Ahmet Davutoğlu, açılıştaki konuşmasında, dünyanın her yerinde Türk dilini ve kültürünü tanıtmak için kurulan Yunus Emre Enstitüsü’nün 42’ncisini Lefkoşa’da da açtıklarını kaydetti.

Davutoğlu, 43’üncü Yunus Emre Enstitüsü’nün de yarın TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Katar’da açılacağını kaydetti.

Davutoğlu, enstitüyü “78 milyonun Kıbrıs’a güzel bir emaneti olarak” niteleyerek, “Lefkoşa’daki bu merkezi dilimizi Kıbrıslılara tanıtmak için değil, Kıbrıslılardan güzel dilimizin Kıbrıs ağzını öğrenmek için açtık. Türkçenin en güzel lehçelerinden, ağızlarından biri Kıbrıs’ta konuşuluyor. Bunun muhafaza edilmesi lazım” dedi.

“DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ORDUSUNA SAHİP OLABİLİRSİNİZ AMA…”

Tarihi bir mekanda özel bir neden için bir araya gelindiğini vurgulayan Davutoğlu, “Milletler sadece sahip oldukları askeri güçle ayakta durmazlar. Büyük milletler kültürlerini korumak, dillerini gelecek nesillere aktarmak suretiyle ayakta durabilirler” ifadesine yer verdi.

TC Başbakanı Davutoğlu, “Dünyanın en güçlü ordusuna sahip olabilirsiniz ama eğer kültürünü, dilinizi, örfünüzü, en önemlisi kimliğinizi kaybetmişseniz ayakta duramazsınız” şeklinde konuştu.

“DİLİNİZDE GÜZEL TÜRKÇENİZ, GÖNLÜNÜZDE ANADOLU AŞKI VARSA…”

Kıbrıs’taki 1960’lı yıllara da işaret eden Davutoğlu, şöyle devam etti:

“Ordunuz olmayabilir, sizi koruyacak en basit araçlardan mahrum olabilirsiniz, etrafınız kuşatılmış, gettolara sıkıştırılmış, her bir köyünüz işgal edilmiş, asırlarca vatan bildiğiniz her bir şehriniz baskı altına alınmış olabilir… Ama dilinizde güzel Türkçeniz, gönlünüzde Anadolu aşkı varsa, yüreğinizin derinliklerinde ecdattan kalma bir ses ‘bu topraklar senindir, bu topraklar üzerinde Türkçe konuşulur ve yazılır’ diyorsa, işte burada varlığınızı korur, gelecek nesillere aktarırsınız…”

“MÜCAHİT ŞEHİTLERİMİZİN KAHRAMANLIĞI OLMASAYDI BUGÜN SİZE TÜRKÇE HİTAP EDİYOR OLMAYACAKTIM”

Lefkoşa Yunus Emre Enstitüsü’nü, köylerini, şehirlerini, dilini, dinini, inancını savunurken mücahit düşenlere adadığını kaydeden Davutoğlu, “O zor yıllarda, kuşatılmış köyler içinde, yıkıntılar arasında, yiğitçe, mertçe kültürünü muhafaza eden, büyük acılar çekmesine rağmen kültüründen feragat etmeyen mücahit şehitlerimizin gayreti, dirayeti ve kahramanlığı olmasaydı bugün size Türkçe hitap ediyor olmayacaktım” dedi.

“ÇOCUKLARA TÜRKÇEYİ ÖĞRETEN ANALARI RAHMETLE ANIYORUZ”

Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş’in Kıbrıs kökenli olduğunu anımsatan Davutoğlu, Türkeş’in bugün kendisiyle paylaştığı “Sömürge döneminde okula gönderilmeyen Türk kızlarının evlerinde Türkçe öğrendiği” bilgisini paylaştı.

