DİLA ŞİMŞEK

Redez ismiyle bilinen dansçı Ezgi Can, UKÜ’de İngilizce öğretmenliği üzerine yüksek lisansını yapıyor. 23 yaşındaki genç dansçı, yıllardır hayalini kurduğu Hip&Hop dans okulunu, tüm imkansızlıklara rağmen 2018’de açtı. Şimdi ise onlarca öğrencisi ile dans eğitmenliği yapıyor. Redez, “Dans benim için kendimi ifade edebileceğim ikinci bir dil” diyor.

“Hip&Hop ve yan dalları konusunda büyük bir boşluk olduğunu gördüm”

2015’te İzmir’den Kıbrıs’a gelirken, çok endişeli olduğunu dile getiren Redez, “Beğenmezsem, uyum sağlayamazsam diye çok korkuyordum, çok önyargım vardı. İzmir’deyken de dans ediyordum, geldiğimde ne yapabilirim, nasıl sürdürebilirim diye düşünmüştüm ama Kıbrıs’a geldiğimde resmen aşık oldum. Burada bir eksikliği fark ettim, dansta kendi alanım olan Hip&Hop ve yan dalları konusunda büyük bir boşluk olduğunu gördüm. Başka bir ülkeye gitmek yerine, bir risk alarak hayalimi burada gerçekleştirmeye karar verdim” şeklinde konuşuyor.

Film gibi bir hikaye…

Redez, öncelikle birkaç dans okulunda eğitim vermeye başladığını ifade ediyor, Afro dans tarzıyla da daha çok duyulmaya başladığını söylüyor. “Herkes soruyordu, neden dans okulu açmıyorsun diye… Ben sadece dans etmek değil, insanları motive etmek, onlara bir şekilde dokunabilmek istemiştim. Sonra ansızın, cebimde hiçbir birikim yokken dans okulu açma kararı aldım. Resmen film gibi bir süreç oldu… Bunu yapmaya karar verdiğimde tüm kalbimle inandım, yıllık ev kirasını ödemek için 10 Bin TL bir para vardı cebimde, stüdyolar çok pahalıydı ve her ikisini karşılamaya gücüm yetmezdi. Stüdyo bulsam bile kirasını neyle ödeyeceğim diye düşündüm. Yürürken Hamitköy’de bir stüdyo gördüm ve aradım, adam fiyatını söyledi, dedim ki ‘Abi kusura bakma, beni tanımıyorsun ama umarım samimiyetime inanırsın, benim bunu karşılamaya gücüm yok, ama bu benim hayalim, indirim yapamaz mısın?’ diye sordum. Adam durdu durdu, sonra da tamam ama iki gün içinde bana şu kadar ödeme yapacaksın dedi…” diye anlatıyor.

“Hem sevdiğim şeyi yapıyor, hem de geçimimi sağlıyorum”

Stüdyo sahibiyle konuştuktan sonra arkadaşlarının yanına gittiğini kaydeden Redez, “Arkadaşlarım bana ‘Saçmalama, deli misin, nasıl karşılayacaksın’ dedi, ne yapacağız diye kara kara düşünürken bir baktım bir arkadaşım 200 TL, bir arkadaşım 600 TL, yardımda bulundu, birkaç kişiye yazdım, aynalara sponsor buldum, boyayı ücretsiz yaptırdım, mobilyalarımı bir şekilde ayarladım… Dans okulunu böylelikle açmış oldum. Başta çok korkmuştum ama ilk aydan itibaren dükkanı döndürmeye başladım. Şu anda çok iyi bir kitlem var, öğrencilerim var. Hem sevdiğim şeyi yapıyor, hem de geçimimi sağlıyorum” diye konuşuyor.

“Dünyayı gezerek insanlara dans eğitimi vermek istiyorum”

Redez, en büyük amacının insanlara yardım etmek ve onlara ilham vermek olduğunu söyleyerek, sözlerine şöyle devam ediyor: “En büyük isteğim, çok iyi bir dansçı olarak stüdyomu ve çalışmalarımı geliştirmek, dünyayı gezerek insanlara dans eğitimi vermek ve ihtiyaçlı insanlara bu şekilde yardım etmek… İnsanlar bunları şansla yaptığımı, her şeyin çok iyi geliştiğini zannediyor ama çok zorluk çektim, çoğu zaman parasız kaldım. Ama bir şeye gerçekten inandığınızda, evren karşılığını veriyor”