Cypruvex borç batağında
Ülkede narenciye sektörünün can damarı Cypruvex borç batağında yüzüyor. Üreticilerle birlikte bankalara ve piyasaya 20 milyon TL borcu bulunan Cypruvex’te bin 950 ton konsantre ürün ipotek altında.
Bin 950 ton ürün ipotekli
Ayşe GÜLER
Gıda Tarım ve Enerji Bakanı Önder Sennaroğlu, Cypruvex’in borç batağında olduğunu ifade ederek, bin 950 ton konsantre ürünün borca karşılık bankaya ipotekli olduğunu ifade etti.
Sennaroğlu, son dört yıl içerisinde özellikle Cypuvex’de bazı şeylerin “tamam gitmediğini” ifade ederek, bu durumun mağduriyetini üreticilerin çektiğini kaydetti.
YENiDÜZEN’e açıklamalarda bulunan Sennaroğlu, üreticilerin sürdürebilir tarım sisteminin yanı sıra ve karlı bir yapıya kavuşturulmasının hükümetin temel politikası olduğunu belirtti.
“Vatandaşların sağlıklı, kaliteli ve ucuz gıdaya ulaşması temel politikalarımız içerisindedir” şeklinde konuşan Sennaroğlu, üreticilerin yaşadığı sıkıntıların farkında olduklarını söyledi.
Sennaroğlu, çözüm yollarının hayata geçebilmesi için zamana ihtiyaç olduğunu ifade ederek, üreticilere kendilerine güvenmeleri ve sabır duymalarını konusunda çağrıda bulundu.
Bakanlık bütçesinde, yıl sonuna kadar 25 milyon TL’ye ihtiyaç olduğunu açıklayan Sennaroğlu, “birçok destek yetersizdir. Ama hiçbir yere ellemezsek, aynı sistem devam etse bile 25 milyon TL’ye ihtiyaç vardır” dedi.
Sennaroğlu, mevcut yapının sürdürülebilir olmadığını yineleyerek, politikaların değişmesi gerektiğini ifade etti.
Bakanlıkta politika üretim biriminin oluşturulmasının kaçınılmaz olduğunu kaydeden Sennaroğlu, “yeni politikaları üretici birlikle görüşerek, sürdürebilir bir yapı oluşturmak kaçınılmazdır” şeklinde konuştu.
Cypruvex borç batağında
Narenciye üreticileri için ciddi önem arz eden Cypruvex’in depolarında şu anda bin 950 ton konsantre ürün olduğunu açıklayan Sennaroğlu, UBP döneminde Cypruvex’in bir bankaya yüklü miktarda borçlandığına dair kendisine gayri resmi bir bilginin geldiğini söyledi.
Sennaroğlu, Cypruvex’in 20 milyon TL borcunun bulunduğunu vurgulayarak, söz konusu borcun 11-12 milyon TL’sinin bir bankaya, geriye kalan borcun ise üreticilere ve piyasaya olduğunu kaydetti.
***
“Bin 950 ton konsantre ürün ipotekli”
Sennaroğlu, bir önceki yıl üreticinin ödenmesi adına bu borçlanmanın yapıldığını söyledi. Cypruvex’in elindeki bin 950 ton konsantre ürünün borca karşılık söz konusu bankaya ipotekli olduğunu ifade eden Sennaroğlu, “ürünlerden yapılan satışlar borca karşılık kesiliyor. Ama bu ürünlerin biranda satılması imkansız” şeklinde konuştu.
Sennaroğlu, son dört yıl içerisinde özellikle Cypuvex’de bazı şeylerin “tamam gitmediğini” ifade ederek, bu durumun mağduriyetini üreticilerin çektiğini kaydetti. Konunun Bakanlar Kurulu’nda ele alındığını ve çözüm yolları için formül arayışında olduklarını söyleyen Sennaroğlu,”Şimdi kamuoyuna verebileceğim net bir bilgi yok. Önümüzdeki günlerde netleşen bir durum olursa üreticilere bunu sizler aracılığıyla duyururuz” dedi.
***
Ukrayna, İran ve Irak’tan 3 milyon TL’lik alacak…
Sennaroğlu, Cypruvex’in piyasadan üç milyon TL’lik alacağının olduğunu açıklayarak, söz konusu alacakların iki yıl önce Ukrayna, İran ve Irak’a satılan narenciye ürünlerinin bedelleri olduğunu dile getirdi. Söz konusu durum nedeniyle Maliye Bakanı Zeren Mungan tarafından
Cypruvex’in denetim altında olduğunu belirten Sennaroğlu, önümüzdeki günlerde resmi rakamların ortaya çıkacağını belirtti. Sennaroğlu, rapor sonucuna göre gerekli tedbirlerin hükümet tarafından alınacağını kaydetti.
