1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. DARBE DARBE ÜSTÜNE
Sami Özuslu

Sami Özuslu

DARBE DARBE ÜSTÜNE

A+A-

İlahlar ‘birinci planı’ olmayınca ‘B planı’nı devreye koydular.

Son ana kadar denediler, ama UBP-HP’yi diriltmeleri –bir şekilde- mümkün olmadı.

Sonuçta ‘madem öyle, biz de bildiğimiz gibi yaparız’ dediler.

HP’den üç vekilin ‘istifaya hazır’ oldukları aylardır konuşuluyordu. İsim isim üstelik…

Dün istifa eden vekiller bu yüzden kimse için ‘sürpriz’ olmadı.

CTP lideri Erhürman’ın hükümet kurma görevini Tatar’a iade ettikten sonra neden ‘güven’ ve ‘nisap’ konularının altını çizdiği de böylece belli oldu.

Yenal Senin’in ‘Disiplin sorunumuz yoktur, 9 vekilimiz de alınacak karara uyacaktır’ sözleri ‘hikaye’ydi. Herkes biliyordu bunu, acaba sadece HP yöneticileri mi farkında değildi?

Siyaset sahnesinde bazılarının davetiye çıkardığı, bazılarının sessiz kalarak destek verdiği ‘darbe’lerin devam edeceği artık aşikar hale geldi.

***

15 Kasım törenleri için Kıbrıs’a gelen Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan bir gün önce gelmişti Dışişleri Mevlüt Çavuşoğlu…

Mevlüt bey bir gün de fazladan kaldı, üstelik programını değiştirerek.

Kurulamayan hükümetle ilgili bazı temasları olduğunu herkes biliyor Çavuşoğlu’nun… Özellikle de Kudret Özersay ile…

Güvenilir kaynaklara göre Çavuşoğlu ne yaptı, ne ettiyse Özersay’dan UBP-HP hükümeti için ‘OK’ sözü alamadı. Belli ki ‘ortak adaylık’ konusunda Ankara’dan umduğunu bulamayan Özersay, Tatar’a aleni destek verilmesinden ve de ‘Maraş oyuncağı’nın elinden alınmasına fena içerlemişti.

Seçim sonrası ‘siyasetten ayrılma’ düşüncesini dahi dillendiren Özersay’ın önüne ‘tehdit’ olarak konuldu mu bilinmez, ama HP’nin üçte bir milletvekillerinin istifa ettirilmesi opsiyonu birilerinin elinde koz olarak duruyordu.

Pazar gecesi UBP-DP-YDP azınlık formülünün ‘tamam’ olduğu etrafa yayıldıktan sonra dahi ‘son bir hissa’ diyerek HP yönetimi ‘ikna’ya çalışılıyordu.

Olmayınca da o ‘opsiyon’ masaya sürüldü, HP’nin ipi çekildi.

**

Hayırlısı olsun. Artık ‘hükümet krizi’ aşılıyor.

Her ne kadar meclis komiteleri çalışamayacak olsa da, ‘milliyetçi cephe’ diye de nitelenebilecek bir yapı oluştu.

UBP içindeki ‘darbe’ ile Ersan Saner’i Başbakanlığa taşıyan Ankara’nın mutlaka bu ‘ekip’ten bazı istekleri olacaktır.

Bakmayın siz ‘hükümetsiz kaldık, taşın altına elimizi koyalım’ laflarına…

Asıl mesele bunlar değil tabii ki…

‘Parayı alabilen hükümet kursun’ diyecek kadar kendinden geçen vekillerimizin de gözü aydın!

Herhalde UBP+DP+YDP ve de ‘3 bağımsız’ın desteğiyle oluşacak kabine muhtemeldir ki Ankara’dan gelecek bir miktar parayı alıp ‘bakın aldık, rahatlayın’ diyecek.

Ve de ‘asıl meseleler’e bakacak.

Neler midir ‘asıl’ meseleler?

On binlerce yeni yurttaş yapmak mesela…

Federasyon yerine iki devletli çözümü meclisten geçirme mesela…

Maraş’la ilgili adımlar atma mesela…

Ankara’nın işine ne gelirse, ihtiyacı neyse onları yapmaktır bu hükümetin asıl görevi…

Tatar sarayda, onlar hükümette…

Kıbrıslı Türkler darbe üstüne darbe yiyor.

Ve darbeler devam edecek, öyle görünüyor.

Bu yazı toplam 1964 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar