“Dayım yapma, sürme dedim”
15 yaşındaki Hasan Kusetoğulları’nın ölümünün ardından acılı aile YENİDÜZEN’e konuştu
Nergisli'ye ateş düşüren ölümlü kazanın yankıları devam ederken acılı Kusetoğulları ailesi YENİDÜZEN’e konuştu. Kazada oğlunu kaybeden baba Kâşif Kusetoğulları "17 yaşındaki bir çocuğa araba verilir mi? Kız kardeşim hem kendi oğluna, hem de benim oğluma en büyük kötülüğü yaptı" dedi.
Devrim DEMİR
Nergisli'ye ateş düşüren ölümlü kazanın yankıları devam ederken acılı Kusetoğulları ailesi YENİDÜZEN’e konuştu. Kazada oğlunu kaybeden baba Kâşif Kusetoğulları "17 yaşındaki bir çocuğa araba verilir mi? Kız kardeşim hem kendi oğluna hem benim oğluma en büyük kötülüğü yaptı" dedi.
Kız kardeşinin 17 yaşındaki oğlunun kullandığı aracın kaza yapması sonucu 15 yaşındaki oğlunu kaybeden gözü yaşlı baba Kâşif Kusetoğulları, “17 yaşındaki bir çocuğa araba verilir mi? Kız kardeşim hem kendi oğluna hem benim oğluma en büyük kötülüğü yaptı. Çocuğa kaç defa söyledim, dayım yapma bu arabayı sürme, bir gün kaza olur başın ağrır söyledim, bu yüzden kardeşim bana küstü. Benim evladım gitti. Kapıdan dışarı çıkmayan bir çocuktu Hasan, yeğeni de bizim evimizdeydi. O çocuğun hiç suçu yok tek suçlu annesi, o arabayı kullandırmayacaktı. Lefkoşa’da okuyamadı, Mağusa’da okula yazdırdı, önceleri köye gelirken, köyün girişinden gider alırdım, sonra arabayla kendi başına gelmeye başladı. Kaç kez uyardım, kaç defa konuştum olmadı. Hayatımızı bitirdiler, çocuğumun katili oldular.”
"Çocuğa kaç defa söyledim, dayım yapma bu arabayı sürme, bir gün kaza olur başın ağrır söyledim, bu yüzden kardeşim bana küstü. Benim evladım gitti. Kapıdan dışarı çıkmayan bir çocuktu Hasan, yeğeni de bizim evimizdeydi."
Baba Kaşif Kusetoğulları: “Son sözü ‘Tamam babacığım’”
YENİDÜZEN’e olay gününü anlatan Kâşif Kusetoğulları, kazanın yaşandığı gece Lefkoşa’da eşi ile birlikte bir düğünde olduklarını gece saat dokuz gibi oğlunu telefonda arayarak ne yaptığını sorduğunu anlattı.
Kusetoğulları, “Keşke o düğüne gitmeseydim. Kaş göz arası evimize sönmeyecek bir ateş düştü. Düğündeyken aradım Hasan’ı, bana köyde kulüpte olduğunu birazdan eve döneceğini söyledi. Babam gecikmeden eve git geliyoruz dedim bana son cümlesi 'tamam babacığım' oldu. İçime bir şey oturdu sanki eşimi de alıp ayrıldık köye dönmek için” dedi.
“Haberi yolda aldım”
Kaza haberini düğünden köye dönerken aldığını ifade eden Kusetoğulları, oğlunun da içinde bulunduğu aracın kaza yaptığını duyduğunda telaşa kapıldığını ancak kötü bir şey aklına getirmediğini kaydetti.
Köye girmeden Mağusa Hastanesi'ne koştuklarını kaydeden Kusetoğulları, “Mahvolduk. 17 yaşındaki bir çocuğa araba verilmez, suç arabayı sürende değil, verende. Ben yeğenime suç bulmuyorum, bütün gün bizimle beraberdi. Tek suçlu varsa bu olayda o da kardeşimdir. Evladım öldü, kara topraklarda yatır. Polis bu işi çözümlesin, 17 yaşındaki çocuğun bir suçu yok. Kardeşim oğluna arabayı vererek, aileye sönmeyecek bir ateş düşürdü.”
Acıyı anlattılar
İki gündür evlerine giremeyen aile, 15 yaşındaki oğulları Hasan’ın beklenmedik gidişi ile kahroldu.
