Değirmenlik’ten Kaniklidis’in son yolculuğu... (2)
Sevgili Nikolas Kaniklidis,
Değirmenlik’te (Kitrea) evinde öldürüldükten sonra seni, yanında bir kişiyle birlikte Alaminyo Şehitler Anıtı’nın arkasına gömmüş olduklarına ilişkin bilgileri Kayıplar Komitesi’yle paylaşmış, Değirmenlikli “kayıp” yakını Maria Yeorgiadu’yla birlikte Kayıplar Komitesi yetkililerine olası gömü yerini 8 Ocak 2009’da göstermiştik.
Maria’yla birlikte, Kayıplar Komitesi yetkililerine yalnızca senin değil, Değirmenlik’te “kayıp” edilmiş başka Kıbrıslırumlar’ın da olası gömü yerlerini göstermiştik o gün... Bu olası gömü yerini teyit etmek üzere, bazı Kıbrıslırum şahitlerin bu alana gelmesi için Maria’yla birlikte uğraş vermiş ve kazılacak alanı daraltmaya çalışmıştık. Seninle birlikte gömülmüş olduğu tahmin edilen Andreas Pramadeftis’in oğlu Yorgos Pantazis bize duyduklarından ve görgü şahitlerinden dinlediği kadarıyla nereye gömülmüş olabileceğinizi göstermişti...
Sizler buraya gömülürken görgü tanığı olan Y.’yi Maria’yla birlikte aramış ve o zamanlar 14 yaşlarında olan bu şahsın gelip bize bu yeri göstermesini rica etmiştik. Ancak bu Kıbrıslırum, Kitrea’ya (Değirmenlik) gelip şahitlik yapmayı reddetmiş çünkü kaynanası ondan bunu yapmamasını rica etmiş. Y.’nin buraya gelmesinde ikna olabilmesi için onun arkadaşlarından birisiyle de konuşmuştum. Bir diğer görgü tanığı ise A. adlı kadın. Onu da arayarak acilen buraya getirmemiz gerekiyordu.
8 Ocak 2009’da eve döndükten sonra Kayıplar Komitesi’nin o dönem araştırma görevlisi olan Vedat Bey beni aramıştı:
“O iki tanığı hemen getirmen lazım çünkü şehitliğin arkasındaki alanda ev yapacak olan adam ancak birkaç gün izin verebilir bize... Sonra inşaata başlayacak...”
Bu olası gömü yerine bir ev inşa etmeye hazırlanan yeni ev sahibi, ev yapılacak yeri kireçle de işaretlemişti!
Hemen Kayıplar Komitesi’nin o dönem Kıbrıslırum üyesi olan İlias Yeorgiadis’i aramıştım:
“Bay İlias çok acil yardımınız gerek – Y. bir Kıbrıslırum görgü şahidi ama Kitrea’ya (Değirmenlik) gelip Kaniklidis ile Pramadeftis’in gömülmüş olduğu yeri göstermeyi reddetti. Bir de A. var. Belki ikisinden birisini gelmek için siz ikna edebilirsiniz, bir konuşsanız diyordum? Çünkü bu alana inşaat yapılacak ve acilen kazılması lazım – eğer iddialar doğruysa tabii...”
“Y.’in kızkardeşini yarın gönderebilirim... Çünkü o da şahittir. Ancak Ahmet Erdengiz benden bunu resmen talep etsin lütfen” demişti İlias Yeorgiadis.
Kayıplar Komitesi’nin o dönemki yetkilisi Ahmet Erdengiz, İlias Yeorgiadis’le telefonda konuşup “acilen görgü şahidi” getirilmesi işini derhal bağlamıştı. Ve ertesi günü İlias Yeorgiadis Y.’nin kızkardeşini Alaminyo Şehitliği’ne gönderiyor ve kadın onların nerede gömülmüş olabileceğini gösteriyordu. O da birinci elden görgü şahidi değildi – şimdi artık hayatta olmayan görgü şahitlerinden dinlediklerinden burayı biliyordu. A. adlı kadın da, Y. de gidiyor. Demek ki nihayet ikna olmuşlardı...
Başlatılan kazılarda 27 Ocak 2009’da senden ve bir kişiden daha geride kalanlara ulaşılıyor nihayet... Bu heyecanlı ve zorlu süreci, Maria’yla birlikte, Pramadeftis’in oğlu Yorgos’la birlikte neredeyse nefeslerimizi tutarak izliyoruz...
