DEĞDİ Mİ?
Hükümet adeta yap-boz oyunu oynuyor. Çünkü sosyal diyaloğu yok. Toplumu tanımıyor. Sosyal kesimlerin sesini duymuyor. Bazıları hariç, sektör temsilcilerini dinlemiyor.
Ve sık sık hata yapıyor.
Hem de çok kötü hatalar...
Sürekli geri adım atıyor bu yüzden.
Bugün alınan karar yarına değişebiliyor.
Oysa sosyal diyalog kurma becerileri ve de niyetleri olsa, işler bu kadar karmaşık hale gelmeden hallolabilecek.
Ve biraz empati, biraz insaf, biraz vicdan...
***
Kamuoyu önemlidir.
Daha önce de yazdım: Basın şu sıralarda -en azından- 'ikinci kuvvet' durumundadır.
Gerek Covid mücadelesinde, gerekse ona bağlı sosyal ve ekonomik krizlerde medya en kritik rollerden birini üstlenmiştir.
Toplumla basın adeta bütünleşmiş durumdadır.
Diyebiliriz ki evlerinde kalmak zorundaki insanların yüzde 95'i medya ile yatıp medya ile kalkıyor.
Hem bilgi alma, hem bilgi kirliliğinden uzak durma, hem de tepkileri ifade etme mecrasıdır medya... Ve elbette sosyal medya...
***
Pazar günü açıklanan 'destek programı'nın değişmesini toplum- medya bütünleşmesi sağladı.
Tepkiler olmasaydı, o ucube, bölücü, kahredici tüzük uygulanacaktı.
Kapsam dışında bırakılan ama kesinlikle desteğe ihtiyacı olan bütün kesimler ses verdi, medya buna -her zamanki gibi- aracılık etti. Onunla da kalması basın, tepkilerin en sertini verdi.
Ve aynı Bakanlar Kurulu üç gün sonra o tüzüğü nerdeyse tamamen değiştirmek zorunda kaldı.
Sadece kapsamı değil, hiçbir vicdana, insafa ve sosyal mantığa sığmayan felsefesi de değişti tüzüğün.
***
Bin 500 TL destek kapsamına dahil edilenlerin başı göğe mi erdi?
Elbette ve kesinlikle hayır!
Sadece bu ay sonu evlerine biraz ekmek, patates, fasulye, süt, pirinç, sabun alabilecekler. Hepsi bu!..
Günde 50 TL düşüyor çünkü...
Tek kişi varsa evde, öğün başına 16.5 TL...
İki kişi geçinecekse, yarısı: 8 lira 25 kuruş...
Üçse, dörtse ev nüfusu, daha da böl böl git...
Ve işte buna muhtaç ettiler, bunun için isyan ettirdiler bunca gündür insanları...
Tepkiyi görünce döndüler. Geri adım attılar.
Demek ki olabiliyormuş...
Değdi mi bunca dışlanmışlık hissine ha, değdi mi?