DAVULLAR VE TOKMAKLAR
Özker Özgür hocamız ‘Davul bizim omzumuzda ama tokmak başkasının elinde’ demişti.
Şimdi tokmak Ersan Saner’in eline geçti!
Ne var ki bu sefer de davul başkasının omzunda…
Rahmetli Özker Hoca ‘Kıbrıslı Türklerin iradesinin elden gittiğini’ anlatmak için kurmuştu o veciz cümleyi…
Saner çocuklar gibi şen bir yüz ifadesiyle tokmaklarken davulu, ‘irade’ meselesi aklının ucundan dahi geçmiyordu şüphesiz…
Zira ‘iradenin ayaklar altına alınması’nın bir sonucuydu oturduğu her iki koltuk da!..
Davulcunun omzundaki davulu döverken öyle bir gailesi, öyle bir meselesi yoktu, olamazdı Ersan beyin…
Aha ah!..
Özker Hoca görseydi o manzarayı acı acı gülerdi yalnızca…
‘Davul’ ve ‘tokmak’ meselesi mühimdi çünkü…
***
Saner’in ve memleketin başına atanmış diğerlerinin gaile çekmediği tek mesele bu değil ama…
Son bir haftada 12 kişi Covid nedeniyle öldü. 17 ayda ölenlerin yüzde 20’si demektir bu!..
Son bir ayda ise 20 kişi hayatını yitirdi. Toplam ölenlerin üçte biri demektir bu!..
Mesela bunun gailesi de yok devletin tepesindekilerde…
Eğer olsaydı ‘vur patlasın-çal oynasın’ modunda görünmezlerdi…
Ersin Tatar otelden, plajdan ‘tatil görüntüleri’ paylaşıp duruyor.
Ersan Saner düğün-dernek gezip ‘davul’ dövüyor.
Erhan Arıklı mayolu pozlar verip sosyal medyada ‘like’ peşinde koşuyor.
Belli ki gaileleri yok. ‘Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir’ diyorlar yani…
***
Onlar tatilde, gezmede, düğünde çektirdikleri fotoğraf ve videoları paylaştıkça, binbir zorluk içinde yaşam kavgası veren insanlar adeta zincir çiğniyor.
Bir yandan Covid tehdidi büyürken, diğer yandan da ekonomik sıkıntılarla boğuşan insanlarımızın ağzından sık sık şu cümle duyuluyor:
‘Kimlerin eline kaldık!’
Ülkenin başına ‘yönetici’ diye atananların ‘sosyal psikoloji’yi tamamen atladıkları anlaşılıyor.
Halkın yaşantısıyla ilgilerini kesmişler. Evinde tencere kaynamayan ailelerin varlığından bihaberler…
Çocuğuna bırakın kırmızı eti, tavuk dahi alamaz hale gelmiş annelerin, babaların yaşadığı travmayı anlayamıyorlar.
Siyaset dünyamızın efsanevi isimlerinden Özker Özgür’ün kullandığı ‘davul’ ile ‘tokmak’ imgelerini kavrayamasalar da en azından şu ‘adab-ı muaşeret kuralı’nı hatırlayabilirlerdi:
‘Cenaze evinde düğün olmaz!’