1. YAZARLAR

  2. Mert Özdağ

  3. “Darbe hükümeti”nin Başbakanı KENDİNE GEL!
Mert Özdağ

Mert Özdağ

“Darbe hükümeti”nin Başbakanı KENDİNE GEL!

A+A-

 

Çiçeği burnunda Başbakanımızın “Müzakerelerde Dışişleri Bakanı da yer alsın” söylemi masum görünse de aslında kendi içinde kötü niyet barındırıyor.
Elbette normal bir ülkede olsak ve normal bir hükümetimiz olsa bu talep de normal karşılanabilirdi.
Ancak durum hiç normal değil!..
Anormal!..
                                                         

***

Bir kere 20 milletvekili ile en fazla oy alan parti Türkiye ve onun buradaki bürokratik uzantılarının marifetiyle muhalefete düşürüldü.
14 milletvekili olan parti iktidara getirildi.
Üstelik bu değişimde ne sandık kuruldu, ne de seçim yapıldı.
‘Post modern’ bir darbeyle iktidardan uzaklaştırılan bir parti var.
Üstelik bu parti, hem 20 milletvekiline sahip, hem de federal çözümü savunuyor.
Bunlara ek olarak daha bir sene evvel % 60 gibi bir oyla seçilen yine federal Kıbrıs’ı savunan bir de Cumhurbaşkanı var.
20 vekilli çözüm yanlısı parti, Cumhurbaşkanı’na destek veren en büyük parti konumunda…
E şimdi nasıl olur da, bizim 14 vekile sahip olan TC destekli darbe hükümetinin “başbakanı” çıkıp “müzakerelere” temsilcisini göndermek ister?
Bu normal bir şey mi?

Asla!..
                                                         

***

O zaman sevgili “darbeci başbakan” susmalı, ve yerine oturmalıdır.
Zira ne kendi, ne hükümeti normal değildir.
Ne 20 milletvekiline sahip CTP iradesi, ne de Cumhurbaşkanı Akıncı “darbeci başbakan” oyuncağı değildir.
Ne kadar eleştirsek de liderimiz Mustafa Akıncı tarafından yürütülen müzakereleri de, Mustafa Akıncı’yı da statükocu darbe hükümetine yem etmeyiz.
Bu da böyle biline!..
Hüseyin Özgürgün TC destekli post modern darbe ile hükümete gelen ve halkı temsil etmeyen bir siyasetçi olduğunu bilerek konuşmalıdır, gerisi fasa fisodur.

-------------------------------------------------------------------

‘Atama’ muharebeleri…

Çiçeği burnunda hükümetimiz şimdi çiçeklerini açmaya hazırlanıyor.
Malum, şimdi atama zamanı…
Bizzat Serdar Denktaş tarafından da açıklanan "ne var yani, müşavir olacaksa olacak" temelinde çalışmalarını sürdüren hükümet ortaklarında şimdi iç çekişme var.
Kim nereye atanacak kavgası perde gerisini hareketlendiriyor.
UBP kulislerinden gelen bilgiler çekişmelerin tahmin edilenden fazla olduğunu gösteriyor.
Mesela Girne Kaymakamlığı…
Resmen UBP'de iç savaşa neden olmuş.
Girne'nin ağır toplarından Kutlu Evren ile Ünal Üstel arasında "kaymakam kim olacak" kavgası yaşanıyor.
Ünal Üstel'e söz konusu makama kendine yakın bir ismi koymak için çalışırken Kutlu Evren buna karşı çıkıyor. Bakalım hangisi galip gelecek, hangisinin sözü geçecek.
Aynı şey BRT Müdürlüğü konusunda da yaşanıyor.
Kabineyi kurarken Eroğlu-Küçük dengesini korumaya çalışan Özgürgün'ün Eroğlu cephesinde de makam vererek var olan kavgayı ortadan kaldırmaya çalışıyor.
Bu nedenle Eroğlucular için BRT Müdürlüğü konusunda Özer Kanlı ismi öne çıkıyor.
Ancak henüz Özgürgün bu konuda kararını vermiş değil…
Kimi UBP kaynakları "Özgürgün eğer partide kavgayı bitirmek istiyorsa Özer Kanlı'yı BRT Müdürü yapmalıdır" diye konuşurken,  bazı UBP'liler ise Özer Kanlı'nın BRT Müdürlüğü'ne karşı çıkıyor.
BRT konusunun partide kırılma noktası olabileceğine kesin gözüyle bakılırken Özer Kanlı’nın son günlerdeki duruşunun “UBP’ye sahip çıkan” tarzda olması da Özgürgün’e karşı barış daveti olarak yorumlanabilir.
Neler olacak göreceğiz. 