“İleride anne olacak kızlar Türkçe öğretmenlerinden dersler almış, Türkçe kitaplar okuyarak dillerini muhafaza etmeye çalışmış” diyen Davutoğlu, şöyle devam etti:

“O zor dönemlerden sonra çocuklara Türkçeyi öğreten anaları rahmetle anıyoruz. Onlar olmasaydı, o kadınların aileyi koruyan tavrı olmasaydı, çocuklara güzel Türkçeyi ninnilerle öğreten güzel gelenekleri olmasaydı burada Türkçe konuşulmayacaktı.”

“ENSTİTÜ FARKLI MİLLETLERDEN ÖĞRENCİLER İÇİN FAALİYETLER DÜZENLEYECEK”

KKTC’nin üniversite diyarı olduğuna da işaret eden Davutoğlu, Lefkoşa Yunus Emre Enstitüsü’nün farklı milletlerden öğrenciler için faaliyetler düzenleyeceğini belirtti.

Selimiye Meydanı’na girişte Filistinli bir öğrencinin geleneksel kıyafetiyle kendisine bir Filistin haritası ve sembol hediye ettiğini söyleyen Davutoğlu, “El Halil Şehri, Hz İbrahim’in şehrinden buraya gelen öğrenciler de artık Kıbrıslıdır, bizim öz evlatlarımızdır” dedi.

YUNUS EMRE ENSTİTÜSÜ MÜDÜR VE ÇALIŞANLARINA TALİMATIM

Lefkoşa Yunus Emre Enstitüsü’nün Müdürüne ve çalışanlarına; “Bu topraklara öyle bir tohum atın ki, bu tohumu öyle bir yüceltin ki, onun yeşerttiği çınarı kimse kesemesin. Çocuklarımıza dilimizi öyle güzel öğretin ki bu güzel Türkçe nesilden nesile aksın gitsin…” diye seslenen Davutoğlu,  “Su, benim doğduğum dağlardan, Toros dağlarından akan ırmakların üzerinden denizleri aşarak Kıbrıs’a ulaşmışsa, güzel Türkçemiz de Kıbrıs’tan daha nice diyarlara bu merkezler üzerinden ulaşacak”  ifadelerini kullandı.

Ataların “Su gibi aziz olun” şeklinde bir sözü olduğunu söyleyen Davutoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

“Su gibi aziz olmak için aziz Anadolu suyunu buraya getirdik. Şimdi, kelam gibi aziz olun diyoruz. Yani güzel kelamı hakim kılmak için ve bu topraklarda ezan-ı muhabbet hemen yanınızda, bu minarelerden seslenirken güzel Türkçenin nameleri gökyüzüne yükselsin, Kıbrıs semaları bu namelerden hiçbir zaman uzak kalmasın.”

ÇOCUKLAR ALKIŞLADI, GENÇLER “AHMET HOCA” DİYEREK ÇİÇEK VERDİ

Kamu vakfı olan ve faaliyetlerini TC Lefkoşa Büyükelçiliği üzerinden sürdürecek Lefkoşa Yunus Emre Enstitüsü’nün saat 14.40 olarak planlanan  açılışı, Davutoğlu’nun programındaki sarkma nedeniyle yaklaşık 3 saat rötarla 17.30 sıralarında yapıldı. Resepsiyona, siyasi parti temsilcileri, belediye başkanları, medya temsilcileri, sivil toplum örgütlerinden davetliler ve bazı bakanlar katılırken; konukların bir kısmı rötar üzerine bölgeden ayrıldı.

Bu arada Selimiye Meydanı’nın girişinde çoğunluğu çocuklardan oluşan bir grup, Davutoğlu’nu  “En Büyük Başkan Bizim Başkan” sloganları ve alkışlarla karşıladı. Davutoğlu da, slogan atan grubun yanına gitti, çocuklarla sohbet etti, fotoğraf çektirdi.

Üniversite öğrencilerinden oluşan bir grubun da  “Ahmet Hoca”  diye slogan atması, Davutoğlu’na çiçek takdim etmesi dikkat çekti.