Daha fazla araştırılması gereken olası gömü yerleri...
*** HATIRLATMA... HATIRLATMA... HATIRLATMA...
Her iki toplumdan da okurlarımız bizlere her zaman yardımcı olmaya, olası gömü yerleri hakkında bizimle bildiklerini paylaşmaya çalıştılar... Bizlere ister Kıbrıslıtürk, ister Kıbrıslırum “kayıplar” olsun, etnik kökenine bakılmaksızın “kayıplar”ın başına neler gelmiş olduğu hakkında bildikleri şeyleri paylaştılar. Okurlarımız bu bilgileri hiçbir karşılık beklemeksizin, insancıl bir görev olarak paylaşageldiler...
Kaleme aldığım yüzlerce, binlerce bilgi vardır bu şekilde, okurlarımın paylaştığı... Ayrıca bazılarını da bu olası gömü yerlerini bize – bana ve Kayıplar Komitesi yetkililerine – göstermeleri için onları ikna etmiştim. Bu olası gömü yerlerinin tam yerlerini veya kabaca nerede olabileceğini bildikleri kadarıyla yıllardır bize gösteriyorlar, bu gösterdikleri yerler hakkında binlerce yazı yazdık – bazı noktalarda kazılar yürüttü Kayıplar Komitesi ve gerek Kıbrıslıtürk, gerekse Kıbrıslırum “kayıplar”dan geride kalanlar bu gömü yerlerinde bulunarak kimliklendirildiler ve defnedilmek üzere ailelerine küçük tabutlar içerisinde geri verildiler... Pek çoğunun cenazelerinde de hazır bulunduk ve tabutlarına birer çelenk, birer demet çiçek koyduk biz de... Böylece “kayıplar” konusundaki bu acı ama en azından bekleyişi sona erdiren noktaya varmamızı sağlayan okurlarıma yürekten teşekkür ediyorum...
Okurlarımın gösterdiği bazı noktalarda kazılar yapıldı ve herhangi bir ize rastlanmadı...
Ancak başka bazı olası gömü yerleri de vardır ki – yüzlercesi – bu olası gömü yerleri hakkında bilgi verdik, okurlarımızla veya şahitlerle – örneğin insanları gömmek için şiro kullanan şahıslar da vardı bunlar arasında – bu yerleri gösterdik fakat yıllardır bunlar daha fazla araştırılmayı veya kazılmayı bekliyor...
Bugün bu olası gömü yerleri hakkında bazı örnekler vermek istiyorum, Kayıplar Komitesi’ne ve yıllardır “kayıp”ları hakkında bir haber bekleyen “kayıp” yakınlarına yardımcı olmak, bir hatırlatma yapmak için...
Kayıplar Komitesi’nin bazı yetkilileri bana pek çok dosyanın – ki bu dosyalar arasında okurlarımın ve şahitlerimizin verdiği bilgileri içeren dosyalar da bulunmaktaydı – sonuçlandırılmamış olduğunu anlatmışlardı...
Umarım ki daha önce bazı Kayıplar Komitesi yetkilileriyle de paylaşmış olduğum bu küçük ama önemli liste, bir hatırlatma olur – aynı soruları sormuştum, belki bu sorularımız araştırmaların derinleştirilmesine yol açar ve bu yerlerin gerçekten gömü yeri olup olmadığı ortaya çıkarılır... Ve eğer değillerse, böylece derin araştırmalar sonucunda dosyalardaki yanlış bilgiler temizlenir, doğru bilgilerse bunlar, o zaman gömü yerlerini belirlemekte daha fazla yardımcı olmaya çalışabiliriz...
Okurlarım ve şahitlerim bana “Gösterdiğimiz yere ne oldu? Orada kazı yapıldı mı?” diye sordukları zaman gerçekten büyük bir üzüntü duyarım çünkü bu yerler hakkında yapabileceğim tek şey, tekrar tekrar bu olası gömü yerlerini gündeme getirmek, yazılar yazmaktır. Elimden başka bir şey gelmez... Çünkü yaptığım iş, okurlarımla birlikte insani ve gönüllü bir iştir... Herhangi resmi bir görevim yoktur – sivil bir insan olarak, yürekten bu sürece yardım etmeye çalışıyor ve okurlarımız da bu sürecin çok önemli bir parçasıdırlar. Çünkü pek çok önemli bilgi, onlar sayesinde ortaya çıkarılmıştır...
Ayluka Göleti'nde olası bir gömü yerini Kayıplar Komitesi yetkililerine iki kez gösterdik. Buraya bir Kıbrıslıtürk kayıp şahsın gömüldüğü söyleniyor...
