Demir Yürek
Erenköy’e yapılan bir salon bölgenin çehresini nasıl da değiştirmiş. Bir çok insan voleybol oyunununu bilmezken, bir de bakmışız deli yürek isimli bir hoca tüm bölgeyi voleybola aşık etmiş. Kimden bahsediyorum? Tabi ki, Erdinç Serdahoğulları’ndan. Voleybolda son on yıla damgasını vuran Erenköy bölgesinin yani DİLLİRO CUMHURİYETİ’NİN antrenöründen. Demek ki, Erenköyde yalnızca balıkçılık yokmuş.
Erdinç hoca ve arka plandaki isimsiz kahramanları tebrik ederim. Büyük bir iş başarmışlar. Voleybolun “V” harfini anlmayan bir bölgeye voleybolu ilk önce tanıttılar, daha sonra alıştırdılar en sonunda da ektiklerini biçtiler. Bu serüveni kağıda döksek, inanın ortaya yok satan inanılmaz bir roman çıkar.
Erdinç hocanın ilk zamanları gözümün önünden geçiyor. Çekingen, heycanlı bir o kadar da istekli. Bir çok uzman tarafından “voleyboldan anlamaz” damgası yemişti. Çünkü herkes bu işi “anasının karnında” öğrenip Erdinç hoca “dünyaya geldikten” sonra öğrenmiş ya...
Ancak Erdinç hocayı küçümseyenler ve dünya ekseninin kendi etrafında döndüğünü zanneden sığ düşünceler bu eksenin sanal olduğunu hiç hesaplayamamışlar.
Ama Allah Galliga geğil. Dürüst çalışana mutlaka hakkını verir. Erdinç hoca da bu hakkı çatır çattır bileğininin gücüyle kazanmış. Yok bir kere tebrikler, on bin kez tebrik etsek azdır. Sporda yok olan bir bölgeye güneş ışınları gibi aydınlık getirdi. Erenköy’ü şehitleri ile tanırken, voleybolu ile de gündeme getirdi. Daha da önmelisi genç yaştaki çocuklar için sosyal bir alan yarattı. Oyuncularına hedef ve takım olgusunu alıştırdı. Beraber ağlamayı, beraber sevinmeyi öğretti. Sporu seven bir kişi olarak daha ne isteyebilirim ki?
Bana göre bu şampiyonlukların arkasında yatan gizem şudur; Birkere bölgede bir tek Erdinç hoca var. Tüm sporcuların Erdinç hocaya inanması ve saygı duyması çok önemli. Her kafadan ses çıkmaz. Hocanın sistemi ve kuralları geçerli. Voleybol yalnızca saha içerisinde oynanır. Saha dışına taşmaz. Topa vuran her çocuğun ailesi birer antrenör değil. Aman benim kızım/oğlum neden oynamadı denmez. Hiç bir oyuncu ben şu pozisyonda oynarım, şurda oynayamam diyemez. Zaten bunu söyleyen sporcu voleybolcu olmaz. Sırası gelen oynar, oynamayan da sahada mücadele veren arkadaşlarını destekler. Ben güzel oynayım da takım isterse kaybetsin olgusu kesinlikle yok. Kısacası, takım ruhunu, takım olmayı öğretmiş Erdinç hoca. Böylelikle çocukların kafası rahatlamış ve şampiyonluklar çatır çatır gelmiş. Bu düzeni yaratan adama “demir yürek” denmez mi? Erdinç hoca elde ettiği şampiyonluklar için kutlanmaz mı?