----------------------------------------------------

 

Lefkoşa Surlariçi gece girilmez oldu!

Bu yazı Polis Genel Müdürü için.
Sayın Müdürüm.
Lütfen dikkatle okuyunuz.
Son günlerde birçok olaya tanık oldum, bilgi aldım, yaşadım.
Gün geçmiyor ki Lefkoşa Surlariçi’nden bir adli haber gelmesin.
Kavga bıçaklama, uyuşturucu ve daha fazlası…
Artık polisimizin Lefkoşa Surlariçi’ne özel önem vermesi gerekiyor.
Özellikle ana meydanlara (Sarayönü, Lokmacı, Büyük Han gibi ana merkezlere) devriye ekipleri, polis nöbet noktaları yerleştirilebilir.
Bu yöntem Türkiye ve diğer Avrupa ülkelerinde kullanılan bir uygulama.
Lokmacı Barikatı’ndan geçen uyuşturucu çeteleri, dar sokaklarda cirit atan bonzaiciler, sağda solda içki içerek her yere sataşan ayyaşlar Lefkoşa’mızın gecelerini kabusa çevirdi.
Güvenlik makamlarının ÇOK ACİL olarak bu soruna el atması gerekiyor.
İş içten geçmeden bir önlem alınmasa her köşe başında cinayetler işlenecek!..
Benden söylemesi!..  
Lütfen bu soruna önem verin, lütfen!..

----------------------------------------------------------

N O T  D E F T E R İ


• ‘Turizm Ofisi’ni kiralayan Müsteşar yargılanacak mı? Bunu da çok merak ediyorum. Zira mesele sanılanın aksine büyük bir mesele… Perde gerisinde neler döndü kim bilir?

• Sağlıktaki sorunlara ve doktor maaşlarının yükseltilmesine “Türkiye’den isteyeceğim, daha fazla verin diyeceğim” diyerek son yılların en derin ekonomik önerisini getiren Sağlık Bakanı Sucuoğlu’nun Ankara temasları merakla bekleniyor. Bunu da çok merak ediyorum.

• Koopbank’tan çalınan kayıp milyonlar davası ne oldu? Haberi olan var mı?
Kayıp paranın akıbeti konusunda net bilgi var mı?

• Piyangolar’daki yolsuzluktan bir sonuç çıkacak mı? Birileri ceza alacak mı? Çok merak ediyorum.

• TÜK’te görevden alınan müdür vekili için kurban kesen ve helva dağıtan memurların yaptığı normal mi? Ne kadar kötü yönetse de böylesi bir uğurlama kimseye yakışmaz, kimse kusura bakmasın yapanlara da yakışmadı.

• Hüseyin Özgürgün CTP-UBP Hükümeti kurulurken “Bir dayatma olursa bu hükümet bırakır gider” demişti… UBP bırakıp gitmedi, aksine CTP’yi hükümetten götürdü, üstelik dayatmacı ile de kol kola girerek!.. İşte UBP ve başkanı bu kadar sığ, bu kadar ucuz… Bir dediğine bir kere daha inanılır mı? Asla!..

Bu yazı toplam 2207 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar