Her zaman söylediğim gibi; kazanmak için önce istemek sonra da gerekenleri sahaya yansıtmak çok önemlidir. Lefke takımı geçen haftaki Kaymaklı galibiyetinde kalmış gibiydi. Geçen haftanın aksine kazanmak için gerekenler yapılmadı dün sahada.

Orta alan Cahit, Aykut, Yakup ve Akay’dan kurulu idi. Bu futbolcuların özellikleri tamamen aynı. İlk müdahaleleri yerinde yapan, mücadeleci, top kazanma konusunda yetenekli fakat ne ilginçtir ki dördü de top kullanma, özellikle final pasları konusunda sıkıntılı. Akay bu konuda daha önceki haftalarda daha başarılı olsa da bunu Lapta karşısında destekleyemedi. Bu durum takımın gol yollarındaki etkisini olumsuz yönde etkiledi, ilerde çoğalma konusunda yetersiz bıraktı. Özellikle Lapta karşısında sol kenarı kullanan Cahit doğru yerlerde bulunurken hücuma daha fazla katkı sağladı. Oyundan alınmasına biraz şaşırdım. Tabi bir sakatlığı yoksa. Lapta’nın golünün de bu değişiklikten sonra o bölgede yapılan bir top kaybından sonra gelmesi bir talihsizlik.

Takımın pas kalitesi düşük. Bu eksiklik de doğal olarak oyunun kalitesine yansıdı. Topu alan ısrarla dripling yaptı. Bundan vazgeçilmesi ve takımın tempo kazanması gerekir.

Defans uzun toplarla çıkmak gibi bir hata içerisinde kaldı maç boyunca. Bu düşünce bazen işe yararken uzun atılan toplar genelde yerleşik Lapta savunmasına takıldı. Eğer uzun toplarla gol üretmeyi düşünüyorsan geriden destek göndermelisin. Seken topları almalısın. Lefke bunda başarısız oldu.

Bekler dün kanat varyasyonlarına katkı koyamadı. Dakika 61’i gösterirken Arif ilk çıktığı topta kendini kaleci ile karşı karşıya buldu. Bu daha fazla denenmeliydi. Kaleci Mehmet topu oyuna sokarken daha dikkatli olmalı. Alan yaratan oyuncuya oynamalı. Attığı bütün uzun toplar geri döndü.

Top rakibe geçtiği zaman Lefke birinci bölgeye yerleşip rakibi bekledi. Bu da gole davetiye çıkaran en büyük nedendi. Tamam kendi yarı alanında rakibi bekleyebilirsiniz ama en azından savunmanı ikinci bölgede kurarsan topu riskli bölgeden uzak tutmuş olursun. Takımı kendi ceza alanına bu kadar sokmanın anlamı yok. Bu şekilde bir oyun tarzı özellikle de birinci bölgede yapılacak top kayıpları kalende golü görmene neden olur. Lefke de bunu yaşadı. Kapanıp kontra oynamak da bir düşünce tarzı ama kontra ataklarda da etkisiz oldu Lefke takımı.

 Yerleşik, kalabalık adamla savunma yapan takımlar özellikle geriden gelen adamlarla hücuma katkı koymalı. Lapta bunu Mustafa Arnavut, Ahmet Coşkun ve Dennis ile yapmayı denedi. Kalabalık savunma, ileri atılan toplara arkadan sürpriz destekler… Bu, Lapta’nın oyun tarzıydı. Bu da tuttu. Mağlupken bile oyun disiplininden kopmadı. Risk almadı. Sahada daha çok koştu. Daha çok mücadele etti. İstediğini aldı. Skor Lapta lehine iki de olabilirdi, üç de…