Değişik tarihlerde öldürülen ve “Demokrasi Şehitleri” olarak adlandırılan isimler için bugün, Lefkoşa Mezarlığı’ndan anma töreni düzenlendi.

Demokrasi Şehitlerini Yaşatma Derneği (DŞYD) tarafından düzenlenen anma töreninde, İnkılapçı Gazetesi kurucusu, sendikacı Fazıl Önder Saraç; Türk Eğitim Kulübü kurucusu Ahmet Yahya; Cumhuriyet Gazetesi yazarları Avukat Ahmet Muzaffer Gürkan ile Avukat Ayhan Hikmet; İnkılapcı ve Cumhuriyet Gazeteleri yazarı, sendikacı Derviş Ali Kavazoğlu; 1976 - 1979 yılları arasında Türkiye’de yüksek öğrenimleri sırasında öldürülen Özer Elmas, Mehmet Ömer, Muharrem Özdemir, Ercan Turgut, Mustafa Ertan ve Sadık Cemil, Yenidüzen Gazetesi Yazarı Kıbrıs Türk Barış Derneği Yöneticilerinden Kutlu Adalı anıldı.

Törende, Demokrasi Şehitlerini Yaşatma Derneği Başkanı Burhan Eraslan, Toplumcu Kurtuluş Partisi (TKP) Yeni Güçler Kurucular Kurulu Başkanı Mehmet Çakıcı, Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkan Cemal Özyiğit, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman birer konuşma yaptı.

Konuşmaların ardından iki dakikalık saygı duruşunda bulunularak, kabirlere karanfil bırakıldı.

Demokrasi Şehitlerini anma etkinlikleri kapsamında, pazartesi akşamı saat 19.30’da Gönyeli Belediyesi Konferans Salonu’nda demokrasi şehitlerini konu alan belgesel film gösterimi ve söyleşi gecesi düzenleniyor.

Söyleşinin sunumunu, “Cinayetlerle Susturulan Toplum” kitabının yazarı, eski milletvekili Fadıl Çağda yapacak.

ERASLAN: “MÜCADELE HEDEFLERİ YENİ KUŞAKLARA AKTARILACAK”

Demokrasi Şehitlerini Yaşatma Derneği Başkanı Burhan Eraslan, anma töreninde yaptığı konuşmada, demokrasi şehitlerinin, “Kıbrıs’ta toplumlararası barışı savunup bu uğurda mücadele verdiklerinden, demokrasinin yerleşmesini, düşünce ve ifade özgürlüğü ile insan hak ve özgürlüklerinin yaşam bulmasını istediklerinden, emeğin hakkını alma mücadelesinde aktif görev aldıklarından dolayı en temel insan hakkı olan yaşama hakları gerici, faşist, karanlık güçler tarafından ellerinden alındığını” söyledi.

Derneğin çalışmalarına değinen Eraslan, derneğin demokrasi şehitlerini anmanın yanı sıra anılarının toplumsallaştırılmasını ve ideallerinin genç kuşaklara aktarılmasına ilişkin faaliyetler sürdürdüğünü dile getirerek, isimlerinin cadde sokak, yeşil alan, park, orman, futbol sahası, toplantı salonu, kütüphane ve benzeri yerlerde ölümsüzleştirilmesi çalışmalarını sürdüğünü kaydetti.

Önceki dönemde Mağusa, bu dönemde ise Lefkoşa ve Girne kentlerinin sokaklarında Demokrasi Şehitleri’nin isimlerinin yaşatılması konusunda adım atıldığını ve isimlerin sokaklara verilmesine başlandığını belirten Eraslan, Demokrasi Şehitleri Anıtı konusunda da arayışlarının devam ettiğini söyledi.

Eraslan, şehitlerin anılarının yaşatılacağını, mücadele hedeflerinin yeni kuşaklara aktarılacağını belirtti.

ÇAKICI: “BÜYÜK BEDELLER ÖDENDİ”

Toplumcu Kurtuluş Partisi (TKP) Yeni Güçler Kurucular Kurulu Başkanı Mehmet Çakıcı, ülkenin demokrasi mücadelesinde, halkın ileri gitmesini sağlamak için büyük bedeller ödendiğini söyledi.

“Barış ve demokrasi mücadelesinin bedelini insanımız hayatıyla ödedi” diyen Çakıcı, bu mücadelenin henüz bitmediğini, devamının ve gelecek nesillere aktarılmasının önemli olduğunu belirtti.

Çakıcı, Kutlu Adalı cinayetine değinerek, sorumluların hala bulunamadığını hatırlattı.

ÖZYİĞİT: “MÜCADELELERİ BİZE IŞIK TUTUYOR”

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkan Cemal Özyiğit konuşmasına “İnsanca yaşam için mücadele verirken hayatlarına kast edilenleri anmak için buradayız” diyerek başladı.

Demokrasi Şehitleri’ni anarken, verdileri mücadeleyi doğru anlamak ve benzeri bir mücadeleyi vermek gerektiğini söyleyen Özyiğit, “böl-yönet politikası güden emperyalist güçlere karşı ülkelerini birleştirmek için canlarını ve kanlarını verdiklerini” belirtti.

Özyiğit, onların mücadelesinin kendilerine ışık tuttuğunu, barış, insanca yaşam, demokrasi sağlanıncaya kadar mücadelenin devam edeceğini kaydetti.

ERHÜRMAN: “ANMA TÖRENİ AYNI ZAMANDA SÖZ VERME GÜNÜ”

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, “insanlığın üzerine bir karabasan gibi çökmüş zihniyet nedeniyle kimi yoldaşlarının canlarını bedel olarak ödemek zorunda kaldığını, kimilerinin başka ağır bedeller ödemek zorunda kaldığını” söyledi.

Bu zihniyetin bugün de hakimiyetini devam ettirdiğini söyleyen Erhürman, bu zihniyetin hakimiyetini devam ettirmesinin en önemli araçlarından birinin de unutmak ve unutturmak olduğunu, dolayısı ile bu anma töreninin aynı zamanda söz verme günü de olması gerektiğini belirtti.

“Onlara sözümüz olmalıdır bu ülkede barış, demokrasi, özgürlük ve eşitlik uğruna ödedikleri bedeller kesinlikle boşa ödenmiş bedeller olmamalıdır” diyen Erhürman, onların yaşamlarının kıymetini gelecek kuşaklara aktarmak gibi bir yükümlülükleri olduğunu kaydetti.