Cumhurbaşkanlığı Seçimleri Ertelemesi Sonrası…
Covid19 salgını nedeniyle Kuzey Kıbrıs’ta alınan son önlemlerden biri de Nisan sonu yapılacak Cumhurbaşkanlığı (CB) seçimlerini Ekim başına, yani altı ay öteye ertelemek oldu; doğru karar…
Seçimin gününde yapılması hem salgın nedeniyle olası değildi hem de pratikte sorunlar yaşanacaktı. Ve en önemli yanı da seçim ertelenmeseydi, yurttaş can derdine, siyasetçi de oy derdinde gibi hiç de yakışık olmayan bir durum ortaya çıkacaktı. Zaten, karar öncesinde bile bu yönde yorum ve yakıştırmalar özellikle sosyal medya üzerinden yaygınlaşmaya başlamıştı; siyasetçilerin yaptığı – söylediği hep seçime yönelik olarak yorumlandı. Dolayısıyla, şimdi siyasetçi özellikle Covid-19 salgınına toplumsal mücadelede daha yerinde, daha dürüst ve gelecek için daha elzem kararları alabilir.
Öncelikli olarak yapılması gereken salgının asgariye indirilmesi ve hatta önlenmesi için hükümetin doğru kararlar almasına ve uygulayabilmesine muhalefetin de katkısının ve katılımcılığının olması… Felaket tellallığına kimsenin ihtiyacı yok… Hele TDP Genel Sekreteri’nin açıklanan vaka sayısına inanılmaması, gerçek vaka sayısının çok olduğunu söylemesi ve bunu hangi veri tabanına dayandırdığını söylememesi, bu ortamda yapılmaması gereken bir açıklama idi… Neyse, şimdi seçim ertelendi, herhalde böylesine açıklamalar yapılmaz… CTP milletvekillerinin salgınla mücadelede düşüncelerini ve önerilerini parti başkanına vermesi ve başkanın da bunu Başbakan’a iletmesi ve bunu yaparken de kamuoyu ile paylaşmaması ise doğru tarzdır; reklamlara gerek yok…
Ekonominin zorda olduğunu herkes yaşıyor, biliyor ve söylüyor. Şimdi salgınla mücadele edilirken ekonominin toparlanması, çöküşün önlenmesi, özellikle emekçilerin işsiz ve gelirsiz kalmasına karşı önlemler alınmalıdır. Hükümet bu konuda çalışma yaptığını söylüyor, yakında açıklayacakmış… Diğer siyasi partilerin de benzer çalışmaları var… Çalıştıran örgütleri ve Bankalar Birliği de görüşlerini, önerilerini, yapabileceklerini kamuoyu ile paylaştı… Tümünün de önerilerine bakıldığında eleştirilecek tarafları mutlaka var; bir de masanın hangi tarafından bakıldığına bağlı bu eleştiriler… Ama yapılması gereken özellikle ekonomi ile ilgili tüm örgütlerin, sendikalar da dahil ve siyasi partilerin önerilerini birlikte birleştirmesi, masanın her bir tarafının ve hatta köşesinin bakışlarının diğerleri ile birlikte kaynaştırılmasıdır. Böyle bir sinerji ile şekillenecek önlemler paketi tüm halk için ortak paydada olumlu sonuç getirici olabilir. Nasıl olsa, seçim derdi de yok; tüm ilgili taraflar daha açık ve cesur olabilir.
Bunu kim yapacak?! Elbette ki icra organı olan hükümet yapacak… Hükümet, “ben bilirim – ben yaparım” tarzında davranırsa, karşısında siyasetten, sivil toplum örgütlerinden ve halktan muhalefet bulacak ve yazdığı programı uygulaması da endişe ile şaşacak… Ve her taraf da kendi ile ilgili önerileri yapacak ki bu da toparlamak için yardımcı olmayacak… Ekonomi bütünlüklü düşünülmedikçe ve birbiri ile karşılıklı etkileşimi olan unsurlar birbirleri ile buluşturulmadıkça, yazılan ve uygulanan programlar ve yapılan eleştiriler sadece havada uçuşacak, sonuçta da yurttaşa ulaşamayacaktır.
CB seçiminin ertelenmesinde amaç, irade ve çözüm yöntemi üzerinde birlik olunması, ekonomide sinerji yaratılması için de umut verici bir gelişmedir. Gerçi, seçimin ertelenmesinde mecliste oybirliği gerçekleşmedi, YDP muhalif durdu ama duruşunun ideolojik değil de uzatma döneminde görevdeki CB Akıncı’nın yapabileceklerine karşı evhamdan kaynaklandığı anlaşılıyor. YDP’nin “Biz dışarda duralım” davranışını ekonomik önlemlerde yaratılmasına ihtiyaç olan sinerjik çalışmada da sergileyip sergilemeyeceği hükümet sinerji yaratma çabasına girerse ve girince görülecek; önyargılı olmamak gerek. Ancak, Covid-19’un tehdit ettiği her alan tüm halkın aynı doğrultuda olması ile kurtarılabilecek.
Kısa süre içinde ne olacağı belirginleşecek. Fazla olasılık da yok; ya hat – ya bat…