“Narenciye üreticileri ürün bedellerini alamadı”
Öte yandan Sennaroğlu, narenciye üreticilerinin Cypruvex’e verdiği ürünlerin bedelini alamadığını açıkladı.
Bu konuda Tarım Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı bütçelerinde ürünleri ödemek adına herhangi bir kaynağın bulunmadığını aktaran Sennaroğlu, “İhracat teşvik primi ve doğrudan gelir desteği ödemelerinde sıkıntı yok. Bütçede böyle bir ödenek vardır. Ancak ürün bedellerinin ödenmesi için bütçede ödenek vardır” dedi.
***
“Organize Suçlar Yasası ”
Günümüzde Güney’den kaçak et ve canlı hayvan kaçırılmasının çok büyük boyutta olduğunu ifade eden Sennaroğlu, bu konuda ciddi önlemler alınacağını açıkladı.
Sennaroğlu, gerekli yasal değişikliklerinin de yapılacağını vurgulayarak, “Organize Suçlar Yasası üzerinde çalışmalar yapılacak. Özel birimler hayata geçirilecek ve kaçakçılık denetimleri başlayacak” şeklinde konuştu.
Polisiye tedbirlerle kaçakçılığın dünyanın hiçbir yerinde sıfıra indirilemediğini de belirten Sennaroğlu, bu konudaki en önemli noktanın Güney ve Kuzey arasındaki fiyat aralığının dengelenmesi olduğunu dile getirdi.
Sennaroğlu, hayvancıların, kasaplık hayvanlarını pazarlama konusunda sıkıntı yaşadığını belirterek, “ bizim dönemimizde askerin et ihtiyacının yerli kaynaklardan karşılanması söz konusuydu. TÜK aracılığıyla bunu yapmıştık” dedi.
2009 yılında görevden ayrılmadan önce Güney Kıbrıs’tan kaçak et ve canlı hayvan gelmesinin en alt seviyeye çekildiğini hatırlatan Sennaroğlu, söz konusu dönemde üreticinin hayvanını çok iyi bir pozisyonda pazarladığını kaydetti.
Genel Tarım Sigorta Fonu…
Ülkede yaşanan kuraklık ile ilgili gereken adımların UBP döneminde atılmadığını söyleyen Sennaroğlu, “Kuraklık ile ilgili itirazların bugüne kadar bitirilmesi gerekirdi. Ancak bu olmadı. Biz bunları askıya astırdık, itirazları inceliyoruz” dedi.
Sennaroğlu, Genel Tarım Sigortası Fonu bütçesin Meclis’te yasallaşmadığını ifade ederek, konunun ilk Bakanlar Kurulu’nda görüşülerek, Meclis’e havale edildiğini dile getirdi.
Bütçe komitede görüşülecek
Sennaroğlu, söz konusu durumun, ivedi olarak yarın komite görüşülerek, Perşembe günü genel kurula geleceğini söyledi.
“Kuraklık ile ilgili itirazların sonuçlanmasını beklersek, bu tarih Aralık ayını bulur. Kuraklık tazminatların ödenmesi için tüm itirazların temizlenmesi ve neticelenmesi gerekir. Bu durumda da üretici çok zor durumda kalır” diye konuşan Sennaroğlu, üreticinin önümüzdeki günlerde toprağını işlemesi gerektiğini de belirtti.
“Kuraklık tazminatları, haftaya ödenecek”
Sennaroğlu, sürenin Aralık ayına kadar uzamasıyla üreticilerin ciddi mağduriyet yaşayacağını kaydederek, bütçenin bu hafta yasallaşması ile avans olarak tazminatların ödenmeye başlayacağını dile getirdi.
Bölgelere göre kuraklık oranlarının Saptama Değerlendirme ve
Tazmin Komisyonu tarafından belirlendiğini aktaran Sennaroğlu, bu yıl tüm arsaların Haziran ayı içerisinde incelendiğini söyledi.
Üreticiye yaklaşık 19,9 milyon TL’lik ödeme
Yapılan çalışmalar sonucunda yüzde 50 kuraklık olan bölgelere 20 TL, yüzde 70 kurak olan bölgelere 32 TL, yüzde 90 kuraklık olan bölgelere ise 45 TL ödenmesi için Bakanlar Kurulu kararı alındığını açıklayan Sennaroğlu, göreve gelir gelmez alınan kararın üreticiye yansımasını sağlamaya çalıştıklarını söyledi.
Sennaroğlu, üreticiye yaklaşık 19,9 milyon TL’lik bir ödeme yapılmasının öngörüldüğünü dile getirdi.
Saptama Değerlendirme ve Tazmin Komisyonu tarafından belirlenen kuraklık bedellerinin değiştirme yetkisi olmadığını ifade eden Sennaroğlu, “yeniden bir komisyon oluşturabiliriz. Bu komisyonun arazileri yerinde incelemesi gerekir. Şu anda arazilerin ne derece kurak olduğu saptanamaz. Çünkü birçok arazi sürülmüştür, diğer arazilerde hayvanlar otlamıştır. Tespit yapmak imkansız” şeklinde konuştu.
“Hayvancılık sektörü sürdürülebilir yapıda değil”
Tarım sektörünün bütün kollarında ciddi sıkıntılar yaşandığını ifade eden Sennaroğlu, yem hammaddelerinin fiyatlarının arttığını ancak süt fiyatlarının ayni noktada durduğunu belirtti.
Sennaroğlu, hayvancılık sektöründe sürdürebilir bir yapının var olduğunu dile getirdi.
“Süt politikaları gözden geçirilmeli”
Süt üzerindeki politikaların tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini ifade eden Sennaroğlu, “üreticiden alınan süt fiyatı ile imalatçıya satılan süt fiyatı arasında devletin sağladığı sübvanseye vardır” dedi.
Sennaroğlu, ilerleyen günlerde bu konuların masaya yatırılarak, tekrardan gözden geçirileceğini kaydetti.
Hükümetin üreticilere bir listelik ödeme borcu olduğunu belirten Sennaroğlu, söz konusu ödemenin UBP döneminden kaldığını kaydetti.
“Nefret eder duruma geldi”
Sennaroğlu, hayvancıların vatandaşlara sağlıklı, kaliteli ve ucuz gıda sunması için gerekli tüm girişimlerin yapılacağını aktardı.
Bununla birlikte üreticinin alın terinin karşılığını alması gerektiğini belirten Sennaroğlu, “Hayvancı ve çiftçimiz yaptığı içten nefret eder pozisyona geldi. Aldığı ile verdiği birbirini tutmuyor” şeklinde konuştu.
Hayvan Kayıt Yasası yürürlükte ama….
Hayvan Kayıt Yasası’nın 2006-2009 yılında hayata geçmesine rağmen, ilgili tüzüklerin uygulanmadığını aktaran Sennaroğlu, söz konusu yasaya göre hayvan hareketlerinin kontrol altında olması gerektiğini belirtti.
Sennaroğlu, gerekli kontrollerin yapılması halinde hayvan hastalıklarının da düzenli bir şekilde sağlanabileceğini ifade ederek, bununla birlikte kaçakçılık konusunda önlem alınabileceğini vurguladı.
“Mezbahalarda merkezileştirme olabilir”
Mezbahalarla ilgili de çalışma yapılacağını açıklayan Sennaroğlu, merkezileştirmenin alternatifler arasında yer aldığını söyledi.
Sennaroğlu, konuların üretici ve tüketici boyutu ile değerlendirileceğini ifade etti.
“UBP hükümetinin tarım politikası yoktu”
Sennaroğlu, UBP hükümetinin tarım politikası olmadığını da savunarak, “Eğer bu sektörde politikaları olsa, dört yılda üç bakan değişmezlerdi” dedi.
“Türkiye’den gelecek su önemli”
Türkiye’den borularla mart 2014’te gelecek olan suyun ülkeye yararının tartışılmaz olduğunu söyleyen Sennaroğlu, “Gelecek olan suyun tarımda kullanılması için en önemli unsur maliyettir” dedi.
Sennaroğlu, “komşu ülkelerle ya da Türkiye’deki çiftçilerle rekabet etme olanağını sağlayabilmek en önemli noktadır” dedi.
Gıda güvenliği...
Dünyada gıda güvenliğinin oldukça önemli olduğunu belirten Sennaroğlu, gıda konusunun çağımıza uygun mevzuata kavuşması, vatandaşların tükettiği gıdalardan emin olması için bu konuda çalışma başlattık” şeklinde konuştu.
Sennaroğlu, ülkede çağa uygun Gıda Yasası’nın olmadığını da ifade ederek, “tek kaynaktan gıda ele alınacak. Bakanlıkta yapılandırma söz konusudur. Bunun mevzuatı yaratılacak” şeklinde konuştu.
Sennaroğlu, tarladan sofraya kadar ürünlerin geçtiği aşamaların denetim altında olacağını sözlerine ekledi.