına yönelik bir şans doğacağını öne sürerek, başkanlık sistemi önerisini yineledi.

 

İcraatın başında olanları eleştirmenin en kolay iş olduğunu, ama öneri de ortaya koymak gerektiğini ifade eden Tahsin Ertuğruloğlu, “Ben çok net konuşuyorum. Hangi parti iktidara gelirse gelsin, milletvekilleri bakan yapıldığı sürece popülizmin önüne geçmek mümkün değildir” ifadelerini kullandı.

 

ÇAKICI: 5-10 YIL İÇİNDE ANLAŞMA OLACAK

 

Bütçe hakkında konuşan TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, Türkiye’nin AB sürecinin de, Kıbrıs’ta müzakere sürecinin de devam ettiğini belirterek, erken zamanda çözüm olması ve Kıbrıs Türk halkının eziyetten kurtulması dileğinde bulundu. Çakıcı, 5-10 yıl içinde anlaşma olacağını söyledi.

 

TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, 6 ay sonra Kıbrıslı Rumların AB dönem başkanı olacağına işaret ederek, çözüm olursa 14 yıl sonra da Kıbrıslı Türklerin dönem başkanı olacağını kaydetti.

 

Çakıcı, “Böyle bir ideal varken, kim Kıbrıs Türk halkını bugünkü gibi çözümsüzlük vizyonuyla oyalar?” diye sordu.

 

Cumhurbaşkanı’nın mülkiyet konusunda adım atmasını isteyen Mehmet Çakıcı, bunu yaparsa destek vereceklerini; şu andaki durumda hem Kıbrıs Türk, hem Rum tarafının yanlış adımlar attığını söyledi.

 

SOYER: BUKALEMUN DUYSA İNTİHAR EDECEK

 

CTP Milletvekili Ferdi Sabit Soyer de konuşmasına, nüfus sayımı sonuçlarına değinerek bu sonuçlardan en çok cumhurbaşkanı ve hükümetin maraz ettiğini, çünkü Türkiye’den para isterken nüfusu 700 bin olarak gösterdiklerini söyledi.

 

Memleketin “beyanat çöplüğüne” dönüştüğünü savunan Soyer, “Saç fırçasını uzatsalar, mikrofon sanıp demeç verecekler. Birbirini tutmayan konuşmalar… Bukalemun duysa intihar edecek. Bu tutarsızlıklardan dolayı memlekette hiçbir şeye inanan kalmadı” dedi.

 

Soyer, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun iç siyasete çok karıştığını ve hükümete çok müdahale ettiğini ileri sürerek, eleştirdi. Bunun siyasetteki dengeleri alt üst ettiğini kaydeden Soyer, Eroğlu’nun iç siyasetteki konumunu süratle terk etmesi gerektiğini söyledi.

 

Ferdi Sabit Soyer, Türk tarafının müzakerelerde ocak ayına kadar köprü kuracak konuları artırmak ve uluslararası konferansın zemininin sağlam olduğunu göstermek gerektiğini kaydetti. Soyer, Türk tarafının öneri sunması ve Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun ilgili tüm taraflarla diyalog içinde olması gerektiğini belirtti

 

 

EMİROĞULLARI: ÖRTÜLÜ ÖDENEK KALEMİ SAKINCALI

 

TDP Milletvekili Mustafa Emiroğulları, bütçesiyle ilgili görüşmede yaptığı konuşmasına, bütçenin geneline ilişkin değerlendirmelerde bulunarak başladı.

 

Cumhurbaşkanlığı bütçesindeki örtülü ödenek kaleminin sakıncalı ve gereksiz bir kalem olduğunu savunan Emiroğulları, böyle bir kaleme ihtiyaç olması halinde bu kadar yüksek bir bütçenin doğru olmadığını söyledi.

 

Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun “ya anlaşma olur ya da görüşmeler biter” yönündeki söyleminin kabul edilemez olduğunu söyleyen Emiroğulları, Cumhurbaşkanının böyle bir karar alma yetkisi olmadığını, o yetkinin mecliste olduğunu belirtti. Emiroğulları, akıllı bir politika güdülmediği ve “ya taksim, ya ölüm” mantığıyla hareket edildiği için bir arpa boyu ilerleme olmadığını savunarak, dünyayla bütünleşmeyi hedefleyen politikalar gütmek gerektiğini söyledi.

 

 

ULUÇAY: İNSANLAR KAYIPLARLA İLGİLİ BİLDİKLERİNİ PAYLAŞMALI

 

CTP Milletvekili Teberrüken Uluçay da, Cumhurbaşkanlığı bütçesinde Kıbrıs konusunun gündeme gelmesinin kaçınılmaz olduğunu söyledi.

 

Uluçay, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin çalışmalarının uluslar arası camiada da takdir topladığına işaret etti. Uluçay, “Ülkede devam eden çalışmaları kolaylaştırmak için, insanların bildiklerini paylaşmasını, görevlilerin çalışmalarını tamamlaması için önemlidir” dedi.

 

YEKTAOĞLU: PASLAŞARAK, SÜRECİ BAŞARISIZ HALE GETİRDİLER

 

CTP Milletvekili Mustafa Yektaoğlu da, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Alexander Downer’in bugünkü görüşmeyi “başarısız” olarak nitelediği demecine değindi.

 

İki liderin adeta paslaşarak, süreci başarısız hale getirdiğini savunan Yektaoğlu, bu süre içinde Rum tarafının AB ile ilişkileri geliştirip, tedbirler alırken, Türk tarafının ise daha da geriye gittiğini söyledi.

 

Yektaoğlu, petrol ve doğal gaz konusuyla ekonomik münhasır bölgeyle ilgili potansiyel tehlikelerin devam ettiğini belirtti. Kıbrıs sorununun BM çatısından AB çatısına girmesinin sakıncalarına işaret eden Yektaoğlu, iyi niyet misyonun sona ermesi halinde karşılıklı hamasetin başlayacağını savundu.

 

FELLAHOĞLU: ÖZÜ NE İSE ÖYLE KONUŞMALI

 

CTP Milletvekili Kadri Fellahoğlu da, iktidar milletvekili ve bakanlarının salonda hazır bulunmamasını eleştirerek başladığı konuşmasında, müzakereler konusunda “ikiyüzlü siyaset” yapmakla suçladığı Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile partisinin halka karşı samimi olması gerektiğini söyledi.

 

Fellahoğlu, “Özü ne ise öyle konuşmalı. Neye inanıyorsa onu ifade etmeli. Federal çözüme gerçekten inanıyorlarsa, bunu ifade etmeli. Ben inandıklarına inanmıyorum. Kurultaylarında aldıkları konfederasyon kararı hala yerinde duruyor” dedi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 1594 defa okunmuştur