Değişen Öğretmen İhtiyacı
Bugün var olan mesleklerin bazıları bundan 15 yıl önce ya yoktu ya da henüz adı biliyordu… 15 yıl sonra öne çıkacak mesleklerin neler olacağını şimdiden kestirmek ise neredeyse imkansız gibi… Başka bir ifadeyle bugünün okullarda verilen eğitim, çizgileri çizilmiş basmakalıp bir geleceğe değil, tarifini bile yapmadığımız bir gelecek içindir…
Dünyada baş döndürücü hızla yaşanan değişim, en çok da meslekleri etkiliyor. Bugün yok olup giden, değişime uğrayan ya da anlamsızlaşan birçok mesleğin yanında günümüzde en çok talep gören mesleklerin de etkilediği ortadadır.
Hiç kuşku yok ki bu “öğretmenlik” de etkilenen meslekler arasındadır. Öğretmenin sözlük tanımına baktığımızda bu etkileşimin ne derece büyük olduğunu görebiliriz. Ne diyor sözlük öğretmen için: “Mesleği bilgi öğretmek olan kimse, muallim, muallime.” Oysa öğretmen bilgi sahibi bir meslek grubu tanımından çok daha fazlasını üstlenmelidir, çünkü salt bir bilgiye sahip olma özelliği ile öne çıkan bir meslek grubu, bilginin günümüzdeki kolay ulaşılabilir özelliğinden olumsuzca etkilenmesi kaçınılmaz olacaktır.
Ne var ki sanılanın aksine bu gelişmeler karşısında öğretmenin rolü azalmamış, aksine artmıştır. Ancak öğretmenlik mesleğinin taşıması gereken özellikleri temelden etkilemiş, öğretmenin rolünü çok büyük oranda değiştirmiştir.
Yaşadığı tarihsel ve kültürel süreçlere bağlı olarak “eğitime” ve öğretmenlik mesleğinin önemini içselleştirmiş bir toplumsal tutma sahip olan Kuzey Kıbrıs’ta uzun yıllardır uygulanan yanlış politikalar yüzünden öğretmen ihtiyacını karşılayacak uygulamaların hayata geçirilememesi üzücüdür…
Eğitim sistemini iyileştirmek geçmişte yapılanları daha iyi yaparak çözülmeyeceği gibi bugün yaşanan öğretmen sorununu da eksiklerin yerine yenilerini atamakla çözülemeyecektir.
Kıbrıs Türk Eğitim Sistemi; bir yandan güçlü öğretmen sendikalarına sahip olmanın ortaya çıkardığı önemli kazanımlar yaşarken, öğretmenlik mesleğinin gelişimi ve etik değerleri için uğraş verecek bir “öğretmenlik meslek örgütüne” sahip olamamasının olumsuzluklarını her geçen gün biraz daha fazla yaşıyor. Çünkü öğretmenlik mesleğinin statüsünün yükselmesi, günün koşullarını göre yaşaması gereken dönüşümleri ve gelecekteki olası farklılaşma için uğraş vermesi gereken bir yapılanmaya ihtiyacı olduğu aşikardır…
Öğretmenin bilgi aktarma görevi önemini yitirmiştir. Öğretmen, yakın geleceğin bireylerinin kesin ihtiyaç duyacağı becerileri kazandırma görevini yerine getirmelidir. Yaratıcılık ve yenilenme, eleştirel düşünme ve problem çözme, iletişim ve işbirliği, bilgi ve medya okur-yazarlığı, esneklik ve uyum, girişimcilik ve öz-yönelim, üretkenlik ve sorumluluk, liderlik, sosyal ve kültürlerarası becerileri öğrencilere kazandırmak en temel öğretmenlik görevi olmaktadır.
Bu nedenle geleneksel anlamdaki öğretmen ihtiyacı belirleme çalışmaları eğitim ihtiyaçlarını çözemeyecektir. İhtiyaçlar değişiyor, eğitimi bu değişime göre dönüştürmemiz, öğretmenlerimizi de bu dönüşümün ihtiyaçlarına yanıt verecek farklıklara göre yetiştirmemiz ve istihdam etmemiş gerekmektedir. Yapılması gereken ilk şey; değişen öğretmen ihtiyacını görebilmek ve bunu kabul etmektedir…
Biliyor muydunuz?
Rektörlere Göre Geleceğin Meslekleri
Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın resmi web sitesinde ilginç ama bir o kadar da anlamlı bir açıklama paylaşıldı. Açıklama göre Yüksek Öğrenim ve Dışilişkiler Dairesi, KKTC’de faaliyette olan 15 üniversitelerin rektörlerine “geleceğin meslek dalları” sorusunu sordu. İşte bu soruya karşılık üniversite rektörlerinin verdiği yanıtlardan derlenmiş geleceğin meslek dallarından bazıları:
- Yazılım mühendisliği
- Sürdürülebilir turizm işletmeciliği
- Genetik mühendisliği
- Mekatronik
- Enerji sistemleri mühendisliği
- Nanoteknoloji
- Siber güvenlik uzmanlığı
- Modern tarım ve gıda uzmanlığı
- Ergoterapist
Anlayana Gülmece
Bekçi
Devlet bir gün geniş ve boş bir araziye geceleri göz kulak olacak bir bekçi işe almaya kara verir. Bir süre sonra düşünülür ; “Peki talimatlar olmadan bekçi işini nasıl yapacak.” Bir planlama birimi kurulur ve planlamayı yapmak üzere iki kişi işe alınır. Bir süre sonra ; “İşleri yapıp-yapmadıklarını nasıl kontrol edeceğiz” diye düşünülerek İki denetmen işe alınır, biri denetim yapar diğeri raporları yazar. Daha sonra; “Bunların maaşları nasıl hesaplanıp ödenecek” diye tartışılır ve bir muhasebe şefi, bir katip, bir de istatistikçi işe alınır. Derken; “Peki bunlardan kim sorumlu olacak” diye düşünülür ve bir müdür ve iki de müdür yardımcısı işe alınır.
Bir süre sonra, ülkede ekonomik kriz çıkar ve bütçedeki masrafları kısmak için bekçi işten çıkartılır…