Anne Sabriye ve baba Kâşif Kusetoğulları yakınlarının desteği ile ayakta durmaya çalışırken, abla Tuğçe Kusetoğulları’nın gözündeki yaş dinmiyor.
Mağusa’da bir okulda hademelik yapan iki evlat sahibi Kâşif Kusetoğulları, iki gündür yaşadıkları tarifsiz acıyı anlattı.
Kazayı duyar duymaz hastaneye koşan, doktorlardan umutlu bir haber almak için beklerken, ‘başınız sağolsun’ kelimesinin ardından hastane kapılarını kırdığını anlatan baba, “Beyaz bir çarşaf içindeydi oğlum. Kanları vardı, temizledim kucağıma aldım, masaj yaptım kalk dedim babam evimize gidelim kalkmadı” sözleri ile yürekleri yaktı.
YENİDÜZEN’e kapılarını açan gözü yaşlı aile iki gündür evlerine giremiyor, gözyaşları durmayan baba Kâşif Kusetoğulları bunun ‘kaza’ olmadığını, bunun bir ‘katillik’ ‘ olduğunu ifade etti.
Kız kardeşinin 17 yaşındaki oğluna temin ettiği arabanın hem kendi oğluna hem de 15 yaşındaki çocuklarının sonuna sebep olduğunu ifade eden Kusetoğulları, oğlunun öldüğüne inanamıyor.
Olayın şokunu atlatamayan acılı anne Sabriye ve gözü yaşlı baba Kaşif Kusetoğulları’nın isyanı yürek burktu.
“Evimiz artık bomboş”
Kaza gününde sonra gözlerine uyku girmeyen aile perişan oldu. 15 yaşındaki oğullarını kazaya kurban veren gözü yaşlı anne ve babanın isyanı yürekleri yakarken, iki gündür evlerinden içeriye giremeyen aile küçük Hasan’ın ölümünü kabullenemedi.
Gözündeki yaş durmayan baba Kaşif Kusetoğulları, “Evimiz artık bomboş, yatamıyorum giremiyorum eve. Sabahlara kadar yollardayım, içim yanar yüreğim parça parça. İki gözümüz oğlumuz artık yok, içime bir şey oturdu. Yüreğimizi yaktılar, bitirdiler bizi” sözlerini ifade etti.
“Bezini değiştirdim, uyandım süt verdim, ellerimle toprağa koydum”
Evlat acısının sözlerle anlatılmadığını kaydeden gözü yaşlı baba, hem ağladı hem anlattı. Dokuzuncu sınıfı bitiren oğlunun çok sakin bir çocuk olduğunu onun ölümü hak etmediğini belirten Kusetoğulları, “Ben ne çektim onu büyütmek için. Kollarımda büyüttüm, gece uyandı bezini değiştirdim, uyandı süt verdim canı yansa canım sökülürdü. Ben oğlumu kendi ellerimle toprağa koydum ben bu elleri artık kullanmak istemem. Yakışmadı çocuğuma bu ölüm, daha 15 yaşındaydı. Ben Hasan’ım büyümesini beklerken, tabutuna sarıldım, cansız bedenini kucakladım artık ne yapacağız bilmiyorum. Çocuğumun yanında bıraksınlar istedim zorla aldılar oradan, ciğerimi söktüler. Her gün akşam eve geldiğimde kapıyı açarken ilk gördüğümdü, 2 gündür evinde değil oğlum. Çağırırdım koşar gelirdi, kim koşacak bana odalardan. Kızıma uzun uzun baktım akşam, o nişanlı bana ihtiyacı kalmadı, ben ne yapayım bu hayatı. Evladım gitti, Hasan’ım öldü” dedi.