Şimdi, okurlarımızla birlikte bilgi vermiş olduğumuz bazı olası gömü yerlerine bir bakalım ve bu konuları tekrardan herkese hatırlatalım:
*** Lefkoşa’da, Lefkoşa Uluslararası Havaalanı yakınındaki Grammar School civarında küçük kiliseciğin dışına bazı Yunan askerlerinin defnedilmiş olduğu hakkında bir okurumuz bilgi vermişti ve okurumuzu Kayıplar Komitesi’nin yetkilileriyle buluşturmuştuk. Askeri bölge içerisinde bulunan bu olası gömü yeriyle ilgili Kayıplar Komitesi önce bu yeri “kazılacak yerler listesi”ne koymuş ancak sonra listeden çıkarmıştı... Bu yerin tekrardan listeye konulması için her yıl Kayıplar Komitesi yetkililerine hatırlatma yapmaktayım – bu yeri uzaktan kendilerine göstermiştik çünkü askeri bölge olduğu için o bölgeye giremiyorduk. Yüksek bir binanın tepesinden olası yerini Kayıplar Komitesi yetkililerine okurumuz göstermişti... Umarız gelecek yıl, bu küçük kiliseciğin dışında kazı yapılması için listeye konur...
*** Mağusa Boğazı’nda bazı efgalipto ağaçlarının altında olası bir gömü yerini Kayıplar Komitesi yetkililerine iki kez göstermiştik. Bu olası gömü yerinde bir Kıbrıslırum’un gömülü olduğu söylenmekteydi ve bizzat şiroyu kullanarak sözkonusu “kayıp” Kıbrıslırum’u gömen şahsı da oraya götürmüştük ve bizzat şiroyu kullanan şahıs bize ve Kayıplar Komitesi yetkililerine bu yeri iki kez göstermişti. Buraya gömülen şahsın “kayıplar listesi”nde değil, “ölü olduğu bilinenler listesi”nde olduğu yönünde bir inanış bulunduğundan burada kazı yapılmadığı yönünde söylentiler mevcuttur.
*** Ayakebir-Tremeşe (Dilekkaya-Erdemli) dışında beş-altı veya daha fazla sayıda kişinin bir hendeğe gömülmüş olduğu şeklinde bilgiyi Kayıplar Komitesi yetkilileriyle, bir okurumuzla birlikte paylaşmış ve bu olası gömü yerini kendilerine göstermiştik. 1974’te savaş esnasında büyük olasılık Atienu’dan (Kiracıköy) gelen bazı Kıbrıslırumlar tarafından buraya askeri maksatlarla bir hendek kazılmıştı... Savaş bitince, bu bölgede savaşta öldürülmüş bazı Kıbrıslırumlar toplanarak sözkonusu hendeğe gömülmüştü anlatılanlara göre... Bu hendeğin olası yerini bölgeden bir Kıbrıslıtürk okurumla birlikte Kayıplar Komitesi yetkililerine yıllar önce göstermiştik. O, bu konuda ayrıntılı bilgi sahibiydi... Bu bölgeden uzun süredir işsiz olan ve paraya ihtiyacı olan, hendeğin yerini de bilen bir Kıbrıslıtürk, buraya gömülmüş olan “kayıplar”ın üzerinde belki altın yüzük veya saat bulmak umuduyla seneler sonra bu hendeği kazmış...
Bu öyküyü bilen bir okurumuzla ve bölgede bize yıllardır yardımcı olan bir Kıbrıslıtürk arkadaşımızla birlikte bu olası gömü yerini görmeye gitmiştik. Çok sıcak bir gündü, kavurucu sıcakta, güneşin altında durmuştuk... Kayıplar Komitesi’nden Kallis ve bir de Kıbrıslıtürk yetkili vardı, belki Murat Soysal’dı, o dönemin yetkilisi... Okurum onlara bu olası gömü yeri hakkında bildiklerini aktarmıştı... Bu bölgede bildiğimiz kadarıyla herhangi bir kazı yapılmadı...
*** Kapudi’de (Kalkanlı), 2-3 “kayıp” Kıbrıslırum’un olası gömü yerini yaşlı bir göz şahidiyle birlikte göstermiştik Kayıplar Komitesi yetkililerine yıllar önce... Yaşlı adam karşı tepede oturuyordu... Kırnılı bir Kıbrıslıtürk’ün bazı mezarlar kazarak buraya 2-3 Kıbrıslırum’u gömdüğünü uzaktan izlemişti... Aradan yıllar geçtikten sonra Kayıplar Komitesi benden bu şahidi tekrar bulmamı istemişti... Onu aradığım zaman eşi telefona çıkmış ve eşinin birkaç ay önce vefat etmiş olduğunu söylemişti... Korkunç bir andı bu... Huzur içinde yatmasını dilerim...
Görgü şahidimiz vefat etmiş olabilir ancak Kayıplar Komitesi’nde bu olası gömü yeriyle ilgili araştırmaları derinleştirmek için yeterince bilgi bulunmaktadır. Bu bölgede kazı yapılıp yapılmadığından emin değilim – birkaz kez sordum bunu ancak tam net bir yanıt alamadım. Bazı araştırmacılar, “Evet orada kazı yapıldı, bir şey bulunmadı” derken, bazıları ise, “Hayır, henüz bir kazı yapılmadı” dediler.
Kayıplar Komitesi’nin bu iki-üç Kıbrıslırum’u gömen şahsı bulması bekli de iyi olabilir. Tabii bu mümkünse... 1974’teki bazı başka olaylarla ilgili de sözkonusu şahsın adı geçmekteydi... Yani bu şahıs, yalnızca Kapudi’de (Kalkanlı) değil, aynı zamanda Siskilip’te de (Sisklipos – Akçiçek) neler yaşandığı hakkında Kayıplar Komitesi’ne bilgi ve ipuçları verebilir...
*** Ercan Havaalanı yakınlarında bir çiftlik yakınında bulunan harnıp ağaçlarının altında olduğu söylenen olası gömü yerini de hatırlatmamız gerek. Bir okurumuz bu bölgeye 15 kadar Kıbrıslırum askerin gömülmüş olduğunu ileri sürmüştü... 14 Haziran 2016’da bu bölgeye gitmiştik Kayıplar Komitesi yetkilileriyle birlikte – verilen bilgi 2011 yılında bir okurum tarafından verilmişti. Okurumun sözünü ettiği çiftlik, Kronos Çiftliği idi – bir Kıbrıslırum’a aitti 1974’te ve sözkonusu Kıbrıslırum, bu çiftlikte büyükbaş hayvan yetiştirmekteydi... Savaştan sonra bu inekler ve danalar çalınmış ve çiftlik devlete ait bir küçükbaş hayvan çiftliğine dönüştürülmüştü. Bu çiftliğin dışında bulunan, okurumun sözünü etmiş olabileceği harnıp ağaçlarını da bulmuştuk... Bu bölgenin iyice araştırılması gerekiyor...
*** Altı sene önce bir diğer okurum da Ercan Havaalanı bölgesiyle ilgili şu bilgileri paylaşmıştı ve biz de 12 Ağustos 2016’da yayımlanan sayfamızda okurumuzun aktardıklarını yazmıştık. Okurumuz şöyle diyordu:
“...“1974’te ikinci harekat sonrasında idi. Harekat sonrasında köylerden gönüllüler toplamışlardı Ercan Havaalanı’nı temizlik için. Yanımızda görevliler de vardı, biz de gönüllü olarak temizliğe gittiydik. Bir zamanlar bu havaalanı sanırım İngilizler’e aitti. Yani şimdiki Ercan Havaalanı’nın görünümünden biraz daha farklı idi o zamanki görünüm.
Oraya gittik ve temizliğe başladık. Havaalanında Kıbrıslırumlar’a ait uçaksavar mevzileri vardı, namlular da görülüyordu.
Sonra bir kişi “Bee gelin göresiniz, burada ne çok ölü var!” diye çığlık atınca, o tarafa doğru koşturduyduk... Rumların uzun uzun giden tünel şeklinde bir sığınakları vardı ve sığınağın içi ölü doluydu. Ben en az 15 ölü saydıydım... Şu anda bana bu tüneli göster deseniz, tam olarak hatırlayamam çünkü havaalanı çok değişti ama belki sizin aracılığınızla Kayıplar Komitesi bu havaalanının 1974’te havadan çekilmiş fotoğraflarını bulursa, o zaman tünelin yerini rahatlıkla saptayıp orayı kazabilirler...”
Bu konunun da daha derin biçimde araştırılması gerekiyor...
*** Yine bir okurumuzla birlikte Tremeşe’de (Tremetusia/Erdemli) olası bir gömü yeri olarak bir kuyu göstermiştik... Okurumuzun anlattığına göre bazı Kıbrıslırumlar bu kuyuya gömülmüş olabilirdi. Bunları bir çarşafa sarıp kuyuya atmış olabilirlerdi ancak çarşaf kuyunun kenarına takılmış ve savaştan hemen sonra bu kuyudan çok kötü kokular geliyordu, kuyu sinek kaynıyordu... Bildiğimiz kadarıyla bu kuyuda herhangi bir kazı yapılmadı...
*** Kukla-Kondea (Köprülü-Türkmenköy) kavşağı yakında bir diğer olası gömü yeri hakkında Kayıplar Komitesi yetkililerine bilgi vermiştik. Bir okurumuza göre, zeytin ağaçlarının altına bir Kıbrıslırum “kayıp” gömülmüş olabilirdi... Burada herhangi bir kazı yapılmadı sanırım...