Seninle birlikte gömülen şahsın “Pramadeftis” lakabıyla tanınan Andreas Pantazis olduğu sanılıyordu... Yaşlı bir adamdı Pramadeftis. Evinden dışarıya çıktığı zaman vurularak öldürülmüştü. Seninle birlikte gömüldüğünü tahmin ediyorduk. Ancak DNA testlerinde seninle birlikte gömülen bu ikinci şahısla ilgili henüz kesin sonuç çıkmadı. Umarız en kısa sürede o da sonuçlanır ve o da, tıpkı senin gibi son yolculuğuna uğurlanmak üzere ailesine teslim edilir...
Sevgili Nikolas Kaniklidis,
Senden geride kalanların bulunması için uğraş veren Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum okurlarımıza, bu alanı bize henüz 2006 yılında işaret eden rahmetlik Yannis Orfanidis’e, Değirmenlikli sevgili arkadaşım, “kayıp” yakını Maria Yeorgiadu’ya, “Pramadeftis”in sevgili oğlu Yorgos Pantazis’e, bu alana gelerek bizzat şahitlik etmeye ikna edebildiğimiz Y.’nin kızkardeşi ve A.’ya, bu kazının yapılmasını sağlayan Kayıplar Komitesi’nin Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum yetkililerine ve kazıyı yürüten arkeologlarımız ve şirocularımıza sonsuz teşekkür borçluyuz... Tüm bu çabalar birleşebildi ve şimdi artık sen sonsuz yolculuğuna uğurlanacaksın... Defnedilmek üzere ailene iade edileceksin...
25 Mayıs 2013 Cumartesi günü saat 11.30’da Lefkoşa’da Ayios Konstantinu ve Eleni mezarlığında seni toprağa vermek üzere ailen ve sevdiklerin biraraya gelecek...
Biz de, sevgili arkadaşım, “kayıp” yakını, Değirmenlikli Maria Yeorgiadu’yla birlikte Ayios Konstantinu ve Eleni mezarlığına geleceğiz... Elimizde bir demet çiçek olacak, tabutunun üstüne konulmak üzere...
Ailene başsağlığı dileklerimizi sunacağız...
Senden geride kalanlar aranırken, kazılarda yanıbaşındaydık...
Şimdi sen bu son yolculuğuna çıkarken, yine yanında olacağız...
Hiç kimse “kayıp” edilmesin artık bu topraklarda, hiç kimse sırf başka bir dil konuşuyor, başka bir dine inanıyor diye öldürülmesin asla diye dileklerde bulunacağız...
Yaslı ailen için bu hüzünlü gün içinde bir nebzecik de olsa rahatlama da barındıracak: Çünkü şimdi artık Alaminyo Şehitliği arkasında bir toprak parçasında değil, bir mezarlıkta yatıyor olacaksın ve evlatların ve torunların ve seni seven ve seni hatırlayan herkes, nerede yattığını bilecek, gelip mezarına bir demet çiçek koyabilecekler...
Bu hüzünlü ilkbahar akşamı, sana “Hoşçakal Bay Nikolas” diyorum... Keşke seni tanıyabilseydim, o güzelim köyünde keşke bunca katliam yaşanmamış olsaydı... Zavallı yaşlı insanlar, zavallı genç insanlar, zavallı korumasız insanlar gözü dönmüş bazı Kıbrıslıtürkler tarafından güpegündüz evlerinde, evlerinin önünde, sokak ortasında vurulup öldürülmeseydi...
Bu hüzünlü ilkbahar akşamı sana “Hoşçakal Bay Nikolas” diyorum...
Ve sana söz veriyorum: İster Kıbrıslıtürk, ister Kıbrıslırum olsunlar, tüm “kayıplar”ın akibetinin belirlenebilmesi için canla başla çalışmaya devam edeceğim... Barış içinde bir ülke yaratabilmek için, son nefesime kadar mücadele edeceğim... Kimsecikler senin gibi bir sonu haketmiyor... Geçmişte Kıbrıslıtürkler ve Kıbrıslırumlar bunu başaramadı – belki biz ve bizden sonra gelecek kuşaklar bunu başarabilir ve savaş denen o korkunç kabusun tüm izlerini bu topraklardan silebilir...
Hoşçakal Bay Nikolas Kaniklidis... Seni çiçeklerle uğurlayacağız son yolculuğuna, artık rahat uyu... Kendi toprağından uzak bir yere defnediliyor olsan da, sevdiklerin yanında olacak ve belki bir gün bu topraklara o çok özlenen barış ve huzur günleri gelecek... Belki o zaman artık herkes rahat bir nefes alabilecek...