1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Daha ne kadar sürüncemede… Kültür - Sanat Kurumu
Daha ne kadar sürüncemede…  Kültür - Sanat Kurumu

Daha ne kadar sürüncemede… Kültür - Sanat Kurumu

Daha ne kadar sürüncemede… Kültür - Sanat Kurumu

A+A-

 

Neriman CAHİT

 

Bu konuda yıllardır yazıyor, bir sürü olguları sıralıyoruz… Çünkü konu, gerçekten de çok önemli… Öncelikle değiştiğinde… Kendimize bir şeyler istemek için değil ama Kültür  -  Sanatımızı  ‘özerkleştirip / özgürleştirecek… Bizi  ‘Çağdaş Dünyaya’ taşıyacak bu kurumun, hayata geçirilmesi için çırpınıp duruyoruz hâlâ...
Bu güne dek, o kadar çok yazı yazdım, söz söyledim ki bu konuda!.. Ama, olmuyor… Biz bu ısrarı sürdürmezsek de olmayacak belli ki!..

SANAT DEVLETİN İŞİ DEĞİLDİR…

Bugün, ‘Çağdaş Ülkelerin’ hiçbirinde Kültür – Sanat, Devlet eliyle yapılmıyor…
Özerk, ‘Kültür –Sanat Kurumlarıdır’, o ülkenin Kültür ve Sanatına hayat veren… Onun,  Özerk ve Özgür soluklanmasını sağlayan...
Bu yüzdendir ki, her Sanat Kurumu ve Sanat Hareketi: ‘EVRENSELİ’ yakalamak yolunda müthiş bir yarış içindedir…

• Devlet, o konuda ne kararlar ne şartlar ne de yaptırımlar, yasaklar uygular, uygulayabilir…
Ülkede yer alan hiçbir sanatsal olay içinde Devlet / Hükümet kararı gerekmez; çünkü, bu kararı: ‘Özel, Kültür, Sanat Kurumu verir… Devlet,  sadece bunların gerçekleşmesini sağlayacak “Bütçeyi” ayırır onlar için… Bu, aslında devletin yasal bir zorunluluğudur da…

PEKİ YA BİZDE…

Bizde, değindiğim gibi yıllar önce gerek Sanatçı ve Yazarların, gerekse, ‘Sanatçı ve Yazarlar Birliği’nin yoğun çabaları sonucunda bir Kültür Sanat Kurumunun kurulması için ilk adımlar atılmış, üyeleri seçilmiş, toplantılara başlanmış, uzun tartışmalı toplantılar sonucunda Tüzüğü / Yasası yapılmış… Ama…
Ama nedense  -  Aslında nedeni de malum ya – bir türlü gerekli ivme kazandırılamamış hep sürüncemede bırakılmıştır…
Özellikle de ‘Siyasiler’ tarafından…
• Eğitim Bakanları, Kültür Dairesi Müdürleri değişmiş, yenileri gelmiş, onlar da gitmiş, yerlerine başkaları gelmiş… Ama… Ama nedense, “Özerk Kültür – Sanat Kurumu” kaldırıldığı derin dondurucuda bekleyip durmuştur…
SANILIR Kİ…

Sanılır ki, TV’lerde, kürsülerde hamaset nutukları:  “Dünyaya ilan ediyoruz ki!” söylemleriyle dünyada ilgi ve merak uyandırılabiliyor. Artık, değil dünyada, kendi ülkemizde, insanımızda dahi ‘kabak tadı’ uyandıran, çağa göre kadükleşmiş söylemlere kimse itibar etmiyor.
İnternete dokunan parmaklar, dünyanın bindir rengini keşfediyor; beynine ve yüreğine dokuyor…
Dünya Sadece Askeri ve Ekonomik Başarı ile Dönmüyor…
Aksine, onları dahi döndüren: KÜLTÜR ve SANATTIR…
O yüzden, ‘Siyasilerin’ bu topluma yapabilecekleri – yapmaları gereken – en büyük hizmet: KÜLTÜR – SANATIN ÖZERKLEŞMESİNİ  SAĞLAYACAK  ‘KÜLTÜR SANAT KURUMUNU’ BİR AN ÖNCE HAYATA GEÇİRMEKTİR…
Bu konuda bakınız: EUGENE İONESCO nelerin altını çizmiş:

• “Sanat, bir devletin işi değildir,  olmamalıdır da… Yaratıcı içtenliği kösteklemek, insan zekâsına karşı işlenmiş bir suçtur.  ‘SİYASET ADAMLARI’, sanatın hizmetinde olmalı. Onu yönetmeye kalkışmamalıdırlar…
Ama, ‘DÜŞGÜCÜ’ korkutur onları…
• Tüm ülkelerin, sanatçılarının başlıca görevi, vakit yitirmeden ‘SANATI  SİYASETTEN ARINDIRMAK’  olmalıdır…
• Ne yazık ki, 20. yüzyıl, teknoloji, bilim ve sanat alanlarında atılımların gerçekleştiği ama insanların inançları ya da milliyetleri yüzünden savaşlara girdiği, soykırımlara kalkıştığı, köktencilik salgınlarının yaşandığı bir yüz yıl olarak hatırlanacaktır…
• İnsanlık, koskoca bir yüzyılı, bir yandan Demokrasinin benimsenip yaygınlaştığı, öte yandan ise, ‘toplumsal sorunları’ çözmeye yönelen ama, ‘bireysel özgürlükleri’ hiçe sayan ideolojilerin baskıları altında geçmiştir…
• II. Dünya Savaşı’nın sona ermesiyle savaşın yol açtığı kıyımların, dayanılmaz acıların etkisi ile birleşen uluslar,” İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ’Nİ” imzalamışlardır. Bu bildirgenin en önemli ilkelerinden biri de:  İNSANLARIN, ‘KÜLTÜR HAKLARIDIR…’
YÜKÜMLÜDÜRLER…

• Devletler – bizimkisi de dahil  -  Kültür ve Sanatı, desteklemekle yükümlüdürler…
Ama – yine devletler – aynı zamanda, sınırsız özgürlük getiren bu alanların, Siyasi Partilerin Politikalarıyla yönlendirilmesini yalnızca seçilmiş ya da atanmış kişilerin görüşlerine göre yönetilmesini engellemek zorundadırlar…
• Kültür ve Sanat Politikaları ne Kültür Bakanlığının ne de başka Devlet Örgütlerinin tekelinde gelişemez…
Bu, ancak ülkenin önde gelen: KÜLTÜR ve DÜŞÜNCE ADAMLARININ SANAT VE KÜLTÜR KURULUŞLARININ KATILIMI İLE OLUR… OLUŞABİLİR…

***
• İnsanların her gün biraz daha televizyon ekranlarına kilitlendiği, tele vole izler gibi  ‘Savaş Senaryolarını’ izlediği bir dönemde ‘Kültür ve Sanata’ çok iş düşüyor…
SANATÇIYA…
VE SİYASETÇİYE DE…

Bu haber toplam 1366 defa okunmuştur
Adres Kıbrıs 242. Sayısı

Adres Kıbrıs 242. Sayısı