Kıbrıslı Türk şiirinin en önemli şairlerinden, sanatçı ve öğretmen Fikret Demirağ ölümünün birinci yıldönümünde, mezarı başında anıldı. K.T Sanatçı ve Yazarlar Birliği öncülüğünde organize edilen törene ailesi, birçok yazar ve sevenleri katıldı. Demirağ’ın mezarına; çok sevdiği zeytin dalları ve şiirlerinde de var olan deniz kabukları bırakıldı, dostları mezarı başında; onun şiirlerini okudu ve şairle ilgili hislerini yansıttı.
K.T Sanatçı ve Yazarlar Birliği Başkanı Neşe Yaşın’ın anma töreninde yaptığı konuşma şöyle;
“Barışı hala yapamadık Fikret. Seni bize veda ettiğin yerden uçurup Kıbrıs’a getireli bir koca yıl geçti. Çok şey değişmedi inan. “Şiirin ve Sevgi’nin gözlerini açık tutanların günü “hala gelmedi. Senin “içinde bir ateşböceği “olan sesin susalı beri sürüp gidiyor bildiğin hayatlar. “Yüreği şiirsiz efendiler”in saltanatı devam ediyor dünyada... Bu “yaralı toprakta sahipsiz bir yaprak” olan sesin söylediği şiirleri bize miras bırakıp sustu. Şiir de olmasa neyle avunurduk bilemiyoruz.
Çok şey değişmedi Fikret. Hüzün Ana hala bölünmüş bedeninin, boşuna yitirdiği oğullarının ve kızlarının yasını tutuyor. Masa başı pazarlıklar sürüyor hala, geçmişin hayaletleri dolanıp duruyor üzerimizde. “Her haksızlkıkta şiire sarılan yüreğin” duralı beri aynı haksızlıklar sürüp gitmekte.
Toprak, betonların altında uğulduyor hala ve düşüncelerle güzelliklerin ve doğruların üzerine beton çekildiği zaman, inatla çiçek açan bir ağaç kesilirken içimiz yanıyor. Seni öleli beri de dışarıda bir daha yakalanması olanaksız şiiri sürüp gidiyor hayatın.
Bizler bildiğin gibiyiz. Şiire inatla sarılmaya devam ediyoruz. Çarşambaları edebiyat etkinlikleri düzenliyoruz. Senin adına bir ödül koyduk. Doğum gününde genç bir şaire vereceğiz. Hep planladığımız şiir otobüsüyle Lefke’ye gidip çocukluk evini ziyaret edeceğiz. Rıdvan senin için mütevazi bir anıt mezar tasarlıyor. Doğum gününe yetiştirmeye çalışacağız. Geçtiğimiz hafta TÜYAP’ta seni andık. Şair arkadaşlarının selamları var. Emine hanım senin bir ölüm günün olduğunu kabul etmek istemediği için doğum gününü kutlamamızı istemişti ama buna içimiz elvermedi. O da apar topar çıkıp geldi. Anını yaşatmak, şiirinin layık olduğu yere kavuşması için elimizden geleni yapıyoruz.
Adının bir caddeye verilmesini istiyoruz. Şu an bir darbeci faşistin, gencececik insanların idamına, hapislerde işkencelerde hayatının kaymasına neden olan bir katilin Kenan Evren’in adını taşıyor Lefkoşa’mızın bu caddesi. O tabelanın yerinde senin onurlu, güzel şair adını görmek istiyoruz.
Sana çok sevdiğin zeytin dallarından, şiirlerine girmiş deniz kabuklarından getirdik. Sana şiirlerimizi ve seni sevenlerin selamlarını getirdik. Bil ki hep bizlesin, kalbimizdesin...”