*** Sinde’de “Mustafos’un Kuyusu”nu bulmak için okurlarımızdan çok değerli arkadaşımız Kiriakos Andreu, Lisi’den pek çok yaşlı insanı bölgeye götürmüş ve bize ve Kayıplar Komitesi yetkililerine bu olası gömü yerini göstermişti... Yıllarca bu kuyunun yerini saptamak için uğraş vermişti çünkü anlatılanlara göre bu kuyuya bazı “kayıplar” gömülmüştü. Bildiğimiz kadarıyla bu kuyuda herhangi bir kazı yapılmadı...
*** Patriç kavşağında (Tuzluca) olası bir gömü yeri hakkında da Kayıplar Komitesi’ne bir okurumuzun anlattıklarını aktarmıştık. Okurumuza göre 1974’ten beridir bölgeden “kayıp” olan bir Kıbrıslırum, bazı büyük efgalipto ağaçlarının altına gömülmüştü... Bildiğimiz, bu bölgede de herhangi bir kazı yürütülmedi.
*** Baf’ta ve Baf’ın Konia köyünde bazı “kayıp” Kıbrıslıtürkler için bazı Kıbrıslırum okurlarımızla birlikte göstermiş olduğumuz çeşitli olası gömü yerleri hakkında da herhangi bir gelişme mevcut değildir bildiğimiz kadarıyla...
Bu yerlerden birisi bir dereye yatağı idi, bazı kuyular gösterdi okurlarımız bize ve Kayıplar Komitesi yetkililerine, bunlardan bazıları evlerin avlularındaydı... Bir diğer yer, Poli kasabasına doğru bir köprünün altındaydı...
Yine Konia köyü dışında “kayıp” Demirci Fuat’ın bulunduğu bölgede, bir Kıbrıslırum okurumuz bize ve Kayıplar Komitesi yetkililerine iki kuyu göstermiş ve bunların olası gömü yerleri olduğunu aktarmıştı... Bu konuda da herhangi bir çalışma yapıldığını işitmedik... Baf’ta ve Konia’da okurlarımızın göstermiş olduğu olası gömü yerleriyle ilgili daha derin araştırmaların yapılmasını umuyoruz.
*** Mağusa’da Ayluka Göleti’nde “kayıp” bir Kıbrıslıtürk’ün olası gömü yerini bir Kıbrıslırum okurumuzla birlikte Kayıplar Komitesi yetkililerine farklı senelerde iki kez gösterdik... Bu alanda da henüz herhangi bir kazı yürütülmedi. Bu konuyu da tekrardan gündeme getiriyoruz ve bu alanda kazı yürütülmesini “kayıp” yakınlarının ızdırap içinde beklemekte olduğunu hatırlatmak istiyoruz...
*** Lefkonuk’ta (Geçitkale) bir mandrada bulunan olası bir gömü yeri olarak bir okurumuzun bize göstermiş olduğu bir kuyu mevcuttur – bu kuyuyu okurumuz bize ve Kayıplar Komitesi yetkililerine yıllar önce göstermişti. Anlattığına göre, bir İngiliz sigara satıcısı 1963-64’te öldürülerek bu kuyuya gömülmüştü... Sözkonusu İngiliz sigara satıcısının ailesi “kayıp” yakınları hakkında bilgi talep etmekte ve onun gömü yerinin bulunmasını istemektedir... Bildiğimiz kadarıyla bu mandradaki kuyuda herhangi bir kazı yapılmadı.
*** Bir Kıbrıslırum şahitle birlikte Aytotoro/Vogolidas (Çayırova/Bafra) dışına gitmiş ve okurumuz bize ve Kayıplar Komitesi yetkililerine üç Kıbrıslıtürk’ün kalıntılarını 1960’lı yılların ortalarına doğru bu alanda görmüş olduğunu anlatmış ve olası gömü yerini bize ve Kayıplar Komitesi yetkililerine göstermişti. Bildiğimiz kadarıyla bu bölgede herhangi bir kazı yapılmamıştır. Ve bu bölge, sahilde inşa edilen büyük otellerin tehdidi altındadır.
Bu listeye devam ederek hafızalarımızı “tazelemek” istiyorum zaman zaman, bu olası gömü yerlerini terkar tekrar kayda geçirmek ve ilerleme olması için uğraş vermeye devam etmek... Tüm okurlarıma ve şahitlerimize, bize ve Kayıplar Komitesi’nde araştırmaları derinleştirmek üzere çalışan herkese gönüllü biçimde yardım ettikleri için tekrardan teşekkür etmek istiyorum... Umuyorum ki Kayıplar Komitesi araştırmalarının derinleştirilmesine bu şekilde de katkıda bulunmaya devam edeceğiz...
Kronos ya da Ercan Çiftliği dışında Kallis ve Kayıplar Komitesi araştırma görevlisi Halil Sayın...