
Karar 6 ay içinde açıklanacak
Eda Hançer Akkor'un karma evliliklerden doğan çocuklarla ilgili Kıbrıs Cumhuriyeti Yüksek Mahkemesi'nde açtığı dava karar için süresiz ertelendi.
Serap ŞAHİN
Eda Hançer Akkor'un karma evliliklerden doğan çocuklarla ilgili Kıbrıs Cumhuriyeti Yüksek Mahkemesi'nde açtığı dava karar için süresiz ertelendi.
Karma evliliklerden doğan çocuklara Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı verilmemesi sebebiyle Kıbrıs Yüksek Mahkemesi'nde açılan dava bugün yeniden görüşüldü.
Duruşmada Eda Hançer Akkor’un avukatı Nicoletta Haralambidu müvekkelinin 1974’ten sonra Kıbrıslı Türk bir anne ile Türk vatandaşı bir babadan doğduğunu mahkemeye aktardı.
Avukat, Türk vatandaşı olan babanın Kıbrıs’a yasadışı yollardan girdiği iddiasına atıfta bulunarak çocuğuna Kıbrıs vatandaşlığı verilmemesinin Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasına aykırı olduğunu vurguladı.
Haralambidu, Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen vatandaşlıklarla ilgili kriterlerin de dışında kaldığını ifade etti.
Ayrıca, müvekkilinin 1974’ten önce doğmuş olması durumunda vatandaşlık hakkından mahrum bırakılmayacağına dikkat çekti.
Avukat, müvekkilinin Türkiye kökenli olarak akdetilemeyeceğini; annesinin ve eşinin Kıbrıs’ta doğduğunu, çocuğunun da burada doğup büyüdüğünü mahkemeye aktardı.
Savunma avukatının hitabının ardından Yargıç, kesin bir tarih vermeksizin kararın daha sonra açıklanacağına yönelik karar üretti.
Mahkemenin, önümüzdeki 9 ay içerisinde kararını açıklaması bekleniyor. Akkor’un avukatı Nicoletta Charalambidou, mahkemenin 9 ay bekleyeceğini düşünmediğini, daha kısa sürede açıklanabileceğini belirtti.
Davayı açan Eda Hançer Akkor ise, davanın olumlu sonuçlanması halinde, kendisiyle aynı sorunu yaşayan pek çok kişiye emsal teşkil edecek bir sürecin başlayacağını, olumsuz sonuçlanması halinde ise iç hukuk yollarının tüketilmesi nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) gitmelerinin önünün açılacağını belirterek, sonucun önemine vurgu yaptı.
Dün saat 09:30’da başlayan dava öncesi, Akkor’a destek veren KTAMS ve KTÖS’ten yetkililer ile karma evlilik mağdurlarını destekleyen aktivistler, Ledra Palace geçiş noktasından mahkemeye yürüdü. Akkor, 2015 yılında açtığı davayı kaybetmiş, ardından da KTÖS öncülüğünde konuyu Anayasa Mahkemesi'ne taşımıştı.
Akkor’un avukatı Nicoletta Haralambidu:
“Ayrımcı bir uygulama”
Duruşmanın ardından açıklama yapan Akkor’un avukatı Nikoletta Haralambidu, duruşma süreci hakkında bilgi verdi. Haralambidu, Eda Hançer Akkor’un Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı başvurusuna ilişkin duruşmanın görüldüğünü belirterek, başvurunun temelinin Kıbrıslı bir anneye sahip olması olduğunu söyledi. Haralambidu, ancak Akkor’un durumunun Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilen Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı kriterlerinin dışında kaldığını ifade etti.
Haralambidu, bugünkü duruşmanın bir temyiz prosedürünün parçası olduğunu vurgulayarak, Yüksek Mahkeme’ye yaptıkları savunmada, belirlenen hükümlerin ve benimsenen kriterlerin ayrımcı olduğunu savunduklarını belirtti. Haralambidu, bu kriterlerin aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 12. maddesini ve her bireyin özel yaşam hakkını koruyan 8. maddesini ihlal ettiğini vurguladıklarını aktardı. Haralambidu, vatandaşlık hakkının da özel yaşam hakkının bir parçası olduğunu dile getirdi.
Yüksek Mahkeme'nin kararının bekleneceğini ifade eden Haralambidu, mahkemenin bu tür kararlar için belirli bir tarih vermediğini, ancak karar sürecinin genellikle 7 ile 9 ay arasında sürdüğünü kaydetti.
Haralambidu, “Bu bir istinaf duruşmasıydı. Bu yüzden Yüksek Mahkemeye başvurduk. Bizim iddiamız, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’in 12 ve 8’inci maddelerinin ihlal edildiği yönündedir. Çünkü yapılan uygulamanın ayrımcı olduğunu düşünüyoruz” dedi. Haralambidu, “Yüksek Mahkeme bugünden sonra kararını verecek ve bu nihai kararı alınca sonucu göreceğiz” ifadelerini kullandı.
Davayı açan Eda Hançer Akkor:
“Uzun bir süreç ve belirsizlik, ciddi bir mağduriyet ama sona yaklaştık”
Eda Hançer Akkor ise mahkeme sonrası yaptığı açıklamada, Anayasal bir hak olarak vatandaşlık için 10 yıldır mücadele verdiğini anımsattı. “Uzun bir süreç ve belirsizlik, ciddi bir mağduriyet. Ama önemli olan, sonuca yaklaşmamızdır” diyen Akkor, “Karar olumlu olması halinde aynı durumdaki pek çok kişi için emsal teşkil edecek. Ancak olumsuz sonuçlanması halinde ise iç hukuk yollarını tüketmiş olup AİHM’e gitmemiz noktasında önemli bir sonuç olacağız” şeklinde konuştu.
KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş:
“Sorun çözülmezse Kıbrıs Cumhuriyeti makamlarını AİHM’e şikayet etmekten geri durmayacağız”
Davayı takip eden sendikalar adına açıklama yapan KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş ise mahkeme sonrası yaptığı açıklamasında, “KTÖS ve KTAMS olarak buradayız. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin eşit kurucu ortağı ve vatandaşlarıyız” ifadelerini kullandı. “Cumhuriyetin makamlarından beklediğimiz Kıbrıs Türk toplumuna zorluk çıkarması değil, hayatı kolaylaştırmasıdır” diyen Maviş, “Eşitlik istiyoruz, ayrımcılığa maruz kalmak istemiyoruz. Buradan Sayın Hristodulidis’e çağrımız, nerede yaşadığımız önemli değildir, Bu cumhuriyetin parçası olmak için mücadele ediyoruz” şeklinde konuştu. Maviş, “Sorun çözülmezse Kıbrıs Cumhuriyeti makamlarını AİHM’e şikayet etmekten geri durmayacağız” dedi.
