Daha fazla nüfus, daha fazla dini eğitim
Kıbrıs’ın kuzeyinde sahnelenen oyun artık çok açık ve nettir.
Geçen hafta içinde verilen iki farklı demeç, ‘gidilmek istenen köy’ün minarelerini açıkça gösteriyor.
TC’nin Kıbrıs İşlerinden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay
Kıbrıs’ın kuzeyinde sahnelenen oyun artık çok açık ve nettir.
Geçen hafta içinde verilen iki farklı demeç, ‘gidilmek istenen köy’ün minarelerini açıkça gösteriyor.
TC’nin Kıbrıs İşlerinden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, “Kuzey Kıbrıs dini eğitime ihtiyaç duyulan bir yerdir” açıklaması yaparken, bizim İçişleri Bakanı Nazım Çavuşoğlu da bol keseden dağıttıkları yurttaşlıklarla ilgili eleştirileri “Daha fazla nüfusa ihtiyacımız var” sözleriyle savundu.
Bu iki demeç, Ankara’daki siyasal iktidar ile şu anda Kuzey Kıbrıs’ta hükümette olanların siyasetinin özüdür, özetidir.
**
Kıbrıslı Türkleri hem dini bakımdan, hem de nüfus anlamında bir yerden alıp bir yere taşıma projesi yeni değil. Ancak şu anki durum ‘gemi azıya almak’ deyimiyle açıklanabilir.
Artık dur-durak dinlemeden, bu işleri parmak arkasına gizlenmeden yapıyorlar.
Adına ‘ekonomik paket’ dedikleri, aslında sosyal-kültürel yönleri de olan model, bu ülkede yaşayan insanlar tarafından talep ya da tasvip edilmiyor. Aksine taşıma nüfus, kontrolsüz yurttaşlık dağıtma ve dini unsurları yaygınlaştırıp etkinleştirme girişimlerine büyük tepki ve öfke var.
Bunun anlamı şu: Toplumun iradesiyle tamamen ters işler yapılıyor.
Bırakın muhalefet partilerini, sivil toplum örgütlerini, Ulusal Birlik Partisi’ne oy veren insanların da ezici kısmı nüfus ve dini konularda yapılanlardan rahatsızdır.
Bunun adına demokrasi denilemez. Olsa olsa ‘tepeden inmecilik’ denilir!
Bu tepeden inmeciliğin sorumluları hükümette ve UBP yönetiminde olanlardır.
Bir koltuk uğruna topluma bu kadar kötülük yapmayı, istemediği elbiseyi giydirmeye çalışmayı tercih edenler, gün gele boylarının ölçüsünü alacaktır mutlaka…
Külliyen!..