Memleketteki mide bulandırıcı ana gündemi yazmamak için adeta direniyorum ve bir süre yazmak da istemiyorum, gerçek gündemlerle ilgilenmek daha akılcı geliyor, bugün de öyle yapacağım…

Fark ettim ki; ne zaman gençlerin sorunlarını yazsam, o yazıla ilgi fazla oluyor.

Demek ki gençlerin sorunlarına daha fazla kafa yormak gerekiyor.
Daha önce de buna benzer bir yazı yazdım.
Özel sektörde çalışan binlerce genç var.
Birçoğu bekar, çünkü ev kurabilecek ne kredi alabiliyor ne de maddi kazancı yeterli.

Birçoğu anne veya baba, mutfak masraflarını karşılayabilecekler mi diye düşünmekten yüzler asık ve tedirgin.
Kendi işini kurmaya hevesli birçok genç.
Heves kursakta.
Sebep: Para yok, iş yok, güvence hiç yok.
Herkes mutsuz, umutsuz, tedirgin ama en belirsiz olan gençler.
Gençler için somut adımlar atılacağı beklenedursun zaman su gibi akıp gidiyor.
Geçenlerde Maliye Bakanı anlatmıştı, Maliye de bir süre önce açıklamıştı, kamu maliyesinde 'düzelme' var diye…

Pek tabii bu düzelme göreceli, anlık, günlük, haftalık…

İşin gerçeği ciddi bir açık var.

Diyelim ki maliyede işler iyi gidiyor, pek memleket öyle mi?
İyi güzel, maliye tıkırındaydı, sonra ne oldu?

Maliye de dövizden nasibini aldı, bütçede açık oluştu.
Maliye 'düzelecekse', bu nereden karşılanacak? Yurttaştan mı? Kredi mi? Hibe mi? Yurttaş ödeyecekse; bu bizim, sade vatandaşın cebinden çıkan paranın çoğalması anlamını taşımıyor mu?
Ne yazık ki öyle…

Bakın KIB-TEK’in haline…

***

'Maliye düzelirken' biz ekonomik anlamda 'geriliyoruz'.
“Herkes mutsuz, umutsuz, tedirgin ama en belirsiz olan gençler” tespiti bu anlamda çok yerinde bir tespit.
Belli ki gün geçtikçe ekonomik durumda bir iyileşme olmayacak.
Mesela “evlenmek” ateş pahası.

Tam da mevsimi…

Neler çekiyor gençler, aileleri…

Ah ki ne ah…
Aile desteği yoksa mümkün değil.
Hadi, öyle veya böyle evlendin diyelim.
'Evi' idare etmek kolay mı?
Örneğin, yavaş yavaş yaza giriyoruz.
Enerji ihtiyacı artacak.
Elektrik, gaz parasını ödemekte zorlanan binlerce özel sektör çalışanı 'enerji' sorunu ile mücadele etmeye başlayacak.
Diğer yandan özel okullar da cabası…
Çocuğun okul parası cep yakıyor.
Eğer birkaç bankaya da ufak tefek borcunuz varsa, buna bir-iki kredi kartı da eklenmişse, vay halimize…

***

Peki ne yapacağız?
Bu durumdan nasıl çıkacağız?
Ekonomistler piyasada sıcak para olmadığını, herkesin yüklü miktarda borçlu olduğunu söylüyor.
Zira ekonomik veriler bize bir başka gerçeği de gösteriyor.
Bankalardaki mevduat rakamı fazla...
Yani birçoğunun parası bankada, uykuda, faizde!

2021 yılı Aralık ayı sonu mevduat toplamı 66 milyar 179 milyon 100 bin TL. (KKTC Merkez Bankası Bülteni)
‘Birçoğunun’ dediğim genç olmayanların tabii…
Orta halli gençlerde para ne gezer?
Ekonomistler gençlerin umutsuz olmasına neden olan ekonomik durgunluğun sebebini piyasada dolaşan para miktarının azlığına bağlıyorlar.

Peki ne yapmalı?
Piyasada sıcak para akışının önünü açmalı bu ülkeyi yönetenler.

Eğer varsa…
Bunu kavramak için ekonomist olmaya gerek yok.
En basit ekonomik akılla piyasadaki sıcak parayı artırmak gerekiyor. Nasıl mı?

Bankalardaki uyuyan parayı daha düşük faizle piyasa sürmeyi düşünebilirler pek tabii…

Nasıl mı?

Ben bilemem…
Bunu da memleketi idare edenler düşünsün, biz şimdilik 'evdeki' ekonomiyle ilgileneceğiz.
Zira “ayı çıkarmak” gibi büyük bir derdimiz var!