Kusetoğulları: “Sarıldım, öptüm, kalk babam dedim çırpındım, kalkmadı”
Arabayı temin edenin yargılanması gerektiğine dikkati çeken Kâşif Kusetoğulları, kız kardeşinin yargılanması gerektiğini kaydetti. Kaza sırasında başına aldığı ağır darbe sonucu ciddi şekilde yaralanan ve hastaneye sevk edilirken yolda hayatını kaybeden 15 yaşındaki Hasan Kusetoğulları'nın babası, “Keşke kaza sırasında sırt üstü düşseydi. Başından yaralanmasaydı. Allah oğluma hiç şans tanımadı, neden bir kere şans tanımadı? Şansı hak etmeyecek kadar günahkâr biri değildi. Hasan’ım daha 15 yaşındaydı. Sarıldım kanlıydı bedeni evladımın, kucakladım, öptüm kalk babam evimize gidelim dedim duymadı dokundum, açmadı gözlerini bakmadı, tamam babacığım demedi bana. Sabahlara kadar dışarıdayız sanki gelecek gibi, sabah su taştı çağırdım koş dedim gelmedi beni duymadı. Bizim hayatımız bitti, oğlumuz artık yok çok çırpındım kalkmadı beraber eve dönemedik. ”
Hastane kapısını kırdı, feryatları yürek yaktı acı haberle
Nergisli köyünde 4 Temmuz tarihinde 15 yaşındaki oğullarını toprağa veren acılı aile, sevenlerinin desteği ile hayata tutunmaya çalışıyor. Anne Sabriye Kusetoğulları, sakinleştirici iğnelerle güçlükle ayakta dururken, baba Kâşif Kusetoğulları ne yaptığını bilemez durumda…
Bir ihmal sonucu yuvaları toparlanmayacak şekilde dağılan gözü yaşlı ailenin tek tesellisi kızları.
Kazanın ardından koştukları hastanede güzel bir haber beklerken, dünyaları kararan baba Kaşif Kusetoğulları, kara güne dair şu sözleri ifade etti:
“Hastaneye koştuğumuzda Hasan’a acil müdahale yaptıklarını söylediler. Bekliyorduk kapının önünde, güzel bir haber bekliyorduk kapı açıldığında doktor başınız sağ olsun dediğinde kendimi vurmak istedim. Kapıları kırdım, oğlumun yanına nefes nefese ulaştım. Bir odadaydı, beyaz çarşaf içinde yüzü kapalıydı. Açtım yüzünü evimize götürmek için uyandırmaya çalıştım, kucağıma aldım, vurdum uyanmadı suçu ne olabilirdi? Bu acıyı yaşamak için çok küçüktü.”
“İki evladımı da gözümden sakındım”
Nergisli köyünün sevilen isimlerinde olan Kaşif Kusetoğulları köyde çocuklarına olan düşkünlüğü ile tanınıyor. Mağusa’da bir lisede hademelik yapan Kusetoğulları, oğlunun da gözünün önünde olması için o liseye yazdırdı. Geride bıraktığımız yıl ilk yılını bitiren küçük Hasan bu yıl onuncu sınıf olacaktı. Bilgisayara bölümünde eğitim gören 15 yaşındaki Hasan’ın küçüklükten bu yana babasının çalıştığı okulda okumak istediği öğrenildi.
Baba Kusetoğulları, “Kızımda gözümün önünde o okuldan mezun oldu. Oğlum ortaokula giderken, babacığım ben de seninle işlediğin okula gelmek isterim dedi. Mezun olunca oraya yazdırdık. Geçen sene beraberdik, ben bu yıl kimi göreceğim nasıl yapacağım? Benim hayatım çocuklarımla geçti. Söktüler kalbimi, benim Hasan’ım masumdu” dedi.
İki yeğenin nene ve dedesi Refiye-Hasan Kusetoğulları iki torunun başına gelen olaya halen inanamıyor: "Kaza gecesi evin önündeydiler, nene kebap alıp geliyoruz diyerek arabaya bindiler. Çok gecikmeyin geri dönün dedim, yarım saat sonra ambulans sesleri duydum içime ateş oturdu sanki hissetim"
İki yeğenin neneleri Refiye dedeleri Hasan Kusetoğulları iki torunun başına gelen olaya halen inanamıyor
“Ölene mi kalana mı yanalım?”
Nergisli köyünde yaşanan acının ardından torunlarının başına gelen tarifsiz olay yüzünden yasa boğuldu. Torunlarının birinin mezara birinin ise polise gittiğini ifade eden yaşlı çift, “H.S., evimizde bizimle kalıyordu. 15 yaşında hayatını kaybeden Hasan’ımız evimizin hemen karşısında şimdi kime nasıl yanalım. Kaza gecesi evin önündeydiler, nene kebap alıp geliyoruz diyerek arabaya bindiler. Çok gecikmeyin geri dönün dedim, yarım saat sonra ambulans sesleri duydum içime ateş oturdu sanki hissetim. Hasan hiç bir şey yaşamadı bu hayatta, sessiz sakin bir çocuktu evden bile çıkmazdı. Kuş gibi uçtu gitti çocuğumuz ne olduğunu anlamadık” dedi.