(Kayıp Şahıslar Komitesi Kazılar Koordinatörü/Uzman Arkeolog)

Kendimi tek kelime ile tanımlayacak olsam… Dinamik.

Şu an yaptığım işi yapmasaydım… Kara tahta önünde ve toprağın içinde bildiğim her şeyi paylaşmak.

Benim gündemimi en fazla meşgul eden… YOK’u VAR etmek.

Kayıtsız kalamadığım şey… Mağduriyet.

En büyük pişmanlığım… Müzik ile olan bağımı sadece dinleyici olarak kısıtlamak.

En büyük sevincim… Yok. İçimdeki çocuğun her koşulda standart sevinçleri olsun yeter, büyüklerine gerek yok sonra büyük hüsranlara dönüşebiliyorlar...

Hayatımın dönüm noktası… Yüksek lisansı bitirdikten sonra, üniversitedeki bir hocamın ‘arkeoloji zenginlerin mesleğidir. Ben bile ne kadar arkeolojiye devam ederim bilemiyorum. Güle güle, yolun açık olsun’ dediğinde; ne olursa olsun ben mesleğimi yapacağım deyip, sırtımda bir dağcı çantası, cebimde sadece 197€ ile 24 yaşında internet üzerinden başvurduğum ve kabul edildiğim arkeolog münhali için İrlanda’ya göç etmem...

Beni en çok etkileyen yazar… Değişkendirler. Ama ilk kez bir kitaptan etkilenmem ‘Cocuk Kalbi’ olduğu için Edmondo de Amicis diyebilirim.

Başucumdaki kitap… Chocolat/ Joanne Harris.

En keyif aldığım müzik… Akustik ve Fado.

En son izlediğim film… A Single Life- Job, Joris &Marieke. Muzik Happy Camper. Mutlaka izleyin( Kısa film/Animasyon).

Kendim için son aldığım şey… Sahaftan, 75 basımı Asım Bezirci’nin Nazım Hikmet ve seçme şiirleri.

Dolabımdaki en gereksiz şey… Tozluk denen çorabımsı bir şey.

Benim için alınabilecek en güzel hediye… İçinde alan kişinin emeği olan her şey (ayrıca gezilen yerlerden hiç tatmadığım portakallı biter çikolata gelirse çooook mutlu olurum).

Kendimle ilgili değiştirmek istediğim şey… Telaşlarım.

Kendimde beğendiğim özellik… İçtenlik.

Olmasa da olur… Kahrolası yargıların önde gidenleri L.

Olmazsa olmaz… Erdemli insanların vicdanları.

En iyi yaptığım yemek… Denizden çıkan her şey.

Hayalimdeki dünya… Kibirsiz, şifacı/yapıcı insanların hayallerini gerçeğe dönüştürmek için bir yerden başlamaya korkacak kadar yitik/bitik olmadığı bir dünya...

Aşk benim için… Ne yapılırsa yapılsın içine katıldığında hayran olduğum.

Onunla çok tanışmayı isterdim… Gertrude Bell.

Görmek istediğim yer… Inka’ların Saklı Vadisi.

Mutlaka yapmak istediğim… 5 ile 12 yaş arası çocuklar ve 65 ile 90 yaş arası gençleriJ buluşturacak, toprak ve hayvanlarla birlikte vakit geçirecekleri, eğitim verileceği doğa içerisinde kurulacak bir bilim/ilim köyü. Herkese kapısı açık olacak herkes gelip tecrübelerini paylaşabilecek. Örneğin zeytinleri olan Osman dayı bize zeytinin sürecini baştan sona anlatırken, bir gök bilimci de yıldızları, gezegenleri anlatacak ve bizde çocuklarla ve dileyen herkesle uygulayarak, gözlem yaparak öğreneceğiz. Kitap okuma, müzik dinleme, yemek yapma, ağaç aşılama, yüzmeyi dalmayı öğrenme vs.

Son olarak söylemek istediklerim… Gerçek şu ki ha babam de babam hayat hızlıca geçiyor, laf olsun diye yaşamayın. An’lardaki mutlulukları yakalayın. Ben değil ama C. Morley der ki ‘Yalnızca tek bir başarı vardır: hayatınızı gönlünüzce yaşayabilmek’.